Seninle Ya Da Sensiz Hayallerimin Peşinden Koşacağım
Romantik ilişkilerden bahsettiğimizde aklımıza hemen bir “paket” halindeki iki kişi gelir. Ancak bu iki kişinin bağımsız bireyler olduklarını unuturuz.
Sonuçta seninle veya sensiz yaşayabilirim. Bu laf kulağa romantik gelmeyebilir ancak mutlu olmak için illa birine yapışıp kalmak zorunda olmadığımızı bilmeliyiz.
Seninle ya da sensiz yaşayabilirim ve bunun mutluluğumu etkilemesi için bir sebep yok.
Unutma, seninle olmayı seçtim: Sana bağımlı değilim. Mutlu olmak için sana ihtiyacım yok. En önemlisi de senin sahibinmiş gibi davranmak değil, sana kanatlar takmak istiyorum. Böylece sen de uçup kendi mutluluğunu bulabilirsin.
İç içe yaşanan birliktelikler
Hepimiz, her şeyi ama her şeyi birlikte yapan çiftlere rastlamışızdır. Birbirlerinin arkadaşlarını tanırlar, ilgi duydukları şeyler aynıdır. Hatta bir zamanlar sadece ilişkide taraflardan birinin ilgi duyduğu bir konuya gün geçtikçe partneri de ilgi duymaya başlar.
Tek sorun şudur; zaman geçtikte ilişkideki taraflardan birinin şu tür şeyler söylemeye başlaması kaçınılmaz olacaktır: “Bunaldığımı hissediyorum”, “Kendime ait kişisel bir alanım yok”, “Hiçbir şeyi tek başıma yapmıyorum”
Unutmayın: herkesin, partneri dahil kimsenin giremeyeceği kişisel bir alana ihtiyacı vardır. Partnerimizi çok seviyor olmamız onunla aynı kişiye dönüşmek zorunda olduğumuz anlamına gelmez.
Dahası romantik ilişkisi olan kişilerin de herkes gibi farklı ilgi alanları ve zevkleri vardır. Karşımızdaki kişinin bizden hoşlanması için onunla aynı ilgi alanlarını paylaşmak ve aynı şeylerden hoşlanmak zorunda değiliz.
Elbette ortak bir noktada buluşabilmek önemli ve gereklidir. Ancak her şeyi birlikte yapmak, aynı ilgi alanlarına ve zevklere sahip olmayı istemek karşılanması çok güç bir beklentidir.
Bu yüzden iki tarafın da hem kendilerine ait kişisel alanlara sahip olması hem de kendilerini yalnız hissetmemesi önemlidir.
Bunu da okuyun: Mutlu Çiftlerin İlişki Sırları
Sensiz ben bir hiçim
Bireyselliğimi bir kenara bıraktığımda ve partnerimle benim “bir” olduğumuza inandığımda onsuzluğun nasıl bir şey olduğunu bile düşünemez bir hale gelebilirim. Çünkü böyle bir durumda sensiz var olamam, adeta ölü gibi olurum.
Duygusal bağımlılık sorunu yaşayan insanların düşünme şekli böyledir. Partnerlerden birinin, sevgiyi algılama şekli, kendini karşısındaki kişiye bağımlı hissetmesine neden olabilir.
Partnerimiz onlara katılmasa da hayallerimizin peşinden koşmaya ve sevdiğimiz şeyleri yapmaya devam etmeliyiz.
Bir başkasıyla hayatımızı paylaşıyor olsak da bireyselliğimizden ödün vermemeliyiz. Çünkü biz partnerlerimizden farklıyız. Hayatı paylaşmaya karar vermiş olmamız, birbirimizden farklı olmadığımız anlamına gelmiyor.
Eksilmek için değil “büyümek” için bir ilişkinin içindeyiz.
Partnerime bağımlı olursam, onsuz bir hiç olduğumu düşünürsem, bu partnerimin beni “büyütmediği” anlamına gelir. Benim gelişmeme yardım etmek yerine günden güne beni “küçültür”. Kendi başına değeri olmayan birine dönüşebilirim.
Bu yüzden seninle ya da sensiz yapmak istediğim şeyleri yapmak zorundayım. İsteklerimi gerçekleştirmeli, olgunlaşmamı ve gelişmemi sağlayacak şeyleri yapmalıyım.
Seninle ya da sensiz, gelişmeye devam edeceğim
Bir gün, başka bir ülkeden gelen bir iş teklifi, ayrılmamıza neden olabilir. Bunun önemi yok. Bazı sebepler yüzünden benimle gelmek istemeyebilirsin. Seninle ya da sensiz hayallerimin peşinden koşacağım ve yapmaktan hoşlandığım şeyleri yapacağım.
İlişkimiz süresince pek çok zorluk yaşayacağız. Ancak hiçbiri benim kendim olmaktan vazgeçmeme neden olmayacak. Kendim olmayı bırakırsam ve sen benim yaşam sebebim haline gelirsen, bir gün ilişkimiz bittiğinde ne olacak?
Kaybolurum. Ne kim olduğumu bilebilirim ne de nasıl iyileşebileceğimi. Kendimi zorlu ve zahmetli bir yolun başında bulurum. Böyle bir yolculuk yapmak zorunda kalmamalıyım.
Bunların hiçbiri senin benim için bir öneminin olmadığı veya ilişkimizi önemsemediğim anlamına gelmiyor. Söylemek istediğim seninle birlikteyken de kendim gibi olmaya devam etmek istediğim.
Yapmaktan hoşlandığım şeyleri yapmayı bırakmayacağım. Sırf seninle birlikteyim diye önüme çıkan fırsatları kaçırmayacağım. Günden güne gelişmek yerine “küçülürsem” ilerleyemem, olduğum yerde takılıp kalırım. Benliğim ölür.
Başka birine bağımlı olduğumuzda acıyla dolu, gerçekçi olmayan bir aşkın peşine düşeriz. Çiftlerin gün geçtikçe “aynılaşıp” tek bir kişiye dönüştüğü ilişkilerin nasıl olduğunu öğreniriz. Ancak gerektiğinde kimliğimizi ve bireyselliğimizi korumak için savaşmalıyız.
Kendimizi başka birinin varlığında kaybedemeyiz ve kim olduğumuzu unutamayız. Her zaman güçlü olmalıyız. Böylece bir gün ilişkimiz biterse hayatımıza devam edebiliriz.