Makyajınızın Ömrünü Uzatmak İçin 4 İpucu

İnternet, makyajınızın ömrünü uzatacağı iddiasında bulunan şüpheli ve temelsiz teknikler ile doludur. Ancak, her şey göz önüne alındığında bu aslında uygun depolama yapmak, son kullanma tarihine dikkat etmek ve hepsinden önemlisi iyi hijyen alışkanlıkları uygulamak ile ilgili bir meseledir.
Makyajınızın Ömrünü Uzatmak İçin 4 İpucu

Tarafından yazılmıştır Virginia Martínez

Son Güncelleme: 25 Ağustos, 2022

Kaliteli makyaj malzemelerine yatırım yaptığınızda, onların sonsuza dek dayanmasını istersiniz. Ancak bunları bir süre dokunmadan bırakırsanız, geri döndüğünüzde artık iyi durumda olmayabilirler. Bunu akılda tutarak, sizinle makyajınızın ömrünü uzatmak ile ilgili 4 etkili ipucu paylaşmak istiyoruz.

Makyaj

Makyaj malzemelerinin zamanla bozulması normaldir. Bunun nedeni genellikle makyaj malzemelerimizi nasıl sakladığımızı pek düşünmememizdir. Bunun yerine, onları banyodaki bir kozmetik çantasına ya da çekmeceye atarız. Ancak, sonuç olarak, onları kullanmak için geri döndüğünüzde, makyaj malzemeleriniz – yeni satın alınmış bile olsalar – artık o kadar iyi durumda olmayabilirler.

Aynı zamanda dikkatli olmanız ve iyi durumda olmayan makyaj malzemelerinin cildinize zarar verebileceğini anlamanız gerekir. Bunu akılda tutarak, bu konuda engelleme en iyi çözümdür.

Bunlardan dolayı, makyajınızın ömrünü uzatmak istiyorsanız aşağıdaki 4 ipucunu aklınızda bulundurun.

Makyajınızın Son Kullanma Tarihi ve Raf Ömrü

Bir metal kutudaki son kullanma tarihini gösteren bir kişi.
İster inanın ister inanmayın, kozmetiklerin kesinlikle uymanız gereken bir son kullanma tarihi vardır.

Her şeyden önce, kozmetiklerin ve makyaj malzemelerinin, tıpkı besinler gibi, bir son kullanma tarihi olduğunu anlamalısınız. Bu nedenle, bu ürünleri satın alırken ne kadar dayanacaklarına dikkat etmeniz gerekir. Aslında, mesele sadece pigmentler ve makyajın kalitesinin düşmesi değildir. Son kullanma tarihi geçmiş bir makyaj malzemesi kullanmak kızarıklık, kaşıntı ve göz enfeksiyonlarına neden olabilir.

Örneğin kirpik maskarası gibi nemli ürünlerde durum bu şekildedir. Maskara tüpleri, bakterilerin çoğalması için ideal ortamlardır. Bu nedenle, her şey yolundaymış gibi görünse bile, son kullanma tarihi geldiğinde makyaj ürününü atmak çok daha iyidir.

Bu yazımızı da okumanızı öneriyoruz: Denemeniz Gereken 10 Masrafsız Güzellik Önerisi

Makyaj Malzemelerinizi Doğru Şekilde Saklayın

Çoğu insan makyaj malzemelerini aynı yerde saklama eğilimindedir: Banyo. Ayrıca, birçok insan gün boyunca el altında olması için bunları makyaj çantasına atar.

Ancak, eğer makyajınızın üzerindeki etiketleri okumaya zaman ayırırsanız, onları serin ve kuru bir yerde saklamanız gerektiğini göreceksiniz. Bu nedenle banyo, kozmetik ürünlerinizi bırakmanız gereken son yerdir.

Aksine, bu ürünleri yatak odanız gibi başka bir yerde saklamanız çok daha iyidir. Ürünleri sıkıca kapattığınızdan ve serin ve kuru bir yerde saklanmaları ile ilgili tavsiyelere dikkat ettiğinizden emin olun. Başka bir deyişle, onları sıvılardan ve nemden uzak tutun.

