Her Şeyi Kişisel Olarak Algılamak ve Alınmak

Eğer hayatınızı her zaman alınarak yaşarsanız, kendinize zarar verirsiniz. Bambu gibi esnek olmayı öğrenin ve daralmamak için olayları akışına bırakın.
Her Şeyi Kişisel Olarak Algılamak ve Alınmak

Son Güncelleme: 04 Aralık, 2018

Hayatta her şeyden alınan bazı insanlar var. Her şeye alınmak iyi değildir. Yaşamlarını uyum içinde ve başkalarına saygı duyarak geçirmek yerine, neredeyse her seferinde “duvara karşı” durmayı tercih ederler.

Dünya her zaman onlara karşı mıdır? Hayır. Olan şudur: duygusallıkların ve kişiliklerin incelikli ve karmaşık dünyasında, alınmak konusunu bir alışkanlık haline getiren bazı insanlar vardır.

Bu insanları kaçınılması gereken sorunlar olarak görmek yerine, onların içinde neler döndüğünü anlamalıyız. Aşırı duyarlılık, düşük özgüven ve psikolojik kaynakların eksikliği, çok katı düşünce kalıpları yaratır.

Herhangi bir söz, eylem veya jest saldırı olarak yorumlanır. Sorunun özü burada yatar. Bu düşük özgüven hiç olmadığı halde problemler ve önyargı görür. Güneş parlarken bazıları fırtınaları görür. Gelin bu konuyu biraz daha yakından inceleyelim.

Haftanın 7 günü, 24 saat alınmak

“Seninle konuşamıyorum” “Her şeye alınıyorsun” “İmkansızsın, kötüden daha kötüye gidiyorsun.”

Daha önce bu tür şeyleri duymuşsanız muhtemelen korkunç hissetmenize sebep oldular. Ancak, bu kelimeler bir gerçeklik taşıyor.

Etrafımızdaki insanlar bizimle iletişimde problem yaşıyorsa, bunun sebebi bir şeylerin doğru gitmemesidir. Rahatsız oldularsa ya da iletişim genellikle sorunlu ise, bunun nedenini anlamak önemlidir.

“Herkes benden nefret ediyor” diye düşünmek yerine durumu derinlemesine düşünmek için biraz zaman ayırmanın önemli olduğunu hatırlayın.

İçimizde olup bitenleri anlamak için çevremizdeki soğanın katmanlarını soymamız gerekir. Aşağıda, sürekli olarak her şeyi kişisel alan ve alınan insanların içinde neler olup bittiğini keşfedeceğiz.

düşüncelerin uçuşu

Alınmanıza sebep olan insanlar değil, sizin beklentileriniz

Belki gerçekliğe uymayan yüksek beklentileriniz vardır. Bir bakıma, hepimiz başkalarının genelde nasıl hareket etmesi gerektiği, bize nasıl davranacakları ve olaylara nasıl tepki vereceklerine dair bir şeyler düşünürüz.

Öncelikle, aşağıdaki yaklaşımların tüm durumları kapsamadığına dikkat çekmeliyiz. Peki neden? Gelin görelim.

  • Bilmeniz gereken tek şey başkalarının size nasıl davranmasını istediğinizdir. Siz saygı görmeyi hak ediyorsunuz ve bunu talep etmeniz gerekiyor. Herkes bu ihtiyacı duyar.
  • Başkalarının yaptığı şey sizin sorumluluğunuzda değil. Herkes, karşılıklı saygı olduğu müddetçe, istediğini seçmekte ve istediği gibi davranmakta özgürdür.
  • Eşimizin veya sevgilimizin nasıl davrandığına, arkadaşlarımızın ne yaptığına takarsak, sonuçlar bizim için olumsuz olabilir.

Huzura ve daha fazla iç dengeye ulaşmak için şunu aklınızda bulundurun: “hiç kimseden bir şey bekleme, beklentilerini sadece kendine göre belirle.

Dünya size karşı değildir: dünyaya uyum sağlamaya ihtiyaç duyan sizsiniz. Hayatlarını sürekli alınarak geçirenler, bir ağaç gövdesine benzetilebilir. Bunu anlamak için aşağıdakileri bir düşünün:

  • Bir okyanusun kıyısında duran bir ağaç olduğunuzu düşünün. Su geliyor ve gidiyor. Rüzgar bazen nazik bazen de şiddetli. Bazı günler okyanus sizi okşayacak, bazı günlerde de fırtınalarla tokatlayacak.
  • Eğer gerçekten sağlam ve güçlü bir ağaçsanız, okyanuslar, dalgalar ve diğer doğa güçleri sizi devirir. Bu senaryoda, ağacın gücü ve sertliği, bizim için çok yıkıcı olabilen inancımızı simgelemektedir.
  • Bununla birlikte, eğer esnek bir bambu dalı gibiyseniz, rüzgarla sadece sallanırsınız ve hatta en şiddetli fırtına bile asla kökünüzü kazıyamaz. Çünkü uyum sağladınız, bir duvar gibi dikilmiyorsunuz, böylece darbeleri daha kolay alabilirsiniz.
bambu resmi

Hayatı sürekli alınarak geçirmekle bir şekilde kendimize zarar veririz.

  • Kolaylıkla alınan kişiler güvensizlik yaratır.
  • Eğer hayatınızı her zaman alınarak geçiriyorsanız, sevdikleriniz çevrenizde iyi hissetmemeye ve sizden kaçınmaya başlar.
  • Nezaketle söyledikleri şeylere alınarak yaklaşırsanız, mesafe yaratırsınız.

Kendinizi biraz daha sevin ve takıntılı düşüncelerin gürültüsünü kesin

Dünya, sizden nefret etmiyor. Kimse size karşı değil. Hiçbir şey olmamasına rağmen alınmak için çeşitli nedenler ve kötü niyet aramaktan kaçının.

  • Kendilerini sevmeyen kişiler başkalarından çok şey talep eder. Her şeyden önce başkalarına sunmadıkları şeylerin kendilerine sunulmasını beklerler: sevgi, saygı ve takdir.
  • Kendi içimizde çalışmaya başlamazsak, tüm gerçekliğimiz yaşayan bir cehenneme dönüşene kadar en karanlık derinliklerimiz ortaya çıkmaya devam edecektir.
kadın resmi

Buna kesinlikle değmez. Bu yüzden gereksiz acılara hayır diyin ve ateşi daha fazla kızdırmayın. Yaralarınızı iyileştirmeye ve kendinize hak ettiğiniz sevgiyi vermeye başlayın. Kişi kendini yeterince sevdiği zaman dünya onlar için gelişmeye başlar.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.