Öfke ile Savaşın: Artık Sinirlenmiyorum, Sadece Dinliyorum
Öfke normaldir, neredeyse günlük olan bir insan duygusudur. Yetişkinlerde yaygındır, duygularını nasıl kontrol edeceğini bilmeyen küçük çocuklarda da görülür.
Bu hissi tamamen negatif olarak görmemelisiniz. Herkes sinirlenir, herkes adaletsiz gördüğü durumlarda hiddetle dolar ve bu da izin verilmeyen şeylere, sizi üzen durumlara yanıt vermenizi sağlayan sağlıklı bir duygudur.
Ancak öfke belirli ve zaman bakımından sınırlı olmalıdır. Bunu bir geçiş gibi düşünmelisiniz; çevrenizde sizi endişelendiren bir şey hakkında ve karar vermeniz gerektiği durumlarda sizi uyarmak için beyninizde bir ışık çakar.
Eğer bu duygunun sizi kontrol etmesine izin verirseniz, mantıksız bir öfkeye düşersiniz, bağırabilirsiniz ve daha sonra pişman olacağınız şeyleri yapma potansiyeliniz yükselir. Öfkeniz bir süre devam etmelidir ve sonra kontrol altına alınmalıdır, bu da uygun bir tepki vermenize olanak sağlar.
Bugünkü yazımızda sizi, bazen bilinmeyen bu yaygın duygunun derinliklerine dalmaya davet ediyoruz.
Çevrenize daha iyi tepkiler vermek için öfke ile başetmeyi öğrenin
Öfke ve karşı koyma konusunda en tanınmış uzmanlardan biri şüphesiz Eckhart Tolle’dur. Bu pozitivist psikolog ve davranış biliminin daha ruhani yönlerinin temsilcisi, bize bu psikolojik yapıyı çok doğru bir şekilde kavratır.
Buna da bir göz atın: Sarılmanın iyileştirici gücü
- Öfke güçlü, olumsuz ve dikkat çekici bir duygudur. Kontrol edilemeyen ve anlarda uçmanıza yol açan öfke, zihninizi negatif düşünceler ile doldurur.
- Buradaki sebep siz değilsinizdir, dengeli ve mantıksal kısımlarınız değildir, o sert ve olumsuz duygulardır.
- Düşünmeniz gereken şey, Eckhart Tolle’un da söylediği gibi, bazen farkında olmadan bazı şeylere kızgın olduğunuzdur.
Daha sonra da, bu olumsuzluk hissi, hayatınızın diğer alanlarına da saldırarak, sizi karamsarlıkla boğulacağınız noktaya kadar ele geçirir.
- Öfke aynı zamanda bulaşabilir, çevrenizde mesafe ve rahatsızlık yaratan bunaltıcı bir enerji gibi yayılır. Bu çok sinir bozucu bir durumdur.
Şimdi size, bu rahatsızlığı, kendinizle ve çevrenizle olan uyum eksikliğini nasıl gidereceğinizi göstereceğiz.
Ne yarattığınızın nasıl farkında olursunuz?
Size bir örnek verelim. İşte kötü bir gün geçirdiğinizi hayal edin. Bir iş arkadaşınız sizi üzen ve rahatsız eden dedikodular ve eleştiriler yayan zehirli bir çevre yarattı diyelim.
- Hikayenin baş kahramanı olarak siz öfkeyi büyük ölçüde depolarsınız, yorulursunuz ve evinizde ailenizle olumsuzluklar yaşarsınız. Herhangi bir olay, orantısız bir tepkiyi tetikleyebilir.
- Bu iç duyguyu nasıl tanıyacağınızı bilmek için ihtiyacınız olan ilk şey, bu rahatsızlık duygusunun ve kötü hissin, çevrenizde yaratılan bir şey olduğunu fark etmektir.
- Olumsuz bir duygu sadece olumsuz düşünceleri değil, aynı zamanda uygun olmayan davranışları da getirir. Buna hangi pencereden bakacağınızı, sizinle savaşılan durumu nasıl algılayacağınızı öğrenmeniz gerekir.
Bunu da okuyun: Kendinizi olumsuz insanlara karşı koruyun
Nasıl sadece dinleriz – ve sonra tepki veririz?
Size olan şeylerin, ve çevrenizdeki şeylere sebep olanların farkındasınızdır. Bu problemin odağı ev olmamalıdır, ve hatta iş de olmamalıdır: bu sizin zihninizde olan bir şeydir.
- Bazen bir kişinin veya insanların davranışını değiştiremezsiniz. Bu durumda iş arkadaşınız değişmeyecektir. Onun kişilik yapısı budur, her zaman eleştirel ve dedikoducu birisi olmuştur.
- Çevreniz hakkında olumsuz bir şeyi değiştiremiyorsanız, bunun duygularınızı nasıl etkileyeceğini değiştirecek tek kişi sizsiniz.
- Ona hak ettiği değeri vermekten kaçınmaya veya hiçbir şey sizi etkilemiyormuş gibi davranmaya çalışmamalısınız. Biraz “kontrol” üzerine egzersizler yapın. Negatif duygularınızın üzerinde bir güce sahip olun, böylelikle bunlar sizi domine etmesin ve hayatınızı cehenneme çevirmesin.
- Sizi kontrol eden şey ne ise, o sizi tutsak eder ve hayatınızın kalitesini çalar. Bu hiçbir zaman izin vermemeniz gereken bir şeydir.
Öfkenizi sakinleştirmeli ve daha olumlu, huzurlu, dengeli olmalısınız ve karşınızdaki insana onun davranışının uygun olmadığını söylemelisiniz. Duygularını düzenleme yeteneğine sahip olmak, hiç harekete geçmemek anlamına gelmez.
Öfkenizin ve acınızın kaynağını belirlediğinizde; karşı tarafın davranışı uygun olmadığında, içinizde kalan bütün negatif duyguları makul bir hale getirebilirsiniz.
- Bu eleştiriler beni üzmez çünkü bunlar beni tanımlamıyor. Bu hakaretler beni acıtmaz: kim olduğumu biliyorum ve özsaygımı koruyorum.
- Bir kişi benim hakkımda ne düşünürse düşünsün, onların düşünceleri onların evreninin bir parçası, fakat bu benim dünyamda kim olduğumu değiştirmiyor. Böylelikle, bütün öfkemden ve negatif duygularımdan vazgeçeceğim. Özgürüm.
Öfke negatif duyguları besler ve kontrol eder. Bu stratejilerin çocuklara da çok uyacağını unutmayın. Onların duygularını anlamaya ne kadar çabuk başlarsanız o kadar iyidir. Onlara dinlemeyi, sakin kalmayı ve güçlü durmayı öğretin.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- VV.AA. (2012). El Rol Predisponente del Optimismo: Hacia un Modelo Etiológico del Bienestar. https://scielo.conicyt.cl/scielo.php?script=sci_arttext&pid=S0718-48082012000200008