Diyabet Ruh Sağlığınızı Nasıl Etkiler?

Diyabet, diğer problemlerin yanı sıra depresyon ve anksiyeteden muzdarip olma riskini de bir hayli arttırır.
Diyabet Ruh Sağlığınızı Nasıl Etkiler?

Son Güncelleme: 26 Ağustos, 2020

Diyabet ne yazık ki giderek daha da yaygın hale gelmekte olan bir hastalıktır. Dünyada neredeyse 422 milyon insanın bu hastalıktan muzdarip olduğu tahmin edilmektedir. Ancak, pek çok insan hala neden olduğu etkinin tamamını bilmemektedir.

Diyabet ruh sağlığınızı nasıl etkiler?

Öğrenmek için okumaya devam edin.

Diyabet Nedir?

Temel olarak, diyabet vücudunuzun insülini üretememesi ya da kullanamaması ile ilgilidir. İnsülin, glikozun hücrelere girmesini sağlayan “anahtardır”, çünkü hücrelerin enerji elde etmek için bu besine ihtiyaçları vardır.

Problem şudur: glikoz kanınızda kalır, ve eğer konsantrasyonu uzun bir süre boyunca yüksek kalırsa bu durum dokulara hasar verilmesine neden olur. Bundan dolayı, glikoz seviyelerinizi kontrol altında tutmak ve bu durum için uygun bir tedavi takip etmek şarttır.

Diyabet, vücudun yeterince insülin üretmediği ya da bunu glikozu hücrelere sokmak için kullanamadığı kronik bir hastalıktır. Farklı diyabet türleri vardır, ancak en yaygın olanları tip 1 ve tip 2’dir.

Tip 1 diyabet normalde çocuklukta gerçekleşir ve pankreasın insülin salgılayamıyor oluşundan kaynaklanır. Bu sebepten dolayı tedavi normalde glikoz seviyelerini kontrol etmek için bu hormonu enjekte etmekten oluşur.

Tip 2 ise yetişkinlikte en yaygın halde görülür ve üretilen insülini kullanamamanız sonucunda gerçekleşir. Bu, en fazla sayıda insanı etkileyen tipidir, çünkü obezite ve hareketsiz bir yaşam tarzı ile yakından ilişkilidir.

İki türü de herhangi bir yaşta gerçekleşebilir ve herhangi bir kişinin başına gelebilir, ancak önemli bir genetik etki olduğu da doğrudur. Diyabetteki büyük problem zaman içerisinde ortaya çıkabilecek komplikasyonlardır, çünkü bu hastalık başka pek çok hastalığa yakalanma riskinizi de arttırır.

Diyabet hastalarının yemesi gereken şeyler.

Diyabet Ruh Sağlığınızı Nasıl Etkiler?

Diyabet, bu durumdan muzdarip olan kişilerin yaşamlarının pek çok yönünü etkiler, bunun ana nedeni bu durumun çok büyük bir sorumluluk olmasıdır. Tedavi kontrol gerektirir, ve bu kontrol sadece ilaç ile sınırlı kalmaz, beslenme ve egzersiz alışkanlıklarına da uzanır.

Bundan dolayı, bu hastalığın yüksek stres seviyelerine neden olması son derece yaygındır. Bu stres vücudunuzun glikozun metabolize edilmesini etkileyen bir hormon olan kortizolün de salgılamasına neden olur. Yani, her şey birbirleri ile yakından ilişkilidir.

Diyabeti olan insanlar belirli davranış ya da eylemlerden kaçınmalıdır. Örneğin, eğer diyabetiniz varsa, alkol almamalı ya da uygun kontrol olmaksızın istediğinizi yememelisiniz. Bu, örneğin, anksiyeteyi arttırabilir.

Buna ek olarak, bu, bir açıdan, tahmin edilemez olan bir durumdur. Bazen, tüm kuralları takip etmek ile ilgili harcadığınız efora rağmen beklenen sonuçları alamayabilirsiniz. Bu da sinir bozukluğu seviyenizin bir hayli yükselmesine neden olabilir.

Diyabeti olan, kan şekeri ölçülen bir kız çocuğu.

Bu yazımızı da okumak isteyebilirsiniz: Tip 1 Diyabetli Bir Çocuk Nasıl Yetiştirilir

Hangi Ruh Sağlığı Durumları Diyabet İle İlişkilidir?

Ne yazık ki, diyabet, ruh sağlığı ile ilişkilidir. Bu hastalığı yaşayan birinin depresyondan muzdarip olma riskinin üç kat daha fazla olduğu tahmin edilmektedir.

Bu sebeplerin tümü dolayısıyla bu hastalığın yaşamınız üzerinde sadece fiziksel seviyede bitmeyen pek çok koşulu zorunlu kıldığını anlamak çok önemlidir. Doktorlar diyabet teşhisi almış kişilerin sağlıklı başa çıkma mekanizmaları geliştirebilmeleri için bir tür terapist görmesini önerir.

Hatırlamalısınız ki, vücut ve zihin sürekli olarak birbirlerini etkilerler. Herhangi bir ruh sağlığı problemi diyabet gibi başka bir hastalığın gidişatını negatif yönde etkileyebilir. Bundan dolayı hem ruh sağlığınıza hem de fiziksel sağlığınıza bakmak önemlidir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.