Yaşam, sayılamayacak kadar fazla şekilde bizi yaralayabilir. Bu nedenle zor zamanlar için bir strateji belirlemek her zaman için iyi bir fikirdir.
Herkes, kimsenin olumsuzluklara karşı bağışık kazanmadığını bilir. Bununla birlikte, hiç kimse bize nasıl olacağını öğretmese bile, bizler genetik ve biyolojik olarak olumsuzluklarla baş etmek konusunda hazırlıklıyız.
İnsanlar bizim bugün olduğumuz noktaya üç “sihirli” özellik sayesinde ulaşmıştır: sabır, direnç, ve cesaret.
Her birimiz şimdiki zamana sadece bir sıkıntıdan daha fazlasıyla, birden fazla kayıp ve yüzlerce sorunla uğraşarak eriştik.
Bu nedenle, gösterdiğimiz tüm çabalar ve üstesinden geldiğimiz bütün zorluklar, gurur duyacağımız başarılardır.
Bununla birlikte, hali hazırda güçlüklerle baş etmeyi bildiğimiz teknikler dışında, diğer kültürlerin çeşitlilikle nasıl yüzleştiklerini bilmek her zaman ilginçtir.
Bugün, Finlandiyalılar hakkında konuşmak istiyoruz. Çok soğuk bir iklimden gelen bu insanlar, aslında çok sıcak bir kalbe ve güçlü ve mücadeleci bir akla sahiplerdir… öyle ki korkusuz ruhları harika bir sözcükle özetlenebilir: Sisu.
Bu makalede bunun ne anlama geldiği konusuna bir göz atacağız.
Zor zamanlarda cesur ruhlar
Günümüzde, Finlandiya, birçok kişi için, büyük ve ilham veren sosyal politikaları ve düşük yolsuzluk seviyesi nedeniyle ideal bir devlettir.
Finlandiya ekonomisi nedeniyle de bu konuda en gelişmiş ülkelerden birisidir ve oldukça demokratik bir devlettir.
Bununla birlikte, bu ilham verici sosyal modelin ötesinde, 1939 Kasım’da Rusya Finlandiya’ya savaş ilan ettiği zaman, tarihin iyi bir hesap verdiği, cesur karakteri vardır.
1939’da 800.000 Finli asker 2.5 milyon Rus askeriyle karşı karşıya geldi.
Finlandiya ve Rusya arasındaki bu çatışma kuşkusuz ki tarihteki en büyüleyici çatışmalardan biridir.
Finlandiya, iki milyondan fazla Rus askerine kıyasla 800 binden biraz daha fazla sayıda askere sahipti. Buna ek olarak, güçlü bir Rusya’dan çok da farklı olmayan bir toprakta savaştılar.
Ancak Finler, sabırlı bir şekilde direniş gösterdiler öyle ki, bir yıllık vahşi mücadeleden sonra, barış ilan ettiler ve geriye sadece bir sözcük bıraktılar:”Sisu”
Sisu, içinde var olan potansiyel
Sisu, tüm insanların içinde bulunan kuvvet anlamına gelir ve neredeyse her zaman uyku halindedir.
Bununla birlikte, bazen zorluklar onu uyandırır ve biz ona hayat veririz. Onu vazgeçmemek, direnmek ve üstesinden gelmek için kullanırız. İkinci Dünya Savaşı’nda Finlandiya halkının yaptığı da tam olarak budur.
Bugüne kadar, zorluklar ne olursa olsun asla vazgeçmemek adına onların teşvik çığlığı ve yüreklerinde tesiri kalmış bir hatıra olmaya devam ediyor.
Aşağıda, bunu kendinizin nasıl uygulamaya koyacağını öğreneceksiniz.
Finlilere göre zorluklarla başa çıkmak için 5 kilit nokta
1. Stresi kontrol altına alın ve korkunun sizi ele geçirmesine izin vermeyin
Zor zamanlarda anksiyete ve stres yönetimi önemlidir.
Eğer olumsuz duyguların bizi ezmesine izin verirsek, rüzgarlara karşı savaşan çorak bir daldan başka bir şey olmayacağız ve kırılarak sona varacağız.
Korkularımızı kontrol edebilmeliyiz, paniğimizi rasyonel hale getirmeli ve stres yaratan duygularımızı kontrol edebilmeliyiz.
