Yanlış Anlaşılmalar İnsanlar Arasında Uçurumlar Yaratır
Ne yazık ki, iyi niyetli fikirler ve eylemlerin yanlış anlaşılmalar doğurması çok normaldir. Bu bazen beraber çok fazla zaman geçirdiğimiz insanlarla da olabilir.
Sonuç olarak bir çok insan incittikleri kişilerin geri döneceğini umar. Aynı şekilde, geri dönmek isteyen ama cesaret edemeyen insanlar da vardır. Yanlış anlaşılmalar niyetler, insanların iletişim biçimleri ve dünyaya baktığımız pencerelerin çatışmasından kaynaklanır.
Yani:
“Düşündüğümüz, söylemek istediğimiz, söylediğimize inandığımız, söylediğimiz, duymak istediğimiz, duyduğumuz ve anladığımız arasında, yanlış anlaşılmalar sekiz türlü olabilir.”
Gurur yüzünden oluşan mesafe
Yanlış anlaşılmanın başında genellikle belli başlı bazı unsurlar vardır. Bunlar, kendimizde veya başkasındaki gurur, yorgunluk veya güven eksikliği olabilir.
Bu değişkenler kokteyli, yanlış anlamaya yol açacak güçlü bir fırtına yaratmak için bir araya gelebilir. Belirli bir ses tonunu veya belirsiz sözcükleri düşmanca algıladığımız anlar olur. Ancak, gerçekler böyle değildir.
Bundan kaçınmak için aklımızın ve diğer kişinin durumunun farkında olmamız gerekir. Aksi takdirde, anlamadan yargılarda bulunabiliriz.
Çoğu zaman, çatışmaları uzaktan gördüğümüzde daha az yıkıcı olarak değerlendiririz. Bu, durumun daha da kötüleşmesine neden olan gurur veya duygulardan kaçınmamıza yardımcı olur. Geri adım atmak ve durumun bütününe bakmak, diğer kişinin hislerini incitmeden önce daha iyi bir tepki göstermemize yardımcı olur.
Okumanızı öneririz: 40 Yaşın Üzerinde Bir Kadın Olmanın Güzelliği
Gurur ve onur arasındaki fark
Aynı düşünceyi izlersek, gurur ve onur arasındaki farkı bilmek önemlidir. Gurur bencil ve olumsuzdur. Diğer yandan onur ise saygının temelini oluşturur.
Yine de, bazıları için bu iki tavrı birbirinden ayırmak zordur. Onur seçenekler, düşünceler ve eylemler arasında denge ve eşitlik arar. Diğer yandan gurur tepede durmaya çalışır.
Anlamayı başarmak
Anladığınız gibi, kendimizi anlatabilmek her zaman kolay değildir. Bu özellikle de niyetlerimiz farklı gerçeklere dayandığı zaman doğrudur. Düşündüğümüzü tekrar tekrar söyleyebiliriz. Ama önümüzdeki insan ne dediğimizi anlamaz.
Bu, konuştuğumuz kişinin kötü olduğu anlamına gelmez. Sadece o kişi hayatta başka bir yerde duruyordur ve bize göre farklı bir bakış açısına sahiptir.
İnsanların fikir ve hislerinin teyit edilmesini istemeleri doğaldır. Kötü bir şekilde yapıldığında, bu anlamaya engel teşkil edebilir. Amaç diğer insanın bizim bakış açımızı anlaması olsa da…
İyi bir iletişimin tüm değişkenlerini her zaman kontrol edemeyiz. Bir adım geri atıp durumu değerlendirmek her zaman iyi bir fikirdir. Bu durumun tümünü değerlendirmemizi sağlar.
“Anlamak” adındaki yap-bozun parçalarını birleştirmek için tavırlarımızı diğer insanın saygısı üzerine kurmalıyız.
Söylediklerimizden sorumlu olmak
Hissettiğimiz öfkenin ve yanlış anlamanın olasılığı ve gücü oldukça kuvvetli olabilir. Bunlar, söz konusu konunun duygusal önemi ile doğru orantılıdır. Aynı zamanda diğer kişi ile olan ilişkimize de bağlı olabilir.
Kişiye ne kadar yakın hissedersek, mesajlarının ne olduğunu iyi yorumlamamız da o kadar önemlidir. Bu aynı zamanda, bize vermeye çalıştıkları bilinmeyen mesajı daha iyi almamızı sağlar.
Her kişi, kelimeleri diğeriyle olan bağları üzerinden yorumlamaya çalışmalıdır. Aynı şey beklentiler, kişisel çıkarlar ve duygusal olarak bulundukları nokta için de geçerlidir. Bu nedenle, kötü iletişimin içine düşmemenin önemini gözden geçirmek önemlidir. Kötü iletişim, uzak eziyet ve düşünce süreçleri yaratabilir.
Başka bir deyişle, duygusal bir kasırganın içine düşmediğimizden emin olmak için dikkatli olmalıyız. Bu, şeytanın avukatının oyunlarına ve tuzaklarına düşmemek anlamına gelir.
Yanlış anlaşılmalar çok acı vericidir. Bu özellikle de karşıdaki kişiye karşı isteyerek ve duygusal olarak olumsuz tavır alındığında olur.
Ayrıca bütünlüğümüzü küçük gören kötü niyetlerle de savaşmak zorundayız. Bunu yapmak için en iyisi bir adım geri atmak ve duruma uzak mesafeden bakmaktır. Bu, geri adım atmak, farklılıklara katlanmak ve diğerlerinin ihtiyaçlarımızı küçültmesine izin vermemek anlamına gelir.
Diğerleri ile alabileceğimiz en iyi yol hareketlerin ve kelimelerin farkına bakmaktır. Ayrıca her zaman diğerlerinin gerçekliklerini akılda tutmalıyız.
Bu yüzden, her zaman dikkatli olmak çok önemlidir. Ayrıca çoğu zaman isteyerek mesafe almanın bize zaman kazandıracağı gerçeğini de akılda tutmalıyız.