Bağışıklığı Baskılanmış Terimi Ne Anlama Geliyor?

"Bağışıklığı baskılanmış" terimi, zayıflamış bir bağışıklık sistemini ifade eder. Bu meydana geldiğinde, insan vücudunun savunma hücreleri ve maddeleri dış etkenleri kontrol etmek için yeterli değildir ve bağışıklığı baskılanmış kişi enfeksiyonlara karşı çok daha hassastır.

Şu anda, dünya çapında yaşanan pandemi nedeniyle herkes “bağışıklığı baskılanmış” teriminden bahsediyor. Eş anlamlı olan “bağışıklık yetmezliği” de sıklıkla aynı amaç için kullanılır. Bu insanlar risk altındadır çünkü virüsün neden olduğu hastalığa karşı diğer insanlardan daha savunmasızdırlar.

“Bağışıklığı baskılanmış” terimi, zayıflamış bir bağışıklık sistemini ifade eder. Bağışıklık sistemimiz, kendimizi herhangi bir enfeksiyona veya saldırganlığa karşı savunmamıza izin veren karmaşık bir dizi mekanizmadan oluşur.

Bazı çok sayıda faktör ve durum bu sistemin kalitesini etkileyebilir. Örneğin, diyabet gibi bazı hastalıklar ve hatta uzun süreli stres durumu gibi sorunlar, bağışıklık sistemine zarar verir.

Bu yazıda, “bağışıklığı baskılanmış” terimi hakkında bilmeniz gereken her şeyi açıklayacağız.

Bir insan neden bağışıklığı baskılanmış olabilir?

Daha önce de belirttiğimiz gibi, birinin bağışıklık sistemi baskılandığında, bağışıklık sistemi hastalık veya enfeksiyonla savaşmak için yeterli kapasiteye sahip değildir. Bu insanlar, çevrede bulunan ve vücudu istila edebilen mikroorganizmalara karşı çok daha hassastır.

Herhangi bir sağlıklı kişi bu mikroorganizmalarla savaşabilir ve bir enfeksiyondan muzdarip olmaz. Bununla birlikte, bağışıklığı baskılanmış bir kişi saldırılarla aynı şekilde savaşamaz.

Bağışıklığı baskılanmış bir kişinin herhangi bir semptom göstermediğini belirtmek önemlidir. Semptomlar veya sağlık sorunları, bu zayıflığın bir sonucu olarak ortaya çıkan enfeksiyonlardan kaynaklanır.

Genel olarak iki tip immünosüpresyon, yani baskılanmış bağışıklık vardır: Konjenital ve edinsel. Edinilmiş immünosüpresyon çok daha sıktır ve genellikle kemoterapi veya organ nakli gibi tıbbi tedavilere ikincildir. Konjenital immünosüpresyon, bağışıklık sisteminin işleyişini etkileyen bir DNA mutasyonunun sonucudur.

İmmünsüpresyonun nedenleri

Her şeyden önce, doğuştan gelen bağışıklık baskılanması durumunda, neden genlerde bir kusurdur. Bu tip genellikle bebeklikten itibaren görülür. Bunlar bronşit veya soğuk algınlığı gibi tekrarlayan enfeksiyonları olan çocuklardır.

Edinilmiş immünosüpresyon daha yaygındır. İyi bilinen bir neden, AIDS olarak bilinen edinilmiş immün yetmezlik sendromudur. İnsan immün yetmezlik virüsü (HIV) enfeksiyonunun son aşamasıdır. Diğer nedenler şunlardır:

• Herhangi bir kanser türü.
• Yetersiz beslenme.
• Şeker hastalığı.
• Tıbbi tedaviler: Bu grup, yüksek dozlarda kortikosteroidler gibi nispeten sık kullanılan ilaçlar ile radyoterapi ve kemoterapiyi içerir.

Bağışıklığınızın baskılanmış olup olmadığını nasıl anlarsınız?

Bir kişinin immünsüpresyondan muzdarip olup olmadığını anlamak için yapılacak ilk şey, tüm tıbbi geçmişini gözden geçirmektir. Sorunun ilk işareti, enfeksiyonların çok sık ve tekrar tekrar meydana gelmesidir. Bunun kişinin ailesinde görülüp görülmediğini kontrol etmek de önemlidir.

Ayrıca birçok test, bir kişinin bağışıklık sisteminin durumu hakkında bize rehberlik eder. Bir kan testinde doktorlar lökosit miktarını kontrol etmelidir. Bunlar, farklı hücresel alt tipleri içeren beyaz kan hücreleridir.

Her birinin farklı bir işlevi olduğu için tüm hücre türlerini saymak önemlidir. Doktorlar ayrıca kan antikor seviyelerini de ölçeceklerdir. Bağışıklığı baskılanmış bireylerde genellikle farklı parametrelergörülür, bu nedenle güvenilir bir bilgi kaynağıdır.

“Bağışıklığı baskılanmış” terimi hakkında hatırlanması gereken önemli olan nedir?

Bilinmesi gereken en önemli şey, bağışıklığı baskılanmış bir hastanın herhangi bir hastalığa karşı çok daha savunmasız olduğudur. Bu nedenle izlenecek ana önlem enfeksiyonların önlenmesidir.

Genel hijyen önlemleri önemlidir. Şu anda içinde bulunduğumuz durumda, karantina ve sosyal mesafe kurallarına uymak ve virüsü bulaştırabilecek diğer insanlardan mümkün olduğunca uzak durmak da çok önemlidir.

Önerilen diğer önlemler aşılanma ve düzgün beslenmedir. İdeal olarak, önemli bir enfeksiyon kaynağı olduğu için çiğ veya az pişmiş yiyecekler yemeyin. Aşıya gelince, ulusal sağlık biriminizin önerdiği dozları uygulamanız tavsiye edilir.

Bununla birlikte, her şey immünosüpresyonun tipine ve nedenine bağlıdır. Bu nedenle durumu izleyen ve söz konusu kişiye bireysel bazda tavsiyede bulunan bir hekim olmalıdır.