Çocuklarda D Vitamini Eksikliği: Büyüyen Bir Sorun

D vitamini eksikliği uzun süredir var olan bir durumdur. Çocuklar üzerindeki etkilerinden dolayı son zamanlarda ilgi görmüştür.
Çocuklarda D Vitamini Eksikliği: Büyüyen Bir Sorun

Son Güncelleme: 30 Ekim, 2021

D vitamini ile ilgili araştırmalar, özellikle de hastalıklarla ilgili olanlar son zamanlarda artmıştır. Bu çalışmalar, bu hastalıkların etkilerine bakar. Bazıları ayrıca çocuklarda D vitamini eksikliği ile nasıl ilişkili olabileceğini araştırıyor.

Bu sorun büyüdüğü için çok fazla araştırma gerektiriyor. Ancak görünen o ki, bu konu çok fazla ilgi görmekle birlikte birçok tartışmayı da beraberinde getiriyor. Uzmanlar, ne zaman D vitamini testi isteyebilecekleri ve gerekirse ne zaman takviye reçete edecekleri konusunda anlaşamazlar.

D vitamini eksikliği nedir?

İnsanların sağlıklı olabilmesi için belirli bir miktarda D vitaminine ihtiyacı vardır. Bu miktardan yoksun olduklarında buna D vitamini eksikliği denir. D vitamini vücutta önemli bir rol oynar: diğerleri arasında sinir, kas ve bağışıklık sistemlerinde yardımcı olur.

Ayrıca D vitamini vücudun kalsiyumu emmesine yardımcı olur. Bu, kemiklerimizin önemli bir bileşenidir. Bu nedenle, ABD Ulusal Sağlık Kütüphanesinden alınan verilere göre, D vitamini bazen prematüre bebeklerde ortaya çıkan osteopeniyi önler.

Bebeğin ayakları

D vitamini kaynakları

Çocuklarda D vitamini eksikliğini önlemek için bu vitaminin kaynaklarını bilmek önemlidir. D vitamini farklı kaynaklardan gelebilir:

  • Deri yoluyla
  • Diyet ve takviyeler ile

Vücut güneşe maruz kaldıktan sonra doğal olarak D vitamini üretse de sorun, güneş ışığına aşırı maruz kalmanın cilt yaşlanmasına ve kansere yol açabilmesidir.

Raşitizm: Bir eksiklikten kaynaklanan bir durum

Amerikan Pediatri Akademisinden alınan bu bilginin de belirttiği gibi: “Raşitizm, büyümekte olan çocuklarda kemiklerin yumuşamasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Kemiklerin sağlıklı ve güçlü kemikler oluşturmak için yeterli kalsiyum ve fosforu ememediği durumlarda ortaya çıkar. Raşitizm için genetik ve metabolik nedenler olsa da en sık görüleni D vitamini eksikliğidir ve beslenme raşitizmi olarak bilinir.”

Bu nedenle, raşitizm gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerde yaygın bir hastalıktır. Gecikmiş büyüme ile karakterizedir ve buna kemik deformasyonu eşlik eder. En hızlı büyüdükleri dönemler olduğu için genellikle 6 ay ile 3 yaş arasındaki çocuklarda görülür.

Bilim topluluğu, anne sütüyle beslenen ve ek D vitamini almayan bebeklerin en yüksek risk altında olduğu konusunda uyarıyor. Bebeğin annesinde de D vitamini eksikliği varsa bu risk daha da artar.

kadın emzirme

Çok fazla D vitamini de bir problemdir

Aynı sayfadan daha önce bahsettiğimiz ABD Ulusal Tıp Kütüphanesinden alınan bilgiye göre, fazla D vitamini almak da vücuda zararlı olabilir. Bu D vitamini toksisitesi olarak bilinir.

Pharmacological Bulletin’de yayınlanan bu çalışmanın işaret ettiği gibi, D vitamini toksisitesinin belirtileri, diğerleri arasında şunları içerir:

Bu nedenle, çok fazla D vitamini böbreklere de zarar verebilir. Bu vitaminin fazlası da kandaki kalsiyum seviyelerini yükseltir. Hiperkalsemi adı verilen kandaki yüksek kalsiyum seviyeleri, kafa karışıklığına, oryantasyon bozukluğuna ve kalp ritmi sorunlarına neden olabilir.

Ayrıca, Lawson Wilkins Pediatrik Endokrin Derneği, İlaç ve Terapötikler Komitesinden araştırmacılar, farklı D vitamini kaynaklarının anlaşılması gerektiğini belirtiyorlar. Bu kaynaklar hem doğal kaynaklardan hem de başka kaynaklardan olabilir. Ayrıca, bu vitaminin sentezini ve alımını nasıl optimize edeceğinizi bilmek önemlidir.

Çocuklarda D vitamini eksikliği

Vücudunuzun D vitamini talebini karşılamak çok önemlidir. Bunu yaparken, bilinçsiz kararlar almamak amacıyla rehberlik için bir doktorla konuştuğunuzdan emin olun.

Ayrıca çok fazla D vitamini almanın da D vitamini eksikliği kadar zararlı olduğunu unutmamak gerekir. Bu nedenle, güvenli güneşlenmek ve yeterli miktarda D vitamini almak arasında doğru dengeyi bulmak önemlidir.

D vitamini eksikliği hakkındaki bu bilgilerin, bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmenize yardımcı olduğunu umuyoruz. Bununla birlikte, herhangi bir sorunuz varsa, gerekirse size yeterli tanı ve tedavi sağlayabilmeleri için bir sağlık uzmanıyla konuşmak her zaman en iyisidir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.