Kolajen Üretimini Destekleyen 4 Yiyecek
Vitaminlerle, minerallerle ve proteinlerle dolu birçok takviye gıdanın arasında kolajen genellikle piyasadaki en çarpıcı ürünlerden birisidir. Hatırlatmak isteriz ki, vücuttaki, kolajen gibi bazı maddelerin üretimi teşvik edilmesi için takviye maddelere başvurmak her zaman gerekli bir yöntem değildir.
Kolajen, vücudunuzun en önemli unsurlarından birisidir. Kendinizi doğru şekilde beslediğiniz zaman, vücudunuzdaki kolajen üretimini sabit ve gerekli miktarlarda tutabilirsiniz.
Diyetiniz zayıfsa veya kendinizi sürekli olarak aynı gıdalarla sınırlıyorsanız, kolajen doğru bir şekilde üretilemez. Genelde bu durumun sonucu olarak daha cansız görünürsünüz. Örneğin saçlarınız parlaklığını yitirebilir ya da yüzünüzdeki ince çizgiler daha da belirgin olabilir.
Bu tarz durumlarda en doğru tavsiye, kolajen üretimini uyaracak olan bir takviyeyi seçmeniz olacaktır. Herhangi bir eczanede veya süpermarkette, kolajeni toz veya kapsül halinde bulabilirsiniz.
Diğer bir alternatif yöntem ise, kolajen üretimini destekleyen belli gıdaları tüketmenizdir. Bu yöntem, diğerlerine nazaran daha basittir; aynı zamanda bu maddeyi elde etmek için de daha direkt bir yoldur.
Kolajen tüketimini arttırmanın yararları
- Kemik hastalıklarına yakalanma riskini düşürür. Kolajen üretimini destekleyen yiyecekleri tüketerek, artrit ve osteoporoz gibi kemik hastalıklarının ortaya çıkma ihtimalini azaltmış olursunuz.
- Yaraların hızla iyileşmesini sağlar. Kolajen, hücrelerin rejenerasyonuna katılır.
Kolajen eksikliği, yaralarınızın daha uzun sürede iyileşmesine ve daha görünür yara izlerine neden olur. - Daha kuvvetli eklemler. Eklemleriniz neredeyse tamamen kolajenden meydana gelir. Yıllar boyunca eklemleriniz kütle kaybedebilir ve bu nedenle diz ağrısı gibi sorunlar yaşamaya başlarsınız.
Kolajen, yıpranmış eklemlerin kütlesini geri kazanmasına yardımcı olur. - Titreşim ve esneklik. Kolajen ayrıca cilde esneklik de kazandırır.
Kırışıklıklarınız sizin için bir sorun haline geliyorsa eğer, kolajen üretimini destekleyen gıdaları tüketmeye çalışın.
Ayrıca bu besinler ile cildinize doğal güzellik maskeleri de hazırlayabilirsiniz.
Bu yazıyı da okumanızı öneriyoruz: Kolajen Üretiminizi Doğal Yollardan Nasıl Artırabilirsiniz?
Kolajen üretimini destekleyen gıdalar
1. Kırmızı biber
C vitamini, kolajen üretimi için çok önemlidir. En iyi C vitamini kaynaklarından biri de kırmızı biberdir. C vitamini bakımından düşük bir diyet uyguluyorsanız, vücudunuz kolajeni doğru bir şekilde sentezleyemez.
Sadece yarım su bardağı (125 gram) kırmızı biber ile 95 mg kolajeni vücudunuza almış olursunuz.
Ayrıca kırmızı biberi diyetinize dahil etmeniz oldukça kolaydır. Kırmızı biberi smoothie tariflerinizin bir parçası olarak, salatalarınızda ya da sadece öğünler arasında atıştırmalık olarak bile tüketebilirsiniz.
Kırmızı biber, atıştırmalık bir meze olarak da lezzetli bir sebzedir. Kızartmak yerine, kırmızı biberi doğrayın ve bu şekilde yiyin. Aslında kırmızı biber, guacamole (avodakolu bir sos) ile tüketildiğinde oldukça lezzetli bir yiyecek olur.
