Sistemik Lupus Eritematozus (SLE) Tedavisi: Keşfedin

Sistemik Lupus Eritematozus'un tedavisi, her insana uyum sağlayarak, semptomları hafifletme ilkesine dayanır. Her bir hastanın klinik durumu için birçok etkili ilaç vardır.
Sistemik Lupus Eritematozus (SLE) Tedavisi: Keşfedin
José Gerardo Rosciano Paganelli

tarafından incelendi ve onaylandı. doktor José Gerardo Rosciano Paganelli.

Tarafından yazılmıştır Equipo Editorial

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Sistematik Lupus Eritematozus’un tedavisi semptomatiktir. Bundan dolayı, bu hastalığın kesin bir etimolojik tedavisi mevcut değildir. Bununla birlikte, semptomları hafifletmeye odaklanan çok sayıda tedavi vardır.

Ne olursa olsun, doktorlar tedaviyi her hastanın özel durumuna göre uyarlamalıdır. Buna ek olarak, hasta, tüm faydaları ve riskleri göz önünde bulundurarak ona rıza göstermelidir.

Bugün, bu sürece bir göz atacağız.

Lupusun tedavisi

Önce, Lupus’u tedavi etmek için en çok kullanılan ilaçlara bir göz atalım:

NSAİİ’ler

İbuprofen veya parasetamol gibi NSAİİ’ler, kas-iskelet sistemi bulgularının semptomatik tedavisi için tercih edilen ilaçlardır. Bu ilaçları kullanırken riski düşürmek için, genellikle sınırlı bir zaman aralığı için önerilirler.

ilaçlar

Bu ilaçlar reçete edildiğinde, sindirim, böbrek ve kardiyovasküler sistemler üzerindeki olası olumsuz yan etkileri unutmamalısınız. Böbrek rahatsızlığınız varsa veya gelişme aşamasındaysa onlardan kaçınmalısınız.

Glukokortikoidler

Bu ilaç grubu, anti-enflamatuvar ve bağışıklık baskılayıcı özelliklerinden dolayı SLE tedavisinin temelini oluşturmuştur. Bu nedenle, bu hastalığın akut evrelerinde en önemli ve en etkili tedavi olmaya devam etmektedir.

Ne yazık ki, bu ilaçları uzun süre alamazsınız. Bunun nedeni, zehirli bir hale gelebilirler ve yan etkilere sebep olabilirler, şunlar da dahildir:

  • Osteoporoz
  • Cushing sendromu
  • Şekerli diyabet
  • Enfeksiyon riskinin artması
  • Glakom

Bu vakalar için, doktorlar, günde 5 mg veya daha az prednizon (veya bir eşdeğerinin) alınmasını ve en kısa sürede tedaviyi durdurmayı tavsiye etmektedir. Yüksek toksisiteye rağmen, bu hastalıktan kaynaklanan komplikasyonların tümü kortikoidlerle başarıyla tedavi edilebilir.

Antimalaryaller

Bu grup içerisinde klorokin öne çıkmaktadır, özellikle de hidroksi-klorokin. Genel olarak, SLE’li hastaların çoğunda tercih edilen ilaçlardır. Buna ek olarak, SLE için özel olarak belirtilen tek ilaç bunlardır (ta ki belimumab’ın onaylanmasına kadar, bundan daha sonra bahsedeceğiz).

Bu ilaçlar çoğunlukla şunlarla savaşmak için yararlıdır:

  • Artrit
  • Yorgunluk
  • Bazı cilt yaralanmaları
  • Kalp zarı iltihabı
  • Genel semptomlar

Hastalar sıklıkla antimalaryallerı tolere eder ve bunun en büyük sorunu retinadaki toksisite olasılığıdır. Bu nedenle, doktorlar hastaların periyodik göz doktoru kontrolünden geçmelerini önerir.

Buna ek olarak, doktorlar hamilelik süresince bile bu ilaçları reçete edebilirler çünkü kolesterol seviyelerini düzenlemeye yardımcı olurlar. Ayrıca, bu hastalar için yararlı anti-bitiştirici faydaları vardır.

İmmünosupresanlar

Immünosupresanlarla maddelerle yapılan lupus tedavisi, antimalaryal ve glukokortikoid tedavilerine yanıt vermeyen hastalar için saklıdır.

Genel olarak, bu hastalıkla mücadele için en sık kullanılan immünosüpresanlar şunlardır:

  • Siklofosfamid
  • Mikofenolat mofetil
  • Azatiyoprin
  • Metotreksat

Biyolojik terapi

Bu tür bir terapi oldukça yenidir, bu nedenle birçok klinik çalışma bunu halen araştırmaktadır. Bu terapi biyolojik ilaçları veya monoklonal antikorları kullanır. En yaygın olanları Belimumab ve Rituximab’dır.

lupus

Belimumab, SLE’nin spesifik tedavisi için onaylanan ilk biyolojik ilaçtır. Ancak, bu tek değildir. Bu terapiyi kullanan hastalar için semptomlar 6 ay sonra düzelmezse, bu tedaviyi bırakmayı düşünmelidirler. Bu ilaçların her ikisi de şu anda test edilmektedir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.