Hormonlar ve Baş Ağrısı Arasındaki Bağlantı

Östrojen, baş ağrılarıyla en çok bağlantılı hormonlardan biridir. Bu nedenle adet dönemi yaklaştığında baş ağrıları ortaya çıkabilir. Daha fazlasını öğrenmek için okumaya devam edin!

tarafından incelendi ve onaylandı. Doktor Leonardo Biolatto.

Tarafından yazılmıştır Carmen Martín

Son Güncelleme: 26 Ekim, 2022

Baş ağrısı, çeşitli durumların ortak bir belirtisidir ve hormonal dengesizlikler bunun nedenlerinden biridir. Soğuk algınlığı veya görme sorunu olsun, hemen hemen her hastalık bu tür bir ağrı ile kendini gösterebilir. Bug yazımız hormonlar ve baş ağrısı arasındaki bağlantıları açıklayacak.

Birçok kişi bunu görmezden gelir ancak hormonal dengesizlikler özellikle kadınlarda birçok rahatsızlığı tetikleyebilir. Bunun nedeni, hormonlarının yaklaşık 28 gün süren adet döngüsü sırasında dalgalanmasıdır.

Aynı şekilde hormonlar hayatın evrelerine göre de farklılık gösterirler. Kadınlarda en önemli hormonlar östrojen ve progesterondur.

Hormonlar ve baş ağrısı arasındaki ilişki ve onlar hakkında ne yapmaları gerektiğini öğrenmek için okumaya devam edin.

Hormonlar ve baş ağrısı arasındaki ilişki

Bilim insanları, çeşitli araştırmalarla bazı baş ağrılarının kadınlarda erkeklerden daha sık olduğunu kanıtlayabildiler. Spesifik olarak, kadınlar migren ve gerilim tipi baş ağrılarına daha yatkındır.

Migren, genellikle kafatasının bir tarafında hissedilen şiddetli zonklayıcı baş ağrılarıdır. Bu ağrı, ışığa duyarlılık ve mide bulantısı gibi diğer semptomlarla ortaya çıkabilir.

Buna karşılık, gerilim baş ağrıları daha yaygın bir baş ağrısına neden olur. Migrenden ayırt etmek zor olabilir, ancak bazı ayrımlar vardır. Örneğin, migrenler genellikle egzersizle daha da kötüleşirken, gerilim baş ağrıları kötüleşmez.

Her iki tip ağrının da kadınlarda daha sık görülmesi hormonal bir bileşenin olduğuna işaret eder. Dahası, bu hipotez, çoğu kadının adet döngüsü sırasında bunları deneyimleme eğiliminde olması gerçeğiyle güçlendirmektedir.

İlginçtir ki, bu tür ağrıların çoğu adet görmeden hemen önce ortaya çıkar. Bunun nedeni adet döngüsünün sonunda östrojen seviyelerindeki düşüştür.

Hormonlar ve baş ağrısı

Çoğu kadının bu baş ağrılarını menstrüasyondan hemen önce yaşadığı doğru olsa da, farklılıklar vardır. Bazı durumlarda, baş ağrısı günler önce ortaya çıkar. Diğerlerinde, tüm dönem boyunca baskındır.

Bu da kadının yaşına göre değişir ve menopoz yaklaştıkça baş ağrısı görülme sıklığı artar. Bu, östrojen seviyelerinin bu aşamada önemli ölçüde dalgalanması nedeniyle oluşur.

Bu semptomun yoğunluğu oldukça engelleyici olabilir. Hormonal varyasyonların sıklıkla başka semptomlara, karın ağrısına ve bunlar arasında ruh hali değişimlerine neden olduğunu unutmayın. Bu nedenle, bunlardan muzdaripseniz rahatsızlığı azaltmak için elinizden geleni yapmalısınız.

Bu baş ağrıları nasıl tedavi edilir

Hormona bağlı baş ağrıları için tedaviler vardır ve aslında bu tedavilerin çoğu etkilidir. Tedavinin, her kadına ve onun bireysel ihtiyaçlarına göre ayarlanması ve uyarlanması gerektiğini unutmayın. Tedavilerden bazıları:

Bölgeye buz uygulamak ve gevşeme egzersizleri yapmak

Ağrı kesiciler, özellikle en çok önerilen, steroid olmayan anti-inflamatuar ilaçlardır (NSAID’ler). Örneğin, ibuprofeni önleyici olarak, yani herhangi bir ağrı olmadan önce alabilirler.

Hormonal kontraseptifler

Bunlar, kadınların hormon dalgalanmalarını azaltmasına veya baş ağrılarının yoğunluğunu azaltmasına ya da daha az sıklıkta olmasına yardımcı olur. En sık kullanılan kontraseptifler hap, yakılar ve vajinal halkalardır.

Bununla birlikte, doğum kontrol haplarının etkisi kadına bağlıdır ve çoğu için işe yaramaz. Önerilen diğer önlemler, ağrıyı daha da kötüleştirdiği için stres, aşırı kafein ve sigara içmekten kaçınmaktır.

Sonuç olarak

Baş ağrılarının özellikle kadınlarda hormonlarla güçlü bir ilişkisi vardır. Adet döngüsü sırasında östrojen konsantrasyonunun değişmesi kesinlikle bu semptomla bağlantılıdır.

Her kadın kendine has bir baş ağrısı yaşar. Ayrıca, hepsi aynı tedaviye eşit yanıt vermez. Bu nedenle bir doktora danışmak ve hiçbir çarenin tüm vakaları tedavi edemeyeceğini bilmek önemlidir.