Sessiz Kalmak Konuşmamaktan Daha Fazlasıdır
Sessiz kalmak sessiz olmak demek değildir. Görünüşte pasif olan bu hareket aslında göründüğünden daha fazlasıdır.
Sözlerin olmaması kayboldukları anlamına gelmez. Bazen, sessiz olduğunuzda iletişimi durdurduğunuzu düşünebilirsiniz. Fakat aslında, farkında olduğunuzdan çok daha fazla ileti gönderirsiniz.
Bununla birlikte, muhtemelen anlamsız şeyler hakkında konuşmak için harcadığınız süreyi bilmiyorsunuzdur.
Bunun genellikle tek bir amacı vardır: çeşitli korkular ve güvensizliklerden kaçmak.
Sessiz kalmak sizi yalnız hissettirir
Yalnızlıktan mı korkuyorsunuz? Sessiz kalmak zordur çünkü sizi yalnız hissettirir. Gürültü ya da diğer insanlar tarafından çevrelenmeye alışmış olabilirsiniz.
Sizi destekleyen bir aileniz, sizi seven insanlar veya sizinle birlikte olmak isteyen arkadaşlarınızın olmamasından korkmanız öğretilmiştir.
İşte bu yüzden, sessizlikte kaybolmak kadar basit bir gerçek, inanılmaz bir korku tüneline dönüşebilir.
Konuşarak dikkatinizi dağıtırsınız. Yaptığınız şeylerden, yapmayı planladıklarınızdan, ne yapmak istediğinizden konuşarak harcarsınız zamanınızı. Ardından arzuları ve hayal kırıklıklarınız ile ilgili iletişime geçersiniz.
Kelimeleriniz ile her şeyi açıkça belli ediyorsunuz, ama hiç sessiz kalmayı düşünmüyorsunuz.
Sessiz kalmak, sizi yansıtmaya ve içeriye bakmaya davet ediyor. Ancak bu fikir ne kadar cazipse o kadar da korkutucu geliyor.
Ayrıca bakınız: Yalnız Olmaktan Korkmayan İnsanlar Nasıl Bir Kişiliğe Sahiptir?
Sadece sorunlarınıza çözüm bulmakla kalmayacaksınız aynı zamanda kendiniz ile yalnız kalmayı öğreneceksiniz. Aynı zamanda, yaptığınız hatalar ile yüz yüze geleceksiniz.
Sadece en iyi kendinizi göstermek
İhtiyacınız olmadığında konuşmanıza sebep olan yalnızlık korkusu, başkaları ile birlikteyken o kişilere en iyi benliğinizi göstermenize neden olur.
Bunu yapmak için, kelimelerle iletişim kurarsınız, çünkü sessizlik, başkalarını bir tür probleminiz olduğunu düşünmelerine yol açabilir.
Başkaları için yüzünüze bir maske takarsınız. Bazen, kendi yalanlarınıza bile inanmaya başlarsınız.
Bir saniyeliğine bile olsa, zihninize dalmak için kendinize zaman ayırmamanız, aslında kendiniz ile ilgili sevmediğiniz bir şeyler olduğunun apaçık bir göstergesidir.
Mutlu musunuz? Gerçekte sen kimsin? Bu sorular yüzünüze bir gülümseme oturtmalı ve hızlı ve net bir cevap vermelidir.
Bu yazımızı da keşfedin: Sabır ve sessizlik: bilge insanların erdemleri
Ancak, muhtemelen böyle olmamıştır.
Yaşadığınız andan en son ne zaman zevk aldınız?
Kelimeler, yüzleşmeniz gereken her şeyi gizlemenize yardımcı olabilir, ancak paniğe de sebep olabilir.
Sessizliğinizin tadını çıkarın
Kendi kendinize konuşmanıza defalarca şaşırmış olabilirsiniz. Belki de etrafınızda kimsenin olmadığı, evde kaldığınız tek zaman buydu.
Bu kontrol edemediğiniz bir davranıştır. Ayrıca, o çok nefret ettiğiniz korkunç sessizlikten kaçmanın bir yoludur.
Karanlık ve boş bir odada olduğunuzu ve gerçekten sessiz kalana kadar dışarı çıkamayacağınızı hayal edin.
Evet ilk başta çok zor olacak. Kendinizle konuşmaya başlayacaksınız, ağlayacaksınız, çığlık atacaksınız.
Ama sonunda yorulacaksınız.
Kelimeler bittiğinde sessiz olmayı ve sessizliğinizin tadını çıkarmaktan başka bir çare olmadığını öğrenirsiniz. İşte o zaman aşağıdakileri keşfedeceksiniz:
- Yalnız olma korkunuzun farkına varacaksınız, ancak aslında yalnız olmadığınızı fark edeceksiniz. Kendinize sahipsiniz!
- Size olanlar ile ilgili başkalarını suçlamayı bırakıp geçmiş hatalarınızın sorumluluğunu almaya başlayacaksınız.
- Hem iyi hem kötü yönlerinizi öğreneceksiniz ve onları anlayacaksınız.
- Herkesi kendinize benzetmeye ve olmadığınız birine dönüşmeye çalışmanın ne kadar faydasız olduğunu göreceksiniz. Özgünlüğün her şeyin en iyisi olduğunu fark edeceksiniz.
Sessiz kalmak size konuşmak, durumunuzu ve kendinizi analiz etmek, neye tepki vereceğinizin farkında olmak için bir sebep verir.
Çoğu insan bazı şeyleri düşünmeden yapar çünkü kelimelerin yokluğuna alışkın değillerdir.
Sessizlik sizi zenginleştirir. Bunu hayatınıza sokacak mısınız?
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Kraft, K. (1992). Inner Peace, World Peace: Essays on Buddhism and Nonviolence. New York: SUNY Press.
- Thibaut, S. K. (1996). Zen, la revolución interior. Buenos Aires: Troquel.
- Suzuki, D. T. (2006). ¿Qué es el zen? Madrid: Losada.
- Watts, A. (2003). El camino del zen. Barcelona: Edhasa.