Beyninizin Kahveyi Sevdiğini Biliyor muydunuz? Genç Kalmasına Yardımcı Olur!

Beyninizi genç tutmak ve nörodejeneratif hastalıkları önlemek için kaç fincan kahve içmeniz gerektiğini biliyor musunuz? Size burada anlatacağız!

Kahveyi sevdiğinizi biliyoruz aslında beyin de kahveyi sever. Güne onsuz başlayamayacağınız o “sihirli içecek”. Bununla birlikte, muhtemelen sağlığınız için söylendiği kadar iyi olup olmadığını merak ediyorsunuzdur.

Kahve doğal bir uyarıcıdır, bu nedenle bazen tansiyonunuzu yükseltip yükseltmeyeceğinden veya baş ağrısına neden olacağından endişelenebilirsiniz. Kafeinsiz kahve satın almak daha mı iyi?

Kahveyi herkes için sağlıklı hale getirmenin gerçek sırrı, onu ölçülü içmektir. Günde iki bardak (yaklaşık 200 ml) yeterlidir. Bu şekilde karaciğerinizin sağlığını geliştirir, enerji alırsınız ve hatta ruh halinizi iyileştirebilirsiniz.

Bu çalışma , performansa nasıl fayda sağlayabileceği, obeziteyle nasıl mücadele edebileceği, kolesterol seviyelerinin düzenlenmesine nasıl yardımcı olabileceği ve büyük ölçüde her kişinin benzersiz vücuduna bağlı olan diğer faydaların kısa bir özetini sunmaktadır. Sonuçta, bu içecek birçok ilginç fayda sağlayabilir.

Ancak vücudumuzda bu maddeden yararlanan bir organ varsa o da beynimizdir. Nedenini açıklayacağız ve sizi bu sabah fincanlarının keyfini gönül rahatlığıyla çıkarmaya davet ediyoruz!

Beyin için bir kahve lütfen…

Kahveyi seven hepimiz için, aşağıdaki gerçekleri öğrenmekten mutlu olacaksınız:

Kafein aslında “1,3,7-trimetilksantin (C8H10N4O2)” olarak bilinen kimyasal bir bileşiktir. Dünyada 60’tan fazla kahve türü vardır ve bu tür bir bileşik çay veya yeşil mate’de de bulunabilir.

Bu maddenin aktive edici etkisi 1 saat ile 3 saat arasında sürer. Bu da güne enerjik başlamamız için yeterli.

Artık kafeinin bizi harekete geçirmeyi başardığı mekanizmayı bildiğimize göre, şimdi beyninize nasıl fayda sağlayabileceğini ele alalım.

Bu makaleyi ilginç bulabilirsiniz: Günde Üç Fincan Kahve Karaciğeriniz İçin Ne Yapabilir?

1. Beyin kahveyi sever çünkü stres ve yaş nedeniyle olan bilişsel gerilemeyi önler

Alzheimer Hastalığı Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre, kahve bilişsel gerilemeyi geciktirebilir ve Alzheimer gibi hastalıkların ortaya çıkmasının daha uzun sürmesine neden olabilir.

Çalışma Florida ve Miami (Amerika Birleşik Devletleri) üniversitelerinde gerçekleştirildi ve günde iki fincan kahvenin düzenli tüketiminin 65 yaş üstü kişilerde bunamanın başlamasını engellediği veya başlangıcını geciktirdiği sonucuna varıldı.

Esasen, kafeinin bir koruyucu görevi gördüğünü, böylece beyin bağlantılarımızın normal şekilde çalışmaya devam ettiğini, bozulmayı ve Alzheimer başlangıcını destekleyen miyelin plaklarının görünümünü önlediğini buldular.

Peki ya stres?

Çok kaygı ve stres dolu bir gün geçirdiğimiz zaman kahve içmek uygun mudur?

Bu gerçek dikkatinizi çekecektir.

İngiliz Psikoloji Uygulamalı Sosyal Psikoloji Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre, ılımlı kahve içmek (günde 2 fincandan fazla değil) stresli durumlarda sadece kadınlar için uygundur, ancak erkekler için uygun değildir.

Bu çalışma, kadınların dopamin seviyelerinin kahve ile yükseldiğini ve bu da bizi işte daha etkili ve göreve daha fazla odaklanmamızı sağladığını keşfetti. Ancak erkeklerde sinirliliklerini ve hatta saldırganlıklarını arttırır.

2. Beyniniz kahveyi sever çünkü dikkatinizi toplamaya yardımcı olur

.

Kahve hafızamızı geliştirir, ancak sadece kısa süreli hafızayı. Bu nedenle kafein, aşırıya kaçmadığımız sürece hafıza ve dikkat gibi temel bilişsel süreçlerimizi geliştirebilir. Aşırıya kaçılmamamsı gerektiği her zaman akılda tutulmalıdır.

Hafıza kapasitemizi geliştirmemizi sağlayacak ve kafein etkisinin sürdüğü süre boyunca her şeye daha iyi odaklanabileceğiz. Ancak kahveyi sütle veya çok fazla aroma ile karıştırdığımızda bu faydaların azaldığını bilmek önemlidir.

3. Kafein, Parkinson semptomlarını hafifletebilir ve başlangıcını geciktirmeye yardımcı olabilir

Neurology dergisinde açıklandığı gibi, halihazırda Parkinson hastalığı olan kişiler sabah bir fincan kahve içtikten sonra uykusuzluklarını giderebilirler.

Ayrıca kahve tüketimi düzenli olduğu sürece daha sosyal, aktif olup, motor becerilerini de geliştiriyorlar.

Bu hastalığın nörodejeneratif süreci kafein sayesinde iyileştirilebilir. Bu nedenle, şu anda dünya çapında yürütülmekte olan çalışmalar ve deneyler devam etmektedir.

Sonuç olarak, beynimiz kahveyi sever çünkü sadece onu uyarmakla kalmaz, aynı zamanda nöronal süreçlerinin çoğunu da geliştirir. Böylece günde iki fincan düzenli olarak tükettiğimiz sürece sadece karaciğer sağlığımızı iyileştirmekle kalmayacak, aynı zamanda birçok hastalığın başlamasını önleyip geciktirmiş olacağız.