Ayrıca bu yazıya da bakınız: Zencefil, Zerdeçal ve Kırmızı Biber: Harika Bir Detoks
2. Domates
Domates, likopen bakımından zengin olduğu için kolajen üretimini destekler. Domates, çevresel faktörlerin, ultraviyole ışınlarının ve hava kirliliğinin cilde verdiği hasarlarla mücadele etmek için mükemmel bir yiyecektir.
Eğer çok kirli bir şehirde yaşıyorsanız, domates mutlaka günlük diyetinizin bir parçası olmalıdır.
Domatesi istediğiniz gibi tüketebilirsiniz. Ancak bu sebzeyi çiğ bir şekilde tüketmek en iyi seçenek olacaktır. Bu şekilde vücudunuzdaki likopen seviyenizi korumuş olursunuz. Eğer domatesi çiğ tüketmeyi sevmiyorsanız, aşağıdaki tarifi denemenizi öneriyoruz:
Domates Graten
Bu tarif, hafif ve sade bir akşam yemeği için mükemmel bir seçenektir ve çok düşük oranda kaloriye sahiptir.
Malzemeler
- 1 adet olgun domates
- 1 tutam sarımsak tuzu
- 1 tutam kuru fesleğen
- 2 yemek kaşığı rendelenmiş parmesan peyniri (30 gram)
Hazırlanışı
- Fırınınızı 300 ° C’ye ayarlayın.
- Domatesleri dilimleyin ve bir tepsinin içine yayın.
- Sarımsak tuzunu, fesleğenleri ve peyniri domatesin üzerine serpin.
- Tepsiyi fırına koyun ve sıcaklığı 150 °C’ye indirin.
- Peynir eriyene kadar pişirin ve sonrasında ise servis yapın.
3. Somon
Somon, kalp için yararlı yağları bünyesinde barındıran zengin bir besin kaynağıdır. Ayrıca, kolajen üretimine de katkı sağlar. Omega 3 yağ asitleri iltihaplarla savaşır, çevresel faktörlerin neden olduğu kolajen parçalanmasını da önler.
Eğer kendinizi çok sık güneş ışınlarına maruz bırakıyorsanız, haftada en az bir kez somon yemenizi öneriyoruz.Bu balığın kendi lezzeti yeterli olduğundan, pişirmek için büyük hilelere ve farklı tariflere pek de ihtiyacınız yoktur.
- Somonun bir parçasını fesleğen ve çok az tuzla birleştirmeyi deneyin.
- Sonrasında ise yapışmaz bir tavada bu balığı pişirin.
- Fesleğene ek olarak sarımsak tuzu, zencefil ya da limon suyu da kullanabilirsiniz.
4. Hindi
Doğal şekilde kolajen üretimi, büyük ölçüde bazı temel amino asitlere bağlıdır. Bu temel amino asitleri edinebileceğiniz en iyi kaynak, hindi gibi hayvansal proteinlerdir.
Hindi eti içerisinde prolin, glisin ve lisin gibi maddeleri içerir. Özellikle lisin, iyi kalitede kolajen sentezlemenize yardımcı olur.
Hindi etini haftada en az iki kez yemenizi tavsiye ediyoruz. Kolajen üretimi desteklemek ve bu maddenin miktarını vücudunuzda iyice artırmak için kırmızı biberi, bazı yeşil sebzeleri ve dilimlenmiş domatesleri hindi yemeği tarifinizin içine dahil edebilirsiniz.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Alvarez Fontanet, Ernesto. “Consecuencias del estrés oxidativo de la piel por radiaciones ultravioleta.” Revista Cubana de Investigaciones Biomédicas 14.1 (1995): 0-0.
- Flores, J., and Salvador Bermell. “Colágeno: Características y propiedades de interés para la industria cárnica.” Revista de agroquímica y tecnología de alimentos 28.4 (1988): 463-472.
- Valdés-Rodríguez, Rodrigo, et al. “La piel y el sistema endocrinológico.” Gaceta médica de México 148.2 (2012): 162-168.