Aynı zamanda, makyajınızı çantanıza atma eğilimindeyseniz, kutunun yanlışlıkla açılma ihtimalini arttırırsınız. Bunun bir sonucu olarak, ürünlerin içindekiler sadece çantanızı lekelemek ile kalmaz, içindeki her şeyi de kaplar. Makyajınız parçalara ayrılır, birbirine karışır ve mahvolur.

Bu nedenle, makyajınızı çantanıza koymadan önce, diğer ürünlerden ayrı bir kozmetik çantasına koymak en iyisidir.

Makyaj Malzemelerinizle İlgilenirken Hijyene Dikkat Edin

Ellerini yıkayan bir kişi.
Makyaj malzemelerinizi kullanmadan önce, ürünleri kirletmemek için ellerinizi yıkayın. Bu, makyajınızın ömrünü uzatmanıza yardımcı olacaktır.

Süresi dolmadan önce makyajınızdan en iyi şekilde yararlanmak için, ürünlerle uğraşırken uygun hijyen tekniklerini uygulamanız gerekir. Gerçekten de, belirli kurallara uymazsanız, makyajınız bakteri ile dolabilir ve olması gerekenden çok önce bozulabilir.

Bu sebepten dolayı, aşağıdakileri aklınızda bulundurun:

  • Makyajınızı asla kimseyle paylaşmayın. Eğer yaparsanız, bireysel fırçalar, aplikatörler ve benzeri ürünler kullandığınızdan emin olun.
  • Mümkün olduğunca aplikatörler, süngerler ve fırçalar kullanın. Dahası, bu ürünleri periyodik olarak değiştirin ve yıkayın.
  • Ellerinizi kullanmaktan kaçının. Eğer bunu yapacaksanız, önce ellerinizi yıkayın.
  • Kozmetiklerinizi farklı kaplara koymayın. Normalde üreticiler, bunun için üründeki kimyasallar ile mükemmel bir şekilde uyumlu özel bir kap kullanır.

Bu yazımızı da okumak isteyebilirsiniz: Hassas Ciltlere Ev Yapımı Makyaj Temizleyici

Makyajınızın Raf Ömrü İle İlgili Daha Fazla Şey Öğrenin

Her ürünün kendi raf ömrü vardır. Yukarıdaki saklama ve hijyen ile ilgili tavsiyelere uyarak, bu süreyi en üst düzeye çıkarabilirsiniz:

  • Fondötenler, göz farları ve kapatıcılar genellikle yaklaşık 2 yıl dayanır.
  • Kirpik maskarası en hassas ürünlerden bir tanesidir. Bu nedenle, bunu her üç ya da dört ayda bir değiştirmelisiniz.
  • Ruj ise üç yıla kadar dayanabilir.
  • Fırçalar ve çubuklar düzenli olarak temizlenmelidir. Bariz bir şekilde, makyaj aplikatörlerinin bir son kullanma tarihi yoktur. Ancak, her kullanımdan sonra sabun ve suyla yıkanmaları gibi belirli hijyen kurallarının uygulanması önemlidir. Dahası, onları periyodik olarak dezenfekte etmelisiniz. Ve elbette, nemin birikmesini önlemek için uygun şekilde kurumalarına izin verdiğinizden de emin olun.

Sonuç olarak, eğer makyaj malzemelerinizin kırıldığını, kötü koktuğunu, kuruduğunu ya da farklı bir dokuya sahip olduğunu fark ederseniz onları atmalısınız. Gerçekten de, makyaj malzemesi satın alırken son kullanma tarihi ve raf ömrü gibi belirli faktörleri göz önünde bulundurmak en iyisidir.

Ardından, kozmetik ürünlerinizi kullanırken doğru şekilde sakladığınızdan ve uygun hijyen kurallarını uyguladığınızdan emin olun. Bu şekilde, makyajınızdan en iyi şekilde yararlanabilirsiniz.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.