Güçlü Bir Psikolojik Bağışıklık Sistemine Sahip Olmak İçin 5 Yol
Yazılarımızda virüslerle, enfeksiyonlarla ve birçok hastalık türüyle başa çıkmak için bağışıklık sisteminize nasıl destek olabileceğinizden sık sık bahsediyoruz. Peki ya şimdi size herkesin bir psikolojik bağışıklık sistemi olduğunu söylesek?
Harvard Üniversitesinden Daniel Gilbert gibi davranışsal ve sağlık bilimlerindeki uzmanlar bunu belirtiyor. Ancak bu konuda birkaç şeyi açıklığa kavuşturmak önemlidir.
Psikolojik bağışıklık sistemi, bağışıklık hücreleri gibi bir dizi savunma mekanizması ve stratejisi geliştirir. Bunu sağlamak için vücudun stres, endişe, korku, endişe vb. tedavisinde daha iyi olması gerekir.
Elbette, hayatın zorlukları ve sorunlarıyla başkalarından daha iyi başa çıkan kişilerin var olduğu hepimizin bildiği bir şeydir. Hatta onlar hayatın sorunlarıyla o kadar iyi yüzleşirler ki; bazen nasıl bu kadar iyimser davrandıklarını merak ederiz.
Evet, zıtlıkları yönetmede doğal olarak daha esnek ve ustalık sahibi olan insanlar vardur. Bununla birlikte, hepimizin bunu yapmayı öğrenebileceğini de bilmelisiniz.
Bunun nedeni, sağlıklı, güçlü ve onurlu bir “psikolojik bağışıklık sistemi” geliştirmemize yardımcı olabilecek belirli mekanizmalar ve stratejiler olmasıdır. Detaylar için okumaya devam edin.
Bu yazımıza da göz atın: Psikolojik Şiddetin Sizde İz Bıraktığının Göstergeleri
Psikolojik bağışıklık sisteminizi geliştirmek için basit stratejiler
Hepimizin mutlu olma hakkı vardır. Hepimizin aynı zamanda kendimize bakma yükümlülüğü de vardır. Bu her şeyinde başında açıklığa kavuşturulması gereken bir şeydir.
Refahımız bizim kontrolümüz altındadır. Bu nedenle, psikolojik bağışıklık sistemi kişisel sorumluluk, karar verme yeteneği ve aşağıdaki maddeleri gerçekleştirmek için güçlü ve kararlı bir irade tarafından desteklenmelidir.
1. Yüksek benlik saygısına sahip olmak bencillik belirtisi değildir
Kuşkusuz, kendi refahımızı bazı şeyler ve hatta bazı insanlar önünde sık sık ifade etmek istemeyiz. Bunu her gün yapmaya çalışmak yorucu ve yıkıcıdır ve bizi yiyip bitirerek bütünlüğümüzden uzaklaştırır.
Kendinizi hak ettiğiniz kadar sevmekten asla korkmayın. Çünkü kendinizi sevmek bencilce bir davranış değildir. Bunun yerine, psikolojik refahı artırmak için bir strateji olarak görülmelidir.
2. Olumlu düşünün: Hiçbir maliyeti yoktur ve çok faydalıdır
Olumlu düşünmek kör bir özgüvene düşmek ya da kendinizi gerçekçi olmaktan alıkoymak anlamına gelmez. Olumlu düşünmek, yeteneklerinizi keşfettiğiniz; böylece onlara güvendiğiniz anlamına gelir.
Başka bir deyişle, bu düşünce tarzı kendimize, birçok şey yapabileceğimizi, iyi şeyleri hak ettiğimizi ve hedeflerimize ulaşabileceğimizi söylememizi sağlar.
Yenilgiye teslim olan herkes zayıf bir psikolojik bağışıklık sistemi geliştirir. Bu, çaresizlik, moral bozukluğu ve kötü bir ruh hali içinde olmanıza ve hayatınızın kontrolünü elinde tutamadığınıza inanmanıza neden olur.
3. Yaşamınıza bir anlam verin
Hayatın tek bir anlamı yoktur. Aslında hayatı farklı şekillerde görebiliriz ve her şey ona yüklemek istediğimiz anlama bağlıdır. Bu anlamı bulmak çok önemlidir; çünkü bize rehberlik edecek olan odur.
Aslında, bulduğumuz zaman bize günlük bir ilham kaynağı olacaktır. İş yerinde başarılı olmak, bağımsız hissetmek, en iyisini çocuğunuza vermek ya da eşinizle rahat ve sessiz bir hayat yaşamak isteyebilirsiniz. Düşünün ve hayata kendi anlamınızı ver.
4. Ayrılmayı pratik edin
Ayrılmayı uygulamak kendinizi her şeyden ve herkesten uzak tutmak anlamına gelmez. Bunun yerine, ayrılma, herhangi bir şeye ya da kimseye bağımlı olmamak, köle olmamak ya da kendi esenliğimizi unutmamak gerektiği anlamına geliyor.
Ayrılma, hiçbir şeyin bize ait olmadığını ve kendimizden başka herhangi birine ait olmadığımızı anlamaktır. Bizim yükümlülüğümüz, hem kendimizin hem de başkalarının refah ve mutluluğunu artırmaktır.
5. Neye öncelik vermeniz gerektiğini ve hayatta ikincil olanın ne olduğunu anlayın
Unutmayın ki başkalarının sizin için düşündüğü şeyler ikincil plandadır. Kendiniz hakkında düşünmek ise bir önceliktir. Başkalarının sizden ne beklediği önemli değildir; fakat kendinizden beklediğiniz şeyler çok önemlidir.
Başkalarının mutlu olmanız için neye ihtiyaç duyduğunuzu düşünmesi değil, yoksun hissettiğiniz şey önemlidir. Sonuç olarak, bu önemli kavramları zaten bildiğinizi biliyoruz. Bununla birlikte, bu stratejilerin herhangi biri başarısız olursa diğerlerinin de çökeceğini anlamalısınız.
Çünkü benlik saygısı olmadığı zaman, bu durum sizi sağlıksız bir şekilde başkalarına bağlı hale getirir. O kişinin ya da kişilerin sizin boşluklarınızı doldurmalarını ve zayıf yönlerinizi güçlendirmelerini beklersiniz.
Doğru olan şey bu değildir. Her gün psikolojik bağışıklık sisteminize özen gösterin ve benlik saygısını artıran olumlu düşünceler, kişisel değerler, yeni hedefler ve uygun stratejilerle kendinizi doldurmaya başlayın. Buna kesinlikle değecektir.
Resimler Kelsey Beckett’in izniyle yayınlanmıştır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
-
Wilson, T. D., & Gilbert, D. T. (2005). Affective forecasting: Knowing what to want. Current directions in psychological science, 14(3), 131-134.
-
Wilson, T. D., & Gilbert, D. T. (2008). Explaining away: A model of affective adaptation. Perspectives on Psychological Science, 3(5), 370-386.
-
Gilbert, D. T., Pinel, E. C., Wilson, T. D., Blumberg, S. J., & Wheatley, T. P. (1998). Immune neglect: a source of durability bias in affective forecasting. Journal of personality and social psychology, 75(3), 617.