Kronik Hıçkırık: Nedenleri, Tedavisi ve Sonuçları

Kronik hıçkırık, kişisel ilişkiler ve uyku alışkanlıkları da dahil olmak üzere bir kişinin hayatının her yönünü etkileyebilir. Bu makalede daha fazlasını anlatacağız.

Hepimiz hıçkırığın ne olduğunu biliyoruz ve hepimiz hayatımızın bir döneminde deneyimlemişizdir. Diyaframın bir dizi istemsiz kasılmasından oluşurlar. Bu, ses tellerinin kapanmasına ve karakteristik, komik bir ses çıkarmasına neden olur. Bununla birlikte, kronik hıçkırık hiç de eğlenceli bir şey değildir.

Kronik hıçkırık nadir görülen bir hastalıktır. Aslında uzmanlar, 100.000 kişiden yalnızca 1’inin bu durumdan muzdarip olduğunu ve 48 saatten uzun süre tekrarlayan diyafram kasılmaları yaşadığını tahmin ediyor.

Kronik hıçkırık başka bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu nedenle, altta yatan nedeni ortadan kaldırmadan tedavi etmek zor olabilir. Aşağıdaki makalede, bu sorun hakkında bilmeniz gereken her şeyi size anlatacağız.

Kronik hıçkırık nedenleri nelerdir?

Daha önce de belirttiğimiz gibi, kronik hıçkırık, bir seferde günler hatta haftalarca süren hıçkırıklardır. Hastalar hıçkırık yaşadıkları dönemler ile yaşamadıkları dönemler arasında geçiş yaparlar. Bununla birlikte, çoğu durumda, hıçkırık atakları aynı ay içinde birkaç kez ortaya çıkar.

Bu patoloji, sindirim sisteminde bulunan başka bir hastalığın sonucu olma eğilimindedir. Sıklıkla, diyaframla en çok temas eden iki organ olan yemek borusu ve midede bulunur. Özellikle uzmanlar, gastro özofageal reflü kaynaklı özofajitin ana tetikleyicilerden biri olduğuna inanıyor.

Gastro özofageal reflü kaynaklı özofajit, yemek borusunun zedelenmesini içeren bir hastalıktır. Bu zedelenme, mideden çıkan asidin yemek borusu duvarlarını aşındırmasının bir sonucudur. Yiyecek, tütün ve sıcak yiyecekler dahil olmak üzere gastro özofageal reflüye etki eden birçok faktör vardır.

Kronik hıçkırık birçok farklı sebeple ortaya çıkabilirken, erkekler bu duruma kadınlardan daha yatkındır. Görünüşe göre stres ve kaygı da nedenleri tetikliyor olabilir.

Kronik hıçkırığın diğer hangi nedenleri vardır?

Kronik hıçkırık diyaframın istemsiz kasılmalarından oluştuğundan, bu kası etkileyen herhangi bir sinir hasarının bu duruma neden olabileceğini akılda tutmak önemlidir. İlk olarak, refleksi tetikleyen bölgedeki beyin hasarından kaynaklanabilir.

İstemsiz motor sinirlere en sık zarar veren hastalık menenjit ve multipl sklerozdur. Uzmanlar ayrıca kronik hıçkırığın beyin tümörünün semptomu veya serebrovasküler bir kaza veya felç sonrası etkileri olabileceğini de gözlemlediler.

Dürtüleri diyaframa yönlendiren sinirlerin zedelenmesi de tetikleyici olabilir. Frenik sinir adı verilen bu sinirler, merkezi sinir sistemiyle karın kası aracılığıyla iletişim kurar. Bu yolun bir kısmı boyun ve göğüsten geçer. Bu nedenle, bu alandaki patolojileri dışlamak önemlidir.

Son olarak, kronik hıçkırığın bazı ilaçların yan etkisi olabileceğini belirtmek önemlidir. Hatta anestezi veya cerrahi müdahalelerden sonra da ortaya çıkabilirler. Alkolikler ve sakinleştirici bağımlısı olanlar da bu durumdan muzdarip olabilir.

Kronik hıçkırığı tedavi etmenin bir yolu var mı?

Bu patolojinin tedavisi, onu üreten altta yatan nedenleri çözmeye dayanmaktadır. Başka bir deyişle, neden gastroözofageal reflü ise, o zaman en önemli adım bu hastalığın tedavisi olacaktır. Bu nedenle doktorlar mide pH’ını düzenlemek için antasitler önerebilirler.

Bununla birlikte uzmanlar, bu durumu tedavi etmek için kullanılabilecek bazı ilaçların da faydalarını keşfetmişlerdir. Klorpromazin ve metoklopramid, kronik hıçkırıkları doğrudan tedavi eden ilaçlardır. Birincisi antipsikotik bir ilaçtır, ikincisi bulantıyı hafifletmek için kullanılır.

Yukarıdakilerin hiçbiri işe yaramazsa, doktorlar kronik hıçkırıkları tedavi etmek için cerrahi tekniklere başvurmayı düşünebilirler. Cerrahi, diyaframı daraltan sinir uyarısını detaylandırmak için frenik sinirlerin bloke edilmesini içerir.

Kronik hıçkırık ile ilgili en büyük sorun

Kronik hıçkırığın kişiyi fiziksel olarak sınırlandıran bir sorun olduğunu unutmamak önemlidir. Bir insanın hayatının her yönünü etkiler, hatta uyumayı zorlaştırır veya imkansız hale getirir. Bu nedenle tedavi söz konusu olduğunda psikolojik destek sağlamak da önemlidir.

Kısa süren ve sonra kaybolan klasik hıçkırıklardan bahsetmiyoruz. Aksine, kronik hıçkırıkları olan kişiler, her seferinde günlerce süren ataklar yaşayabilir. Bu nedenle, hayatlarını bu duruma göre uyarlamalıdırlar ve etrafındakilerin desteğine ve yardımına ihtiyaç duyarlar.