Olgunlaşmış Muz ve Vücuda Etkileri
Muz, daha sık tüketmemiz gereken lezzetli bir meyvedir. Sadece lezzetli olduğu için değil, aynı zamanda sağlığınızı genel anlamda iyileştirecek birçok önemli besleyici içerdiği için de tüketmeliyiz.
Halihazırda, daha fazla muz yemenin depresyonu azaltabileceğinden, beyin fonksiyonlarınızı daha verimli hale getireceğinden, yüksek tansiyonu iyileştirici özelliğinden ve daha birçok hastalıktan korunmada bizlere yardımcı olabileceğinden söz etmiştik.
Ancak, yakın zamanda yapılan araştırmalar sayesinde, özellikle olgun muz yemenin yepyeni bir faydasından daha haberdar olmuş bulunuyoruz.
İlginizi çekebilir: Muz Tüketmek İçin En Sağlıklı Zaman
Muz Tümör Nekroz Faktörü İçerir
Muz, olgunlaştıkça, kabuğunda koyu renk lekeler çoğalmaya başlar ve zamanla tüm kabuğu sararak muzun kahverengiye dönmesine neden olur. Birçok insan muzu bu evreye ulaştığında satın almak istemez çünkü hem daha tatlı olur hem de kıvamı hoşa gitmeyebilir.
Ancak birçok insanın gözardı ettiği durum şudur ki; muzun kabuğunda ne kadar fazla kahverengi leke varsa, sağlık için ve özellikle bağışıklık sistemi için faydaları o denli fazladır.
Son zamanlarda yapılan araştırmalar göstermektedir ki; olgunlaşmış muz, vücudun bazı bağışıklık sistemi hücrelerince salgılanan ve vücuttaki diğer hücreleri etkileyen, sitokin isimli tümör nekroz faktörü (TNF) içermektedir.
Bu da, olgunlaşmış muzlara, kanser ile savaşabilme yetisi kazandıran bir özelliktir. Etkisi oldukça büyüktür ve doğrudan kanserle veya vücutta büyüyen anormal hücresel yapılarla savaşabilmektedir.
Sitokinin bu özelliği, kimyasal bir bağışıklık uyarıcısı olan anti-kanserojen ajan olarak hastalara verilen lentinan ile kıyaslanmaktadır. Muz olgunlaştıkça bu etki artmaktadır; yani daha olgun meyve daha etkili bir anti-kanserojen anlamına gelmektedir.
Daha Fazla Olgun Meyve, Daha Kaliteli Besleyiciler
Tüm meyveler olgunlaştıkça besleyicilikleri değişime uğrar, kimilerinde bu besin değerinin artması kimilerinde ise azalması olarak gerçekleşir. Muzlar için bu durum; olgunlaştıkça daha yüksek oranda konsantre antioksidan içermesi şeklinde sonuçlanmaktadır.
Ayrıca kabuğunda daha fazla koyu leke bulunan muzların nişasta içeriği büyük oranda basit şekere dönüşmektedir ki bu da çok daha kolay şekilde sindirilir.
Muz, elma, üzüm, ananas, armut, karpuz ve hurma, yukarıda söz ettiğimiz Japon araştırması dahilinde çeşitli testlere tabi tutulmuşlardır. Buna göre, çeşitli olgunluk dönemlerindeki besin içerikleri ölçülmüştür.
Sonuç olarak, olgun bir muz tüketmek, diğer tüm meyvelerden daha faydalıdır çünkü bu sayede beyaz kan hücre sayınız artabilir ve bağışıklık sisteminiz güçlenebilir.
Bu özelliklerden faydalanabilmek için, günde bir veya iki büyük parça olgun muz yemek oldukça ideal bir fikir gibi görünmektedir.
Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirin ve Hastalıklarla Savaşın
Bilim insanlarına göre muz olgunlaştıkça içerdiği TNF doğru oranda artacaktır. Ayrıca, olgun muzların beyaz kan hücre sayısını, muzun sarı veya yeşil haline göre sekiz kat daha fazla arttırdığına inanılmaktadır.
Olgun Muzların Sahip Oldukları Diğer Faydalar Nelerdir?
Yalnızca anti-kanserojen özelliği, olgun bir muzu her gün tüketmeniz için fazlasıyla iyi bir sebeptir. Ancak bu özelliği sizi yine de ikna edemediyse, takip eden kısımda olgun bir muz yiyerek edinebileceğiniz daha fazla faydanın ne olduğuna göz atabilirsiniz.
Sindirim Sağlığını İyileştiricidir
Orta boy bir muzda yaklaşık üç gram lif bulunmaktadır. Lif bağırsak sağlığı açısından çok önemlidir ve yiyeceklerin sindirim sisteminde ilerlemesine yardımcıdır.
Ayrıca doğal bir elektrolit kaynağıdır ve örneğin ishal gibi durumlarda elektrolit kaybı yaşadığınızda iyi gelir. Muzda ayrıca probiyotik içerikler de bulunmaktadır ki bu da vücutta doğal olarak bulunan iyi bakterileri koruyucu olduğu anlamına gelmektedir.
Kardiyovasküler Sağlığı İyileştiricidir
Olgun muz, potasyum açısından zengin olduğu için, kalp sağlığı açısından zararlı olan ve vücutta sıvı tutulumuna sebep olan sodyum kaynaklarının azaltılmasına yardımcıdır. ”Journal of the American College of Cardiology” isimli dergide yayımlanan bir analize göre potasyum açısından zengin bir beslenme diyeti izleyen kişilerin inme ve kalp krizi geçirme riski daha düşüktür.
Kemik Sağlığını İyileştiricidir
ABD – Oregon’ da bulunan Linus Pauling Enstitüsündeki Micronutrient Bilgi Merkezi tarafından yürütülmüş bir çalışmaya göre, potasyum zengini bir beslenme diyeti, osteoporoz riskini azaltmaktadır.
Olgun muzlar harika potasyum kaynaklarıdır ve kemik sağlığı açısından önemli olan kalsiyumun vücut tarafından emilme kabiliyetini de arttırıcıdırlar.
