Hayata Karşı Tutkunuz Kalmadığında Ne Yapmalı
Bununla er ya da geç yüzleşmelisiniz. Hayat her zaman mutlulukla ve heyecanla dolu toz pembe bir gezinti değildir. Böyle olsaydı harika olurdu, ancak gerçek şu ki her zaman mutlu olamazsınız. Hayata olan tutkunuzu kaybetmenize neden olacak mutsuz zamanlar geçirebilir ve zorlu hisler yaşayabilirsiniz.
Bizi gelecekte neler bekliyor? Bugünümüz bu kadar boş ve zor ise yarın için neden efor sarf edelim? Neden mutluluk beni bulmadı veya neden beni bıraktı?
Bunlar bir noktada aklınızdan geçmiş sorulardan bazılarıdır. Birçok kişi bu bilinmezliklerin üstesinden gelmeyi ve varoluş anlamlarını bulmayı başarabilmiştir. Ancak diğerleri hala güçlük çekmekte ve ekstra yardım aramaktadır.
Size yardım etmek istiyoruz. Bahsettiğimiz hususların herkes için geçerli olamayabileceğini de aklınızda bulundurun. Bunları okuyun ve hayatınıza uygulayın, olağanüstü değişimleri göreceksiniz.
1. Omzunuzdaki yüklerden kurtulun
“Şu kötü enerjiyi salın gitsin!” şeklindeki bütün tavsiyeler iyi niyetle söylenmiş olabilir fakat çoğu zaman bir işe yaramaz.
Sizin yaşadıklarınızı yaşamayan hiç kimse bakış açınızı bir günde değiştiremez. Hayatınızda neler olduğunu gerçekten anlamazlar ve siz de onlara açıklamak istemezsiniz.
Bu acının son bulması ve taşıdığınız yükün üstünüzden kalkması için tek bir yol var fakat kolay olmayacak: bununla barışmalısınız. Nasıl anlaşılıyorsa öyle. Hayattaki hevesinizi kaybetmenize yol açan her ne ise onunla barışık olduğunuz bir noktaya gelmelisiniz.
Bir sürü sıkıntınız olabilir, hepsini adlandırmak zorunda değilsiniz. Sizi rahatsız edenleri affedebilir, unutabilir ya da anlayabilirseniz tekrar iyi hissetmeye başlarsınız. Bu kademe kademe ilerleyen bir süreçtir fakat gerçekten yardımı olacaktır.
2. Küçük şeyler hayata karşı tutkunuzu tekrar kazanmanıza yardım eder
“Ye Dua et Sev” gibi filmler enteresan bir önermeye sahip olsa da pek gerçekçi değildir.
Bir sorunla karşılaştığında herkes her şeyi bırakıp dünyayı gezmeye çıkamaz. Bununla birlikte, filmin altında yatan saklı bir gerçek de bulunur.
Yıllarınızı gezerek harcamak ya da bir gururdan kehanet almak zorunda değilsiniz: yalnızca siz kendinizi mutluluğa ulaştırabilir ve ilk adımı atabilirsiniz. İlerleyişiniz yavaş olacaktır fakat hiçbir adımı atlayamazsınız.
Hayata karşı tutkunuzu bulmak istiyorsanız başka bir şehre taşınmayın, birikimlerinizi gezmekle harcamayın, hayattan kaçmak için gitmeyin. Eski bir tutkunuzu yeniden keşfedin ya da yenisini bulun, dikkatinizi dağıtacak ufak ve basit bir şey olabilir.
Bir deneyin, küçük parçalar halinde tadını çıkarın ve bunu başkalarıyla birlikte yapın. Size keyif veren şeylerle vakit geçirin. Hepsini bir anda yapmaya çalışmayın, aksine ruhunuzun yavaş yavaş canlanmaya başladığını hissedene kadar ufak dozlar halinde bunu yapın.
3. Bağımsızlığın güzel bir şey olduğunu fakat yalnızlığın öyle olmadığını bilin
Eğer çok iyi hissetmiyorsanız, size sürekli nasıl olduğunuzu sorup duran ya da zamanınıza ve mesafenize saygı göstermeyen insanların etrafınızda olmasını istemezsiniz. Ancak bu demek değildir ki kendinizi dünyadan soyutlamalısınız, yapmak istediğiniz bu olsa bile.
Nasıl biri olduğunuzu keşfetmek için kendinizle yalnız vakit geçirmek ve bazı şeyleri başka bir bakış açısından görmek iyi bir fikir olacaktır. Sadece unutmayın ki bu amansız bir yalnızlık haline geldiğinde daha büyük bir probleminiz var demektir.
Yaşama hevesinizi tekrar kazanmak için bir ilişkiye ya da her zaman size eşlik edecek bir arkadaşa ihtiyacınız yoktur. Göçebe yaşayan kişiler ya da gezginler hayata karşı coşkulu bir tutku taşıyabilir, fakat bunun sebebi hiçbir zaman tamamen yalnız kalmamalarıdır.
Vaktinizi paylaşmalı ve diğer insanlarla ilişki kurmalısınız. Onlar hakkında sevdiğiniz ve sevmediğiniz şeyleri öğrenin. Başkalarıyla etkileşim içinde olduğunuzda daha fazla şey öğrenebilir, deneyimleyebilir ve daha çok şey yapabilirsiniz.
Bu yazımızı da bir okuyun: Usandığınız Zaman Hayatı Kontrol Altına Almanın 6 Yolu
4. İzleyecek sadece tek bir yol yoktur
Mutlu, başarılı ya da iyi bir insan olmanız gerektiğini söyleyen insanların bu zamana kadar size söylediği bütün şeyleri aklınıza getirin. Hazır mısınız? Şimdi bu hatırladıklarınızı alın ve kapı dışarı edin.
Aslında “mutluluğa giden yol” diye bir şey yoktur. Eğer gerçekten de hayatın seçebileceğimiz yolları olsaydı herşey çok daha kolay olurdu. Buna rağmen insanlar izleyebilecekleri bir rehber olduğunu düşünmek ister.
Hatırlamanız gereken yalnızca tek bir kural var: başkalarını kırmayın. Bunun dışında, bu altın kuralı uyguladığınız sürece istediğinizi yapabilirsiniz.
İnsanlar sizi eleştirecek, yargılayacak, hatta küçük düşürmeye çalışacaktır, ancak içeride mutlu hissetmenin verdiği tatmin gibisi yoktur. Bunları yaşadığınızda anlarsınız ki insanların başkalarını yargılamasının tek sebebi kendilerinin mutlu olmamasıdır.
Artık hayata karşı tutkunuzu nasıl tekrar keşfedebileceğinizi öğrendiğinize göre ne zaman başlayacağınıza yalnız siz karar verebilirsiniz.