Susuzluk Sonucu Oluşacak Kötü Sonuçlar

Susuzluğunuzu dindirmenin ötesinde su; beynin daha iyi çalışmasını sağlar, kasların sıvı ihtiyacını karşılar ve vücudu yabancı maddelerden arındırır. Susuzluğun yaratabileceği olumsuz sonuçlara dikkat edin.

Su, vücuttaki kimyasal süreçlerin yerine getirilmesi için gerekli hayati bir sıvıdır. Besinlerin emilimi, kalıntıların vücuttan atılması ve daha birçok süreç için büyük bir öneme sahiptir. Bunlardan dolayı susuzluk vücudun başına gelebilecek en kötü şeylerden biridir.

Bu kadar çok önemli olmasına rağmen insanların büyük bir kısmı yeterli miktarda su tüketmez. Bu durum ise zamanla bir dizi ciddi sağlık sorunlarının oluşmasına yol açar.

Vücudun kendi kendini temizleme özelliği olduğu bir gerçektir. Susuzluk ise bu süreci zorlaştırır ve aynı zamanda toksin seviyesinin yükselmesine neden olur. Sonuç olarak vücuttaki iltihap seviyesi yükselir, kronik hastalık riski artar ve hayat kalitesini etkileyen bir dizi semptom kendini gösterir.

Günde en az 2 litre su içilmesi tavsiye edilmektedir. Buna doğal meyve suları, meyveler ve çorbalar da dahildir. Tavsiye edilenden daha az su tüketmek vücudun susuz kalmasına yol açarak hem içsel hem de dışsal reaksiyonlara neden olabilir.

Birçok insanın bu etkilerden haberdar olmadığını biliyoruz. Bu nedenle susuzluğun sonuçlarını aşağıda detaylı bir şekilde sizlerle paylaşıyoruz. Not almayı unutmayın!

Sindirim problemleri

Mide ve bağırsak fonksiyonlarındaki zorlanmalar susuzluğun ilk etkileridir. Midede bulunan mukusun %98’i sudan meydana gelir ve yeterli seviyede su olmadığı zaman asitler mideyi etkileyerek hazımsızlığa, kabızlığa ve mide yanmasına neden olabilir.

Eklem ağrısı

Eklemleri koruyan kıkırdakların %80’inin sudan oluştuğu tahmin edilmektedir. Bu nedenle, yeterince su tüketmezseniz eklemleriniz direkt olarak etkilenebilir.

Yeterli miktarda su içmeyen kişilerin artrit ve diğer iltihaplı durumlarla karşılaşma ihtimali %60 daha fazladır. Susuzluk ayrıca omurgadaki diskleri de etkileyerek bel fıtığına bile yol açabilir.

 Dudaklarda ve ciltte kuruma

Aynı zamanda cilt normal yağ üretimi sürecini de değiştirir ve sonuç olarak dudaklarınız mat ve kuru görünür. Dudaklarınızı nemlendirmek için kullanabileceğiniz kremler olmasına rağmen kuruluğu içeriden önlemek için su içmek gerekir.

Düşük enerji seviyesi

Kan plazmasının %90’ı sudan oluşur. Vücutta yeterli miktarda su olmadığı zaman kalp kan pompalamakta ve her bir kan hücresine oksijen göndermekte sorunlar yaşar. Bunun sonucu olarak da enerji seviyesi düşer ve kişi fiziksel ve zihinsel gücünü korumakta zorlanır.

Böbrek problemleri

Böbrekler vücuttaki atıkların filtrelenmesinden ve idrar üretiminden sorumlu olduğu için suya ihtiyaç duyarlar ve sağlığınız için çok önemlidirler.

Susuz kalan bir kişinin kanında yüksek oranda toksin bulunur. Ayrıca bu kişilerin vücutlarının çeşitli bölgelerinde yüksek ihtimalle ödem ve şişkinlikler meydana gelir. Susuzluk, idrar yolu enfeksiyonu riskini ve böbrek taşı riskini de arttırır.

Dolaşım problemleri

Dolaşım sistemindeki su azaldığı zaman normal olarak dolaşım da yavaşlar. Birkaç gün içerisinde ise kan, damarlarda birikerek varis oluşumuna neden olabilir. Bu durumu kontrol altında tutmak çok önemlidir çünkü bir süre sonra yüksek tansiyon, kalp krizi ve felç riski artar.

Kas yapısında küçülme

Kasların besinleri yeterince emebilmesi ve güçlü kalabilmesi için suya ihtiyacı vardır. Susuz kalmış bir vücut kas yapısını ciddi  derecede kaybedebilir. Aynı zamanda kaslar yumuşak ve güçsüz bir hal aldığı için sakatlanma riski ortaya çıkar.

Yoğun bir antrenman programı uyguladığınız zaman günlük su tüketiminizi arttırmanız büyük önem arz eder. Bu şekilde vücudunuz yeterli miktarda elektrolit elde eder ve kaybettiği sıvıları tekrardan aldığı için sıvı kaybını telafi ederek daha sonra oluşabilecek şişkinlikleri önler.

Depresyon riski artar

Yeterli miktarda su içmemek duygusal sağlığı direkt olarak etkiler. Beyin dokularındaki su eksikliği kortizol seviyesini yükseltir ve stresi arttırır. Bu da ciddi derecede depresyona yol açabilir.

Açlık

Vücuttaki su seviyesinin düşmesi açlık hissinin artmasına neden olur. Bu nedenle de çoğu zaman olması gerekenden daha fazla kalori tüketirsiniz.

Gün boyunca devamlı olarak buzdolabını kontrol etme isteği duyar ve özellikle sıvı içeren yiyecekleri tüketmeye yönelirsiniz. Yediğiniz bu yiyecekler yavaş şekilde sindirilip kilo almanıza neden olduğunda problem oluşmaya başlar.

Vücut susuz kaldığında sindirim yavaşlar ve bu da ciddi miktarda kilo almanıza neden olur.

Günde ne kadar su içmeniz gerektiğini, susuzluğun yol açtığı bazı etkileri ve sağlığınızı korumak için su tüketimini arttırmanız gerektiğini artık biliyorsunuz.