Duygusal Refahınız İçin İnceden Zararlı Olan 5 Durum

Duygusal refahınızın en büyük düşmanlarından birinin de kendiniz olduğunu biliyor muydunuz? Hayallerinizin üzerini sürekli olarak kapatmayı bırakın ve derhal kendi mutluluğunuzu inşa etmeye başlayın.
Duygusal Refahınız İçin İnceden Zararlı Olan 5 Durum

Son Güncelleme: 07 Mayıs, 2019

Duygusal refahınız, ufak bir dokunuşla parçalanabilecek kadar hassas bir cam tabakasına benzer. Dışarıdan nasıl göründüğünüz, ne kadar gülümsüyor olduğunuz ya da ne sıklıkta “Her şeye dayanabilirim” veya “Elbette iyiyim diyor olmanız önemsizdir.

Dışarıdan güçlü görünen bir kişi aslında karmaşık bir iç dünyayı saklıyor olabilir. Güçlü insanlar da kolayca yorulur; çünkü içeride derinlerde bir yerlerde, bu cam tabakası kırık ya da parçalanmış haldedir.

Neyse ki, duygusal refahınız onarılabilir. Her günü sevgiyle doldurursanız ve hassas noktalara odaklanırsanız, güneş sizin için de parlayacak ve her parladığında sizi cesaretlendirecektir.

Bu makalede, size şunu önereceğiz: Kendinizle iyi bir duygusal anlaşma yapın. Her iyi anlaşma bir taahhüdü yerine getirmektir. Bu anlaşma, kendinize biraz daha öncelik vermeyi, kendinizi dinlemenizi, sınırlarınızı belirlemenizi ve benlik saygısını beslemeyi içermelidir.

Bunlar uygulamaya konması kolay şeylerdir; sadece istek ve cesaret gerektirirler. Duygusal refahınızın ihlal edildiği noktayı tespit edebilmek de önemlidir. Bunu daha ayrıntılı olarak aşağıda açıklayacağız.

Duygusal Refahınız İçin Zararlı Durumlar

1. Yorgunluk duygusal refahınız için zararlıdır

Birçok farklı yorgunluk çeşidi vardır. Fiziksel yorgunluk kısa vadeli uğraşlardan kaynaklanabilir veya gün boyunca devam edebilir. Ayrıca zihinsel yorgunluk da yaşayabilirsiniz.

Uzun süre bir şeylere dikkat etmeniz, hedeflerinize ulaşmanız veya zorlu bir duruma düşmeniz gibi şeyler sizi oldukça yorabilir. Böyle bir durumda, duygusal refahınız söz konusu olduğunda, fiziksel uğraşlarla hiçbir ilgisi olmayan bir tür yorgunluk mevcuttur.

duygusal refahınız kadın ve kuşlar
  • Endişe, vücudunuzda biriken ve yeri bilinmeyen mutsuzluktan beslenir. Er ya da geç bilinçaltınız tarafından bu durum kafanızın içine iyice yerleşir.
  • İhtiyaçlarınızı ve haklarınızı savunmadan, sizi diğer insanların yönlendirmesine izin vermek de yıpratıcı olabilir.
  • Hayal kırıklıkları ardından yaralı hissetmek ve bu durumla nasıl baş edeceğini bilmiyor olmak nihayetinde tükenmeye yol açar.
  • Bunlar, duygusal refahınız ile alakalı kesinlikle üzerine düşünmeniz gereken belirtilerdir.

2. “Hayır” diye çığlık atmak isterken “evet” demek

Herkes bunu büyük ya da daha düşük bir seviyede yapar. İnsanlar, günlük dinamiklere ait hissetmek ve bunlara uyum sağlamak için başkalarının görüşlerine ya da arzularına boyun eğer.

Sosyal denge uğruna bunu zaman zaman yapmak çok büyük sonuçlara neden olmaz. Asıl sorun, bu davranış norm haline geldiği zaman, arzulamakta olduğunuz hayatın tam zıttı bir hayat sürdürmeye başladığınız noktada ortaya çıkar.

