Saçları Daha Az Yıkamak İçin 9 Hile

Saç çok kirlenirse kendimizi rahatsız hissederiz ve daha sık saçımızı yıkarız ancak bu saçlarımızın çok uzun süre temiz kalacağı anlamına gelmez. Bu yazıda saçlarınızı nasıl temiz tutabileceğinizi dair ipuçları vereceğiz.
Saçları Daha Az Yıkamak İçin 9 Hile

Son Güncelleme: 23 Şubat, 2022

En rahatsız edici güzellik problemlerinden bir tanesi kirli saçlardır. Saçlarımız, imajımızla ilgili en göze çarpan şeylerden biri olduğu için, kirli saç insanların kendilerini güvensiz ve huzursuz hissetmelerine neden olur. Buna rağmen, saçlarınızı düşündüğünüz sıklıkta yıkamanıza gerek yoktur. Saçları daha az yıkamak için bazı yöntemler vardır.

Saçlarınızı daha uzun süre temiz tutabilmek ve daha az sıklıkta yıkamak için birkaç ipucunu sizinle paylaşacağız. Bu yazımızı güzelce okuyun ve önerilerimizi uygulayın.

1. Saçlarınızı kaynar veya arıtılmış suda yıkayın

saçlarını yıkayan kadın

Saçınızı daha az sıklıkta yıkamak ve daha uzun süre temiz tutmak için yapabileceğiniz ilk şeylerden biri, saçlarınızı yaklaşık 38° C sıcaklıkta kaynatılmış veya filtrelenmiş su ile durulamaktır.

2. Çok fazla saç ürünü kullanmayın

Keratin, kuru şampuan, saç spreyi veya jöle gibi saçlarınızın görünümünü güzelleştirmek için kullandığınız bazı ürünler saçları hızlı ve önemli ölçüde kirletebilir. Bu nedenle, saçları daha az yıkamak istiyorsanız bu tür ürünleri az miktarda, haftada bir veya iki kez kullanmanız gerekir.

3. Saçlarınızı daha az fırçalayın ve tarak kullanın

saç taramak

Düşündüğünüzün aksine, çok sık fırçalanmış saçlar daha temiz ve parlak görünmüyor. Aslında saçınıza ne kadar çok dokunursanız kirlenme hızını da o kadar artırmış olursunuz.

Bu nedenle, fırça kullanarak saçlarınızı taramayın. Bunun yerine bir tarak kullanın. Böylece saçlarınız daha az yıpranacaktır ve daha sağlıklı ve parlak görünecektir.

4. Saç köpüğü kullanın

Saçınızı doğal haliyle kullanabilmek için en pratik yollardan bir tanesi, saçlarınızı kirletmenize neden olacak saç spreyi ve jöle yerine saç köpüğü kullanmaktır.

5. Sülfat içermeyen bir şampuan kullanın

bir avuç şampuan

SLS olarak da bilinen sodyum lauril sülfat, şampuanlara eklenen toksik olmayan bir maddedir. Kafa derisinin kurumasına yol açtığı ve bu nedenle bazı kişilerde saç yağını artırdığı bilinmektedir.

Bu durum sizin için de geçerliyse, SLS içermeyen bir şampuan kullanmayı tercih edin ve bunun yerine saç maskeleri ve bakım yağları kullanın. Ayrıca, evde doğal malzemelerle hazırlayabileceğiniz saç maskelerini veya saç bakım ürünlerini kullanmayı da deneyebilirsiniz.

6. Saçınıza çok fazla ısı uygulamayın

Saç kurutma makinelerini ve saç şekillendiricileri çok sık kullandığınızda, saçlarınız daha çabuk kirlenir ve daha kirli görünür. Bu durumu önlemek için  saç kurutma makinenizi ve saç şekillendiricilerinizi 150 ila 180 derece arasında kullanın.

7. Kafa derinize peeling uygulayın

gür saçlar

Zaman zaman kafa derinize peeling uygulamak, ölü deri hücrelerinden kurtulmanıza ve kirlerin giderilmesine yardımcı olmasının yanı sıra saçlarınızın daha güçlü ve sağlıklı hale gelmesi için saç köklerini güçlendirir.

8. Sık sık yastık kılıfınızı değiştirin

Saçlarınızın daha sık kirlenmesinin sebeplerinden bir tanesi de, uzun bir süre aynı yastık kılıfını kullanmaktır. Saçları daha az yıkamak için bu konuya da özen göstermelisiniz.

Yastık kılıfı, saçlarınız için kullandığınız yağları ve kremleri emer. Bunun sonucunda da bakterilerle dolu olabilir ve kirlenebilir. Bu nedenle yastık kılıflarınızı haftada en az bir kez değiştirmelisiniz.

9. Saçlarınızı soğuk ve sıcaktan koruyun

siyah saçlı kadın

Son olarak, kış ve yaz mevsiminde sıcaklığın düşük ve yüksek olduğu zamanlarda saçlarınızı korumanız gerekir. Bunun nedeni, bu koşulların kafa derisindeki yağ üretimini teşvik etmesi ve saç köklerinin yağlanmasına yol açmasıdır.

Alabileceğiniz en iyi önlem, yaz mevsiminde saçınızı yüksek sıcaklıklardan korumak için bir şapka, kış mevsiminde ise saçınızı soğuktan korumak için bir bere takmaktır. Böylece saçlarınız daha parlak ve sağlıklı olacaktır! Oldukça kolay!


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.