Çocukları Sevgi ile Beslemek Korkularını Azaltır
Sevgi, ebeveynler ve çocukları arasındaki bağı ateşleyen bir motordur. Bu dünyaya gelen her çocuğun sadece yemek, barınmak ve güvende olmaktan öte ihtiyaçları vardır. Sevgi bir çocuğun hayatında öyle gereklidir ki yetersiz olduğunda ya da hiç olmadığında onların gelişiminde ciddi problemlere yol açabilir.
Daha önce çiftlerin birbirine bağlanma çeşitleri hakkındaki yazımızı okumuşsunuzdur. Bu tamamen anlayabilmek için daha derin bir inceleme gerektiren hassas ve komplike bir konudur.
Bugün sayfamızda sizi bu ilginç konuyu bizimle birlikte keşfetmeye davet ediyoruz. Çocukları her gün sevgiyle beslemek – karşılıksız sevgiyle – onlara ihtiyacı olan gücü ve rehberliği sağlayacaktır ki bu şekilde onlar da ileride kendi mutluluğunun mimarları olan yetişkin bireylere dönüşebilsinler.
Aile ve çocukları arasındaki hassas ve bir o kadar güçlü bağ
Bir anne ve çocuğu arasındaki bağlar gelişmekte olan bebeğe gerekli tüm besini sağlayan göbek bağı yardımıyla rahimde başlar. İlk sığınağımız olan sıcak rahim ayrıca ikisi arasında duyguların da aktarılmasını sağlayarak ilerideki olası bağların derinleşmesine katkıda bulunur.
Doğum ile birlikte oluşmaya başlayan bağ
Son yıllarda yapılan araştırmalara göre yeni doğan bir bebeğin olabildiğince uzun süre boyunca anne bedenine yakın bir şekilde vakit geçirmesinin önemli olduğu ortaya çıkmıştır.
Ayrıca Bakınız: Çocuklarınıza Aktarmanız Gereken 4 Değer
Günümüzde doğum sırasında o kadar farklı sayıda prosedürden geçilmektedir ki anne anestezi etkisinden uyanıp bebeği kucağına alana dek bebek bir çok farklı elden geçmektedir.
Bu konu hakkında yapılan bir çok araştırma aşağıdaki sonuçları ortaya koymaktadır:
- Yeni doğan bebeğin anne ile duygusal bağlarını oluşturabilmesi için anne bedeniyle temas halinde olması gereklidir.
- Bebekler dünyayı hisleri aracılığıyla algılamaya başlar, ve anne göğsünün sıcaklığı onları hemen sakinleştirmeye yetecek seviyede bir güvenlik duygusu kazandıran sıcak bir his verir.
- Anne beyni anlık olarak oksitosin hormonu salgılar, bu hormon direkt olarak bebek ile anne arasında kurulması gereken sevgi, ilgi ve etkileşim ile ilgilidir.
- Bebek anne tarafından ilk kez emzirildiğinde, salınan oksitosin hormonu anne vücudunun bebek için daha fazla süt üretmesini sağlar.
Yeni doğan bir bebek için anne bedeniyle teması sürdürmek gereklidir. Bu da ilişkileri güçlendirmek için olağan üstü bir yoldur.
Bağlanma bozukluğu
Hepimiz biliyoruz ki terk edilme, gerçek ilginin eksikliği, istismar ya da düzenli olmayan ve güvenlik hissinden uzak inişli çıkışlı durumlar çocukların birçok önemli duygusal problemler yaşamasına sebep olabilir.
Bağlanma bozukluğu erken gelişim dönemi sırasında çocuk ile aile arasındaki duygusal bağların travmatik olarak bozulması sonucunda ortaya çıkar. Bu da çocuğun gelişiminde ciddi sonuçlara yol açar ve genellikle hiperaktivite, post travmatik stres bozukluğu, öfke hissi gibi durumlar ortaya çıkarır…
Şimdi de, belki inanması zor olabilir ancak çocuklar bazen ilgi eksikliğinden dolayı da acı çekebilir. Örneğin, aşağıdaki durumlardaki gibi:
- Ailelerinin işlerine devam etmesi gerekliliğinden dolayı dolayı bazı çocuklar çok erken yaşlardan itibaren bakıcı ya da kreşlere teslim edilmektedir. Bu da ne yazık ki onlar için büyük birer endişe kaynağıdır.
- Her çocuğun kendine özel ihtiyacı vardır. Birden fazla çocuklu ailelerde bu kıskançlık hissine ve diğer kardeşlerden “daha çok ilgi” görme ihtiyacına sebep olabilir.
- Bazı çocukların doğum sonrası kuluçka makinesine yatırılması gerekir ve bu da onlarda anneden ayrı kalmaktan dolayı stres görülmesine sebep verebilir.
Ayrıca Bakınız: Sağlıklı Çiftlerin 10 Alışkanlığı
Bir çok farklı durum çocuklarda “bağlılık problemlerine” sebep olabilir. Kendimizi bu konuda suçlamanın bir anlamı yok tabi. Bahsettiğimiz gibi, bazı çocukların diğerlerine göre daha çok ilgi ihtiyacı vardır ve bu da her ailenin farkında olması gereken bir durumdur.
Çocuklarınızı sevgi ile besleyin ve korkuları azalsın
Gerçek ilgi göstererek, saygıya ve güvene dayalı güçlü ve sağlıklı bağlar geliştirerek bağlanma bozukluklarıyla mücadele edebiliriz. Aşağıdaki yollarla da bunu pekiştirebiliriz:
- Yeni doğan bebeğinizle fiziksel temas halinde olmayı devam ettirin: aynı ilgi gösterme, sarılma ve sevgi sözcüklerinde olduğu gibi emzirme de bu anlamda pozitif bir eylemdir.
- Bebeğinizin ağlamalarına uygun karşılıklar verin.
- Onlar büyüdükçe, onları önemsediğinizi onlara belirtmekten sakın çekinmeyin. Onlarla konuşun, bitmeyen yüzlerce sorularına cevaplar verin, korkularınızı bir kenara bırakın, hayallerine destek olun, kendi öz güvenlerini geliştirebilmeleri için onlara güvenlik ve gerekli araçlar sağlayın.
Ayrıca Bakınız: Altın Çağ: İç Denge ve Huzuru Bulmak
Ebeveynler ile çocuklar arasında oluşan bağ sevgi ile oluşan ve somut olarak fark edilmeyen bağlardır. Bu onları bir arada tutacak olan bir göbek bağıdır. Güçlü ve sevgi dolu gelişen bağlar, güçlü, sevgi dolu çocuklar yaratır ve onlara hayallerinin peşinden gitmeleri için gerekli cesareti kazandırır.