Hyaluronik Asit: Kendinizin Yaratabileceği Güzellik

Tıpkı kolajende olduğu gibi, vücudumuzun hyaluronik asit de ürettiğini ve doğru yiyecekden oluşan bir beslenmeyle bunun üretimini teşvik edebileceğinizi biliyor muydunuz?
Hyaluronik Asit: Kendinizin Yaratabileceği Güzellik
Karla Henríquez

Yazan ve doğrulayan Doktor Karla Henríquez.

Son Güncelleme: 24 Şubat, 2022

Bugünlerde hyaluronik asit hakkında çok konuşulur oldu. Ünlülerin güzellik için yaptırdığı cilt bakımlarındaki rolü büyüdükçe popüleritesi de gittikçe artıyor.

Ancak birçok kişinin bilmediği bir konu var, o da bu elementin vücudumuzda zaten bulunduğu ve sağlıklı beslenmeyle “üretebilmemizin” mümkün olduğu. 

Bu yazımızda size bazı ipuçları vereceğiz.

Hyaluronik asit nedir ve ne işe yarar?

hyaluronik asit nedir

Bu asit kolajenle bir araya geldiğinde, kırıkşıklıklarla ve cildin zamanla canlılığını kaybetmesiyle savaşmanız için size büyük bir müttefik olur.

Hyaluronik asit vücudumuzda doğal olarak vardır ve birçok dokuda, organlarda, kıkırdakta ve tabi ki cildimizde de bulunur.

Yaşlandıkça vücudumuzdaki hyaluronik asit miktarı büyük ölçüde azalmaya başlar.

35 yaşına geldiğimizde, vücudun hyaluronik asit üretimi hızla azalır, bu da etkilerini yüzümüzde ve vücumuzun diğer kısımlarında gösterir. Bu bileşenin eksikliğinde görebileceğimiz en belirgin işaretler yaşlanma, yüzde kırışıklıklar ve sarkan bir cilttir.

Bu asidin başlıca özelliklerinden biri vücudun suyunu muhafaza etmesi ve cildi nemlendirmesidir.

Cilde daha sıkılaşmış bir görüntü kazandırdığı için “kırışıklıkları” doldurmada birebirdir. Tıbbi estetik 90’lardan beri cilde hacim ve genç bir görünüm kazandırmak için hyaluronik asit enjeksiyonu kullanılır.

Bu, vücut hyaluronik asidi doğal olarak üretemeyip kaybetmeye başladığı zaman kadınların ilk belirtilerini fark eder etmez başvurduğu bir çözümdür.

Hyaluronik asit eksikliği şu kısımları daha çok etkiler:

  • Dudak kenarları ve çevresi
  • Yanaklar
  • Gülme çizgileri (burun yanlarında)
  • Kaz ayağı (göz kenarındaki kırışıklıklar)

Daha fazlasını öğrenmek ister misiniz? Okuyun: Mimiklerden Kaynaklanan Kırışıklıkları Azaltacak Ev Yapımı 5 Krem

Hyaluronik asit doğal yollardan nasıl alınır

hyaluronik asidi doğal yoldan alma

“Gençliğin temeli” olarak bilinen hyaluronik asit, sadece kırışıklıkları gideren ve cildi güzelleştiren değil, aynı zamanda da savunma mekanizmasını güçlendiren ve hasarlı dokuları onaran önemli bir besin maddesidir.

Zamanla oluşan hyaluronik asit kaybının etkilerini geri çevirmek için şu yiyecekleri tüketmenizi tavsiye ediyoruz:

Yağsız etler

Yağsız kesim ette bu besin maddesinden iyi bir miktar bulunur. Buna ek olarak, ameliyata ya da pahalı tedavilere gerek kalmadan vücudun kolajen üretmesine yardımcı olur.

Yağsız et, vücudumuza sağladığı hyaluronik asit sayesinde yaraları iyileştirmeye yardımcıdır ve bağ dokularını güçlendirir.