Kendini teyit etme, bencil ya da küstah bir şekilde davrandığınız anlamına gelmez. Duygusal sağlığınız için korkmadan “evet” ve suçlu hissetmeksizin “hayır” demeniz gerekmektedir.

 3. Henüz koparamadığınız duygusal bağlar duygusal refahınız için zararlıdır

Hayatınızda, mutlu ve elinizi attığınız her işte başarılıymış gibi görüneceğiniz zamanlar vardır. Ama bunların yanı sıra, sanki gülün batan dikeni gibi hissettiğiniz boş anlar da bulunmaktadır. Duygusal geçmişinizden kopamamak hayatınıza devam etmenize engel olabilir.

Ailenizle ilgili çözümlenemeyen sorunlara sahip olmak ve son bulmalarına rağmen geçmişteki ilişkilere tutunmak çok fazla acıya neden olur. Duygusal sağlığınızla ilgilenmek için hayatınızın bu bölümlerini geride bırakmış olmanız gerekir.

Bunu başarmak için de öncelikle nasıl bağışlayacağınızı bilmelisiniz. Bağışlamak kolay değildir; ancak önemlidir. Unutmayın ki nefret, kızgınlık ya da üzüntü sadece sizi geçmişe daha çok bağlar. Bu şekilde anılarınızın tutsağı olursunuz.

kuş tüyü

4. Sizi mutlu etmeyen bir gerçeklik içinde yaşamak

Belki de kendinize değer vermediğiniz ya da tatmin olmuş hissetmediğiniz yer iş yerinizdir. Bu durumun nedeni  arkadaşlarınız, ailenizdeki bir kişi ya da eşiniz de olabilir. Her gün kendinizi bu şekilde hissetmemeniz gerektiği konusunda ikna etmeye çalışırsınız.

Ne de olsa, kimse sizi incitmiyor ve herkes size saygı duyuyordur. Yine de, ne kadar çok denerseniz deneyin mutlu değilsiniz ve değişmek için duyduğunuz arzu tek başına sizi bu histen kurtaramaz. Şu an yaşadığınız durum buysa bekleyin ve durumu değerlendirin. Tatmin olmuş hissetmediğiniz noktada ilerleyemezsiniz.

5. En kötü düşmanınız siz olduğunuzda duygusal sağlığınız bu durumdan etkilenir

Çevrenizdeki insanların size nasıl davrandığı duygusal refahınızı etkileyen tek şey değildir. Bazen kendi kendinizi sabote edebilir, kendinize şu şekillerde zarar verebilirsiniz:

  • Kendinize değer vermediğiniz zaman ve başkalarıyla sürekli kendinizi karşılaştırdığınızda kendinize zarar verirsiniz.
  • Hayallerinizi ertelediğinizde, “Yapamayacağım,” veya “Bilmiyorum” ya da “Benden geçti artık,” diyerek kendinizi sabote edersiniz.
  • Çözüm bulunması gereken yerlerde sorunlarla karşılaştığınızda kendinizi incinmiş hissedersiniz. Yeni bir başlangıç yerine dünyanın sonunu gördüğünüz zamanlarda da durum böyledir.
  • Veda etmek için gerekli cesarete sahip olmak yerine, zehirli bir ilişkiyi beslemeye devam ederek duygusal sağlığınıza saldırırsınız.
  • Sevilmeyi hak ettiğiniz halde kendinizi sevmediğiniz zamanlarda ve kendi yeteneklerinize güvenmekten ziyade hatalarınıza ve başarısızlıklara odaklandığınız anlarda kendinizin en büyük düşmanı olursunuz.
lambalar

Sonuç olarak başlangıçta söylediğimiz şeyleri hatırlayın: Her gün asıl göreviniz, kendinize saygı ve özen göstermek olmalıdır. Kendi mutluluğunuzu oluşturmaya gayret edin ve bu konuda kendinizle olumlu bir duygusal anlaşma yapın. Bunu yapmaya bugünden başlayın. 


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Ferreras, E. (2007). La autoestima. Anales de Mecánica y Electricidad.
  • González, E. (2011). Educar en la afectividad. Revista Digital Universitaria.
  • EcuRed. (2018). La afectividad. EcuRed.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.