2. Sonuna kadar direnin
Azim bugünün dünyasında gerileme eğilimi gösterir. Bunun nedeni, sabırsız olmamız ve çünkü her şeyi hemen şimdi ya da en kısa zamanda istiyor olmamızdır.
Bununla birlikte, “sisu” sahibi insanlar sabırlıdır, hayal kırıklığını kabul ederler ve yaratıcı olurlar. Uygun zamanları beklemekte, teslim olmaksızın ve vazgeçmeden adım adım ilerlemektedirler.
Kendine ve başkalarına saygı, Finlandiya halkı için esastır.
Herkes başkaları hakkında endişe duyar çünkü birlikte çalışarak hayatta kalabiliriz gerçeğini anlarlar. Saygı duymak ve birbirimize özen göstermek bize daha iyi bir yaşam kalitesi verir. Bunu hatırlayın.
4. Küçük anlaşmazlıkların nasıl çözüleceğini öğrenin ki büyük olanları da böylelikle çözebilirsiniz
“Sisu” yu taşıyan insanlar problemlerden kaçmazlar; tam tersine onlarla yüzleşip çözüm üretirler.
Çatışma hayatın bir parçasıdır ve temel sorunları çözerek öğrenmek, yüzleşebileceğimiz daha karmaşık gerilimlerle baş etmemize yardımcı olacaktır.
5. Bugün, yarın ve her zaman dirençli olun
Dirençlilik, başka birine dönüşmek için, hayattaki zorluklarla nasıl savaşılacağını öğrenmiş, güçlü ve bilge bir ruhun işaretidir: güçlü ve cesur birinin.
“Sisu” çok dirençlidir … o kadar ki, birçokları için direnç kelimesinin aynısını ifade edecektir. Bu, er ya da geç, hayatın bize öğrettiği bir şeyin işaretidir ve uygulamaya koymamız gerekecektir.
Genel olarak, Finlilerin sorunlarla yüzleşme şekilleri tamamen bilinmiyor değil.
Hadi onlardan ders alalım. Onların günlük ilham kaynağımız olmalarına izin verelim. Bu stratejiyi, zor zamanlarda keder adalarımızı fethetmek ve onları mutluluk toprakları haline getirmek için kullanalım.
Mutfakta, alüminyum folyo için bir çok kullanım alanı vardır. Folyoyu yemek pişirirken ve hatta yemeklerin daha uzun süre dayanmasını sağlamak için kullanabilirsiniz. Bu nedenle, alüminyum folyo giderek daha fazla kullanılmaktadır. Alüminyum folyo kolayca şekil verilebilen ve çok sayıda nesneyi kolayca…
En sevdiğiniz tişörtün üstüne ketçap mı sıçradı? Pantolonunuzun üstüne domatesli makarna sosu mu döktünüz? Hangi türü olursa olsun tüm domates lekesi sanki hiç çıkmayacakmış gibi hissettirir. Ancak domates lekelerini çıkarmak için etkili yöntemler var. Lekeli kıyafetlerinizi geri kazanmak için aşağıdaki…
Günlük hayatta elimizin altındaki bazı ürünler, normal kullanım alanları dışında da kullanılabilir. Bu yazımızda, cam temizleyici için alternatif alanlardan bahsedeceğiz. Cam temizleyici, 1930’larda piyasaya sürüldü. O zamandan beri de camları daha çabuk ve daha etkili temizlemek için kullanılıyor. Ancak bu…
Çinko, vücut için en önemli minerallerden biridir fakat vücutta az miktarda bulunduğu için sadece besinlerden elde etmek mümkündür. Bu mikro-besin, insan hayatı için son derecede elzemdir ve eksikliği ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Bu sefer size çinkonun özellikleri ve yararları ile…
Enflamasyon oluşumunda, bağışıklık sisteminiz toksinler veya hastalığa sebep olabilecek organizmalarla karşılaşmış ve bu yüzden reaksiyon veriyor demektir. Bu durum vücuttaki organların durumunu tehlikeye atabildiği gibi, devamlı ağrılara ve bitkinliğe sebep olan önemli faktörlerden biri olarak görülür. Tesadüfen ortaya çıkabildiği gibi bazı…
At nalı, dünya tarihinin en eski uğur tılsımıdır. Sadece bir metal parçası olsa da, at nalının beklenen etkileri uğur getirmekten sorunları çözmeye kadar uzanır. At nalının özelliği, U şeklinde olmasıdır. Bunun yanı sıra, toynakların aşınmasını en aza indirmek için atlarda…