Bu etleri beslenmenize ekleyin:

  • Kuzu
  • Dana
  • Sığır
  • Ördek
  • Hindi

Jelatin

jelatin

(Sıkça jöle olarak adlandırılan) jelatin popüler bir yaz yiyeceğidir ve kilo vermek ya da çocukların beslenmesini eğlenceli hale getirmek için kullanılabilir. Jelatin bol miktarda hyaluronik asit içerir, ferahlatıcıdır, lezzetlidir ve kalorisi düşüktür.

Dokuların sağlığına fayda sağlamak için her gün bir porsiyon jelatin yiyebilirsiniz (meyvelerle birlikte tüketebilirsiniz).

Jelatin tüketiminin cildinizi nemlendirmekten çok daha fazlasına yaradığını unutmayın; metabolizmanız bu maddeyi ayrıştırarak eklemlerinize ve eklem sıvısına gönderir. 

İhtiyacımızı karşılayan mükemmel bir hyaluronik asit kaynağıdır.

Balık yağı

Balık yağını diyet ve doğal besin marketlerinde bulabilirsiniz. Balık yağı sadece vücudumuza hyaluronik asit sağlamakla kalmaz, aynı zamanda A vitamini içerir.

Bu besin maddesi cildi erken yaşlanma belirtilerine karşı korur, kolajen üretimini ve kırışıklıkların azalmasını destekler. Çok fazlasına ihtiyacınız yok: günde sadece 1 çay kaşığı yeterli olacaktır. 

Sebzeler

sebzelerde hyaluronik asit

Sebzeler mükemmel bir vitamin ve besin kaynağı olmasının yanı sıra tabi ki hyaluronik asit de içerir.

Bu asit bakımından zengin olan sebzeler patates ve pazıdır (birlikte ya da ayrı ayrı tüketebilirsiniz). Fakat kızartılmış olarak tüketmemelisiniz çünkü sağlığınıza tam tersi bir etkisi olacaktır.

Bu sebzeler ayrıca kolajen üretilmesini sağlayan çinko da içerir.

Domates, biber, havuç ve pancar gibi vitaminler ve beta karoten bakımından zengin sebzeleri de tüketmekten çekinmeyin.

Meyve

Elbette cildi gençleştiren ve genel anlamda sağlığınıza yarar sağlayan besinlerin listesi meyvesiz olamaz.

Çokça C vitamini içeren meyveler tercih edin çünkü hyaluronik asit üretimini desteklemesinin yanı sıra görüşünüzü kuvvetlendirir, cildinizi serbest radikallerin etkisinden korur ve yaraların iyileşmesini sağlar. 

Narenciye çeşitleri (portakal, greyfurt) ve küçük taneli meyveler (çilek, ahududu, kiraz) başlıca C vitamini kaynaklarındandır.

Bu yazımızı atlamayın: Kabızlık İle Savaşan 9 Meyve

Aromalı otlar

aromali bitkiler

Otlar yemeklerinize lezzetli bir “dokunuş” katar. Aynı zamanda da vücudunuza sağlık ve güzellik olarak geri dönen besin maddeleri sağlar. Harikadırlar!

Cildinizdeki kırışıklıkları gidermek ve metabolizmanızı çalıştırmak için yemeklerinizi maydanoz, kişniş, biberiye ve fesleğen ile tatlandırın.

Son olarak, vücudumuzun hyaluronik asidi sindirebilmesi için yeterli miktarda magnezyum alması gerektiğini de vurgulamak istiyoruz. 

Nerede bulabilirsiniz?

  • Muz, kayısı ve avokado
  • Kaju, badem, ceviz ve kestane
  • Bezelye ve fasulye
  • Ayçekirdeği
  • Tofu
  • Soya unu
  • Esmer pirinç ve darı
  • Süt

Dengeli bir beslenme ile birlikte hyaluronik asit üretmenizi sağlayan besinleri tüketmenin yanı sıra her gün 2 litre su içmenizi ve egzersiz yapmanızı öneriyoruz.

Böylece vücudunuzda birikmiş cildinizin sağlığını kötü etkileyen toksinleri atmanıza yardımcı olacaktır.

Elbette cildinizin genç ve sağlıklı kalmasını istiyorsanız  sigara içmemeli, alkol veya kahve tüketmemelisiniz.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.