Kireçlenmeyi Önlemek İçin Uygulayabileceğiniz 6 Fikir

Kireçlenmenin sağlığımız açısından oldukça zararlı olabileceğini düşünürsek, ortaya çıkışını engellemek veya olabildiğince geciktirmek için önlemler almamız en iyisidir. 
Kireçlenmeyi Önlemek İçin Uygulayabileceğiniz 6 Fikir
Maricela Jiménez López

tarafından incelendi ve onaylandı. doktor Maricela Jiménez López.

Tarafından yazılmıştır Lorena González

Son Güncelleme: 16 Eylül, 2022

Kireçlenmeyi önlemek mi istiyorsunuz?

Kireçlenme hem erkeklerde hem de kadınlarda görülen, yaşlılarda daha yaygın olarak rastlanan bir eklem hastalığıdır. Kıkırdağın ve yanındaki dokunun dejenere olması nedeniyle oluşur.

Kıkırdak dejenerasyonu 50 – 55 yaşları arasında kendini gösterir. Bu dönemde daha dikkat çekici belirtiler ortaya çıkabilir.

  • Kıkırdak kollajen denilen maddeden oluşur. Bu maddenin temel fonksiyonu kemiklerin birbirlerine sürtünmelerini engellemektir.
  • Bu doku yok olduğunda veya bozulduğunda sürtünme nedeniyle ağrı başlar. Bu, eklemlerdeki iltihaplanmanın ve deformasyonun ana sebebidir.

Bu hastalık kronik bir duruma gelirse hastanın hareket kabiliyetine zarar verebilir. Bu yüzden zamanında tedavi edilmelidir. Dolayısıyla eklem ağrılarına ve çatırtılarına önem vermeli, onları göz ardı etmemeliyiz. Çünkü hastalığı önlemek tedavi etmeye çalışmaktan daha iyidir.

Kireçlenmeniz var mı yok mu?

Genç insanlarda belirtilerin farkına varmak daha zor olsa da, çoğu durumda, kireçlenmenin belirtileri özellikle bazı eklemlerde ortaya çıkar. Kireçlenmeyi önlemek için bu belirtilere dikkat etmeliyiz:

  • Eller ve parmaklar
  • Lumbar bölge
  • Kalçalar
  • Dizler
  • Dirsekler

Kireçlenmeyi önlemek için ipuçları

1. Kalsiyum içeren gıdalar tüketin

Kemiklerimizin sağlığı için kalsiyum tüketmemiz hayati önem taşır. Bu yüzden beslenme programımızda kalsiyuma yer vermeyi ihmal etmemeliyiz.

Kalsiyum, kireçlenmeyi önlememize yardımcı olmasının yanı sıra osteoporoz (kemik erimesi) gibi dejeneratif hastalıkları önlemeye veya bu tür hastalıkların ortaya çıkışını geciktirmeye yardımcı olur.

Kemik erimesi kadınlarda çok yaygın olarak görülen bir hastalıktır. Takviye olarak almak düşünülebilir.

2. Bol bol sebze yiyin

Meyve ve sebze açısından zengin bir beslenme programımız olmalı. Bu gıdalar hem kemiklerimiz hem de genel olarak vücudumuz için faydalı vitaminler ve mineraller sağlarlar.

C vitamini açısından en zengin gıdalardan bazıları şunlardır:

  • Turunçgiller (portakal, greyfurt, mandalina)
  • Çilek
  • Kereviz
  • Havuç
  • Lahana
  • Brokoli
çeşitli sebzeler

3. Fazla kilolarınızı verin

Obezite günümüzde yaygın olarak rastladığımız bir sağlık sorunudur. Kireçlenmenin sebeplerinden biri de obezitedir.

Fazla kilolu olmak, vücuda destek görevi gören dizlere çok fazla baskı yapabilir ve bu nedenle ekleme ait kıkırdak dokusuna zarar verebilir. Bu nedenle kireçlenmeyi önlemek için fazla kilo almaktan kaçınılmalıdır.

4. Egzersiz yapın

Günlük egzersiz, doğru bir şekilde uygulandığı sürece, bu tür hastalıklardan kaçınmak için başvurulabilecek yöntemlerden biridir. Spor salonunda egzersiz yapıyorsak, duruşumuzun çok düzgün olması gerektiğini unutmayalım. Böylece kemiklere ve kıkırdağa zarar vermekten kaçınabiliriz.

Ayrıca yürüyüş yapıyorsak ayak seslerimize dikkat etmeli ve yürüyeceğimiz mesafeleri kilomuza göre belirlemeliyiz. Tavsiye edilen egzersiz türlerinden bazıları şunlardır:

bisiklet süren kadınlar

5. Duruşunuzu düzeltin

Tüm gün oturarak çalışanların duruşları mutlaka düzgün olmalı. Oturdukları koltukların ergonomik olduğundan emin olmalılar. İdeal duruş pozisyonunda olmadıklarını fark ettiklerinde hemen oturuş şekillerini değiştirmeliler.

Bir yandan çalışırken bir yandan da saat başı veya her 50 dakikada bir esneme egzersizleri yapmanız tavsiye edilir.

Sürekli oturarak çalışma, fiziksel egzersiz veya yaptığımız herhangi bir spor türü nedeniyle duruşumuz kötüyse, kireçlenmeye yakalanmaya daha yatkın bir hale geliriz.

6. Doktora gitmeyi ihmal etmeyin

Herhangi bir ağrı belirtiniz olduğunda mutlaka uzman bir doktora görünmeniz tavsiye edilir. Bu, kireçlenmeniz olup olmadığını, varsa hangi seviyede olduğunu anlamanıza yardımcı olacaktır.

Ayrıca rahatsızlığınızın yatışması için gereken tedavinin ne olduğunu da öğrenmiş olacaksınız. Sonrasında hastalığın gidişatını takip etmek için düzenli olarak doktora gitmeliyiz.

Daha önce bir kırık veya henüz düzgün bir şekilde iyileşmemiş bir travma yaşadıysak, doğrudan dokuyu etkileyen bu durum, kötü geçen iyileşme süreci nedeniyle ortaya çıkabilir.

7. Kıkırdağınıza iyi bakın

Bugünlerde vücudumuzu beslememize yardımcı olan besin takviyeleri var. Böyle bir durumda glukozamin, hidrolize kolajen ve hyalüronik asit kullanmanızı tavsiye ederiz. Böylece vücudumuzdaki kemikleri saran kıkırdak dokusunu besliyor olacağız.

Burada size bu tavsiyeleri verdik ancak sağlıklı olabilmek için en önemlisi iyi beslenmek ve iyi alışkanlıklara sahip olmaktır. Herhangi bir belirti olması durumunda, tedaviyi gerçekleştirmesi için güvendiğimiz bir doktora gitmemiz gerektiğini unutmamalıyız.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.