Doğurganlığı Artıran 4 Basit İpucu
Doğurganlık nasıl artar? Doğurganlık biz yaş aldıkça değişir. İnsanlar ergenlik çağından sonra doğurgan hale gelirler.
Kadınlarda yumurtlama başladığı andan itibaren döngü başlar ve her regl döngüsünün birinci gününden itibaren takip edilir.
Menopoz zamanı geldiğinde hamile kalma şansı azalmıştır.
Eğer aile planlaması yapmak istiyorsanız, regl döngünüzü ve aralıklarını başından sonuna kadar takip etmeniz önemlidir.
İyi sonuç verebilecek cinsel birleşme için en uygun günler yumurtlamadan önceki günler ile yumurtlama sürecindeki günlerdir. Vajinal akıntının elastik bir yapı alması ve sıcaklık hissinde artış yumurtlama belirtileridir.
Bir yıl boyunca denemenize rağmen hamile kalamıyorsanız bir uzmana görünmelisiniz.
Eğer 35 yaşın üzerindeyseniz uygun testlerin yapılması ve hamile kalınmamasının sebebinin belirlenmesi için 6 ay denedikten sonra doktora görünün.
Normal koşullarda birkaç ay denemeden sonra hamile kalınması beklenir.
İşte doğurganlığı artırmak için size yardımcı olabilecek bazı ipuçları:
Doğurgan günlerinizde cinsel birliktelik yaşayın
En önemlisi doğurgan günlerinizde seks yapmanızdır. Pek çok çift doğru günlerde birlikte olmadıkları ve doğurgan olduklarını düşünmedikleri için birliktelikleri hamilelikle sonuçlanmaz.
Kadınlar ayda bir yumurtlama dönemi yaşarlar ancak yumurtanın ömrü 24 ile 48 saat arasıdır.
Bu yüzden hamile kalabilmek için bu günlerde birlikte olmak önemlidir. Bu bir yılda 12 kez deneme şansına sahip olduğunuz anlamına gelir.
Toksinlerden kurtulun
Her gün sayısız toksine maruz kalırız. Bu toksinler yumurta ve sperm sayımızı düşürürler.
Bu yüzden hamile kalma şansını artırabilmek için hem kadınların hem erkeklerin toksinlerden arınma sürecine girmeleri gerekir.
Bunlara dikkat edin:
- Vücuttaki toksinleri artırabilecek koruyucular içermeyen mevsimlik yiyecekler tüketin.
- Musluktan su içmekten kaçının. Bu suların içinde endüstriyel atıklar, tarım ilaçları ve kimyasallar bulunabilir.
- Amonyak içeren temizlik ürünleri başta olmak üzere kimyasal maddeler içeren temizlik ürünleri kullanımını sınırlandırın.
- Organik kozmetik ürünleri kullanmaya çalışın.
- Mikrodalga fırını daha az kullanın.
- Kahve, sigara ve alkol doğurganlığın güçlü düşmanlarıdır.
Hangi yiyecekler doğurganlığı artırabilir?
Yeme alışkanlıklarınızı değiştirmeniz önemlidir. Çünkü belli ürünlerde doğurganlığı artıran besinler bulunabilir.
- Daha fazla et, tavuk ve sebze tüketin. Bu besinler dokuların büyümesi ve yenilenmesi için önemlidirler.
- Bol bol balık yiyin. Balıkta bulunan omega 3 vücuttaki hormonların düzenlemesine, vajinal akıntının artmasına ve rahimdeki kan dolaşımının iyileşmesine yardımcı olur.
- Günde 5 porsiyon sebze veya meyve tüketmeniz önemlidir. Özellikle vitamin, demir, kalsiyum ve lif açısından zengin olan yeşil sebzelere odaklanın.
- Tam tahıllı ürünleri ve tohumları olan yiyecekleri tercih edin (bal kabağı, susam, ay çekirdeği, badem, ceviz). Bu besinler omega 3, çinko, E vitamini ve kalsiyum içerir.
- Rafine ürünlerin yerine tam tahıllı ürünleri tercih edin (örneğin: buğday unu, yulaf veya esmer pirinç).
- Sağlıklı yağları tercih edin (zeytinyağı, fındık yağı, hindistan cevizi yağı gibi).
- Soya içeren yiyecekleri yemeyin. Soyada bulunan bileşenler östrojen hormonunu taklit eder. Bu nedenle hormonal dengesizliğe sebep olabilir.
- Beslenme programınızdan basit karbonhidratları (beyaz şeker, patates, makarna, kurabiye veya beyaz ekmek) çıkarın. Bu yiyecekler insülin direncini artırır ve yumurtlama sürecini engelleyebilir.
Stres kontrolü
Anksiyete, depresyon gibi sorunları olan insanlar veya çok stresli yaşantısı olan kişiler hormonal değişikliklere yatkındırlar. Erkekler söz konusu olduğunda bile, stres, sperm sayısını azaltabilir.
İyi bir sonuç almayı umarken, tıbbi muayenelerin, kan ve idrar testlerinin sonuçlarını beklemek stres yaratabilir. Bu nedenle hamile kalma konusunda başarısız olunması duygusal bir krize yol açabilir.
Dolayısıyla stres hamile kalmayı deneme sürecine zarar verebilir.
Hasta çatışma yaşar. Bir yandan hamile kalamamasının nedenlerini öğrenmek için elinden geleni yapar, diğer yandan da anne olamama korkusu yaşar.
İşte o zaman tehlikeli bir döngüye girmiş olur. Beyni annelik için hazır olmadığını varsayar ve biyolojik sürecini değişime uğratır.
Özet olarak iki şey yapın: Kendinize iyi bakın ve rahat olun!
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- NICE. (2013). Fertility: assessment and treatment for people with fertility problems. NICE CLincal Guidelines. https://doi.org/10.3399/bjgp14X676609
- Baird, D. T., Collins, J., Egozcue, J., Evers, L. H., Gianaroli, L., Leridon, H., … Tarlatzis, B. (2005). Fertility and ageing. Human Reproduction Update. https://doi.org/10.1093/humupd/dmi006