Aşk ve Takıntı Arasındaki Fark

Aşk mı yoksa takıntı mı? Aşk bir takıntı haline geldiğinde, benliğiniz partnerinizin ilişkideki rolüne bağımlı hale gelir.

Bugün, aşk ve takıntı arasındaki temel farklılıklara bir göz atmak istiyoruz. Bu, kendimize neler olduğunu anlamamıza ve durumumuzu kolaylaştırmamıza yardımcı olur. 

Aşk, bazen insanı kontrolden çıkaracak kadar yoğun bir yaşanabilir. Sonunda bizi sinsice ele geçiren bir saplantı haline gelebilir.

Takıntıya kapılmak ya da gerçekten sevgi duymak arasındaki farkı tanımak o kadar kolay değildir.

Makalemizde aşk ve takıntı arasındaki farklılıkları ele aldık. Mutlaka bir göz atmalısınız!

Aşk ve Takıntı Arasındaki Farklar

Aşırı bağımlılık

Kendinizi başka birine takıntı yapmış halde bulduğunuzda bir şey olur. İlişki etrafına aşılamayan, herhangi bir kapısı olmayan bir duvar inşa edersiniz.

Bu münhasırlık sizi boğar. Bu durum, her şeyi kontrol etmek istediğinizde ortaya çıkar.

Sonuç olarak, kendinizi rahat hissetmek ve ilişkiden keyif almak yerine şüphe ve diken üstünde olma hissiyle dolu olursunuz.

Öte yandan aşkta, ilişki yaşayan insanlar arasındaki dürüstlük önemlidir.

Takıntı ve benlik saygısı

Kişi takıntılı olduğunda, bu durumun düşük bir benlik saygısıyla ilgisi vardır. Bu durumlarda bir şeye özlem duyarız. Elimizde olmayan bir şeyi isteriz. Sonuç olarak ilişkiyi takıntı haline getiririz.

Kendinizi kaybetmeyin: kimsenin sizi tamamlamasına gerek yoktur. Siz eksik değilsiniz.

Ama, sevgi hakkında konuşurken, bizi tamamlayan biri hakkında konuşmuyoruz. Bunun yerine, bize eşlik eden birinden bahsediyoruz.

Aşkta kabul etmek vardır

Bir çift ayrıldığı zaman her zaman bir acı çekme dönemi oluyor. Bu süreçten geçmeniz şarttır. Ama er ya da geç gerçekleri kabul etmelisiniz.

Bununla birlikte, takıntılarda durum böyle değildir. Acı vardır, ama bir türlü bırakamayız. Sıkışmış ya da bağlı kalırız. Çoğu zaman yardım almadan bu durumu kabul edemeyebiliriz.

Diğer kişi de bir insandır

Bu durum açık ve net olmalı. Bununla birlikte, takıntılar hakkında konuştuğumuz zaman, bu durum aslında o kadar açık değildir.

Bu tür durumlarda, diğer kişi adeta bir mülk gibidir. Size ait bir şey gibidir. Bunun nedeni, size eksik olduğunuz bir şeyi verdiğini düşünmenizdir.

Kalbinizde onları “zorunlu” olarak düşünürsünüz ve onlar olmadan yaşayamazsınız. İhtiyacınız gereği, bu insan, insan olmaktan çıkar ve bir mülkiyete dönüşür.

Sevgi hakkında konuştuğumuz zaman, aklımızda diğer kişiye önem veririz. Özgürlüklerinin ve haklarının tadını çıkarabilirler.

Manipüle etme niyeti

Bazen bir partner ilişkide diğerine karşı bir ilgi eksikliği geliştirir.

Eğer aşktan bahsediyorsak, bu bizi çok üzer. Ama eninde sonunda karar verip ayrılmayı kabul edersiniz.

Ancak, bu diğer durumda gerçekleşen bir şey değildir. Aksine, diğer kişiye karşı bir silah olarak kullanılır.

Bunu yaparak, bu ilgi eksikliği yüzünden diğerini suçlu hissettirmeye çalışırlar.

İletişimin önemi

İletişim ve empati, sağlıklı her çiftin temel unsurlarındandır. Bu, her şeyin sorunsuz işlemesine yardımcı olur.

Bununla birlikte, takıntı olan ilişkilerde iletişim yoktur. Bunun yerine, diğerinin kaçabileceği, uzaklaşabileceği ya da bizi terk edebileceği korkusu vardır.

Bundan dolayı, hiçbir şey yanlış değilmiş gibi davranırsınız. Her şeyin iyi gittiğini varsayarsınız, böylece asıl sorunun gerçeğini görmezsiniz.

Daha önce “aşk”ın bu iki biçimini yaşadınız mı, ya da bu şekilde sevdiğinize inandınız mı? İlişkilerinde aşırı takıntılı olan insanlar çok acı çeker.

Onların ihtiyaçları bir türlü karşılanmaz. Herhangi bir anda her şey değişirse, tamamen kontrolü kaybederler.

Kimsenin değişmesine ya da farklı bir şey olmasına izin vermezler. Diğer kişiye her şeyi çoktan vermişlerdir.

Ancak, kendilerini unutmuş olurlar. Tek çözüm kendilerini tekrar bulmaktır.