Atardamarları Arındıran Meyve: Nar
Yapılan çeşitli çalışmalar, narın en çok özelliğe sahip meyvelerden birisi olduğunu göstermektedir. Nar, yüksek oranda C vitamini, B5 vitamini (pantotenik asit), doğal fenol, potasyum, A vitamini, E vitamini ve folik asit içermektedir.
Ek olarak yüksek miktarda, serbest radikallerle savaşıp hücre yaşlanmasını yavaşlatan antioksidanlar içerir. Narın çekirdekleri, çiçekleri, kabuğunun yanı sıra içerdiği özelliklere daha kolay ulaşmanızı sağlayan suyunu da tüketmeniz önerilir.
Atardamarlar
Kalp krizi nedenli ölümlerin ana sebebi olan, arterioskleroz olarak da bilinen, kalp damarlarında yağ birikimi durumunu önleyebilir hatta tersine bile çevirebilir. Hipertansiyon, oksidatif stres ve özellikle de kolesterol, arterioskleroza neden olabilir ve nar doğrudan bu üç sorunla mücadele eder.
Nar suyunun, çalışmaya katılan hastalarda arteriosklerozu %25 azalttığı gözlenmiştir.
Şu da ilginizi çekebilir: Akşam Çiçeği Nedir ve Faydaları Nelerdir?
Peki ya Başka Ne Özellikleri Var?
- Katarakt oluşumunu azaltır
- Diyabete iyi gelir
- Ateş düşürücü özellikleri vardır
- Kemikleri ve kasları güçlendirir
- Stresi azaltır
- Kötü kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olur
- Atardamar basıncını hafifletir
- Başta prostat kanseri olmak üzere kanser riskini azaltır
- Karın bölgesinde yağ birikimini önler
- Kıkırdak doku bozulmasını önlemeye yardımcı olur
- Nar meyvesinin ve ağacının kabuğu demlendiğinde, astrenjan özelliği sayesinde ishali önlemeye yardımcı olur (kabızlık şikayeti olan kişiler çok nar suyu içmemelidir)
- Bağırsak parazitlerini yok eder
- Diş plağını yok eder ve antibakteriyel özellikleri vardır. Hindistanda, meyvenin içindeki acı beyaz kabuğu doğal diş macunu yapımında kullanılır
- Bölgesel olarak uygulandığında cildi UV ışınlarından korur.
Bu yazımıza da bir göz atın: Kekiğin Sağlıklı Özellikleri ve Faydaları
Peki Narı Nasıl Kullanmalıyız?
Tercihen yemeklerden önce normal şekilde yiyebilirsiniz. Ama pek çok insan tanelerini çıkartmak zor olduğu için nar yemiyorlar. Narı ortadan ikiye kesip arkasından vurarak tanelerini daha rahat çıkartabilirsiniz. Veya tanelere daha rahat erişmek için narı dörde bölebilirsiniz.
Eğer isterseniz nar tanelerinden suyunu da sıkabilirsiniz. Günümüzde pek çok aktar ve sağlıklı gıda marketleri nar suyu satıyorlar. Ancak suyunu ister kendiniz hazırlayın ister hazır alın, içine şeker katılmamış olmasına dikkat etmelisiniz.
Onun yerine bal veya birazcık stevia ile tatlılaştırabilirsiniz. Nar suyu, astrenjan özelliği olan tanelerinden dolayı ağızda hafif kekremsi bir tat bırakır. Suyunu elma, portakal, havuç, zencefil gibi çeşitli meyve sularıyla karıştırarak, şifalı özellikleri yüksek bir meyve suyu da yaratabilirsiniz.
Ayrıca kabuğundan çıkartacağınız, güçlü antioksidan özellikleri olan ve kolesterole karşı meyvenin tanelerinden daha etkili olan özü de kullanabilirsiniz. Nar çekirdeği yağının vücudumuzdaki güçlü etkileri sayesinde meyvenin ateş düşürücü özelliğinden de yararlanabilirsiniz.
Ek olarak, antioksidan özellikleri olan bu yağı lokal olarak cildinizin durumunu iyileştirmek için de kullanabilirsiniz. Kırışıklıkları önler, tonik görevi görür, cildi yenileyip yaşlanmasını yavaşlatır. Son olarak, irite olmuş veya böcek sokmasından dolayı rahatsız olan bölgeye sürdüğünüzde rahatlatır.
Yüksek derecede astrenjan olan nar çiçekleri kabızlık için bir çayda kullanılır ve harici olarak da uygulanabilirler. Bu çayı hazırlamak için 1 litre suya 30 gram nar çiçeği ekleyin ve 15 dakika bekletin.
Bu karışımdan en az iki ay boyunca her gün üç bardak içerseniz, kansızlığı önlemeye de yardımcı olur. Narı hangi şekilde kullanmaya karar verirseniz verin, sonuçlarını görebilmek için en az üç ay kullanmalısınız.
Bazı gıdaların çeşitli ilaçlar üzerinde farklı etkileri olabileceğinden dolayı, tedavi için kullanmadan önce doktorunuza danışmanızı öneriyoruz.
Resimler Vanessa Pike-Russell, redsea2006, quinn-anya, ve four years!ın izni ile kullanılmıştır
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Gil, M. I., Tomas-Barberan, F. A., Hess-Pierce, B., Holcroft, D. M., & Kader, A. A. (2000). Antioxidant activity of pomegranate juice and its relationship with phenolic composition and processing. Journal of Agricultural and Food Chemistry. https://doi.org/10.1021/jf000404a
- Jurenka, J. S. (2008). Therapeutic applications of pomegranate (Punica granatum L.): a review. Alternative Medicine Review : A Journal of Clinical Therapeutic.
- Aviram, M., Dornfeld, L., Rosenblat, M., Volkova, N., Kaplan, M., Coleman, R., … Fuhrman, B. (2000). Pomegranate juice consumption reduces oxidative stress, atherogenic modifications to LDL, and platelet aggregation: Studies in humans and in atherosclerotic apolipoprotein E-deficient mice. American Journal of Clinical Nutrition. https://doi.org/10.1016/S0021-9150(00)80502-X
