Yalnızlık Korkusu İle Savaşmanın 6 Yolu

Yalnızlık korkusu yaşıyorsanız, umutsuzca ilişki aramayı bırakmalısınız. Unutmayın, bu tarz ilişkiler sağlıklı değildir ve olmayacaktır.
Yalnızlık Korkusu İle Savaşmanın 6 Yolu

Tarafından yazılmıştır Okairy Zuñiga

Son Güncelleme: 16 Eylül, 2022

Yalnızlık korkusu mu yaşıyorsunuz? Bir sürü ayrılık yaşadınız ve artık sizin için bir umut olmadığını mı düşünüyorsunuz? Daha önce arkadaşınız olarak düşündüğünüz kişiler hayatınızdan çıkar mı oldu? Yalnızlığın sizin kaderiniz olduğuna inandığınız bir noktaya mı ulaştınız? Herkes bu durumları yaşar. Fakat eğer bunlar sizde yalnızlık korkusuna yol açtıysa, aşağıdaki ipuçlarını dikkate almalısınız.

Yalnızlık Korkusu Nasıl Yenilir?

1. Yalnızlık Korkusu İle Savaşmak İçin Kendinizi Eleştirmeyi Bırakın

yalnızlık korkusu

Yalnızlık korkunuz ile savaşmanın ilk adımı, kendinize dürüstçe bir dönüp bakmanızdır. Bunu yapmak için, bir gün içinde kendinizi kaç kere eleştirdiğinize dikkat edin. Kendinize önemsiz olduğunuzu, kötü birisi olduğunuzu, çok yaşlı veya çok genç olduğunuzu söylüyor musunuz? Eğer kendinizle böyle konuşuyorsanız, sürekli kötü bir ruh halindesiniz ve kendinizi de yalnızlığa şartlıyorsunuz demektir.

Unutmayın, kendinize söylediğiniz her şeyin nasıl hissettiğiniz üzerinde direkt bir etkisi vardır. Bu kadar basit. Eğer kendinizi pozitif düşünmeye programlarsanız, kendiniz hakkında daha iyimser olduğunuzu göreceksiniz.

Eğer kendinize karşı negatifseniz, şimdi daha nazik olmayı öğrenme vakti. Belki geçmişte birisi sizi çok eleştirdi, belki bir şekilde suistimal etti veya belki de suçlu hissettirdi. Şu an, bu insanların hayatınızı kontrol edişine izin vermenize bir dur demenin tam zamanı. 

Diğer bir yandan, belki de probleminiz geçmişte yaptığınız ve asla unutmadığınız bir hata. Böyle bir durumda, kafanızın içindeki, sizi sürekli eleştiren sesi susturmanın vakti gelmiş demektir. Kendinize, hatalarınıza rağmen çok değerli bir insan olduğunuzu söylemelisiniz ve gerçekten buna inanmalısınız.

2. Yalnızlık Korkusu İle Savaşmak İçin Özsaygınızı Yükseltin

Kendinize güveninizi ve özsaygınızı artırmak, yalnızlık korkusu ile savaşmak için vazgeçilmez bir kuraldır. Şunun hakkında sadece bir düşünün; eğer kendinizdeki harika şeyleri görmezseniz ve kendinizi sevmezseniz, diğerlerinin size karşı bunları yapmasını nasıl beklersiniz? Kendimizi görme şeklimiz, davranış tarzımızı ve yansıttığımız imajımızı tanımlar.

Yani, sürekli kusurlarınıza odaklanıp, sadece kendinizle ilgili negatif şeylere dikkat ediyorsanız, diğer kişilerin sizinle ilgili gördükleri de yalnız bunlar olacaktır. Kendinizi ne kadar severseniz, diğer insanlar da sizin ne kadar harika ve nazik birisi olduğunuza ikna olacaktır.

3. Sunacak Harika Bir Şeyiniz Olduğunu Kabul Edin

En iyi özellikleriniz neler? Hassas, çok çalışkan ve/veya dürüst bir insan mısınız? Her zaman etrafınızdaki insanlara yardım etmeye mi çalışıyorsunuz? Diğer insanların güvenebildiği biri misiniz?

Muhtemelen böyle birçok başka güzel özelliğiniz var. Yalnızlık korkunuz ile savaşmak için, bu özellikleri beğenen ve bunları paylaşabileceğiniz insanları bulmaya başlayın. Fakat bu, illa bir partnerde bu özellikleri aramanız anlamına gelmiyor.

Sizi tamamlayacak, benzer fikirlere sahip olan kişileri bulmaya odaklanın. Mutlu bir hayat yaşamak için iyi arkadaşlara sahip olmanın bir vazgeçilmez olduğunu unutmayın. Arkadaşlıklardan sonra genelde aşkı da bulursunuz, fakat bu konuda obsesif olmayın.

4. Karşı Cins Hakkındaki Düşüncelerinizi Değiştirin

tartışan kadın ve erkek

Çoğu insan karşı cins hakkında yanlış fikirlere sahiptir. Bu, karşı cinse güveninizi yitirmenize neden olan kötü bir tecrübenin sonucu olabilir. Karşı cins ile ilgili aşağıdaki gibi basmakalıp fikirleriniz var mı?

  • Bütün erkekler domuzdur.
  • Bir kadın sadece erkeğin parasını düşünür.
  • Erkekler sadece cinselliğe önem verir.
  • Kadınlar aşırı duygusaldır.
  • Erkeklere güvenilmez.
  • Bütün kadınlar servet avcısıdır.
  • Bütün iyiler çoktan kapılmıştır.

Bu düşünceler yanlıştır, çünkü kadınlar da erkekler de hayatlarının bir noktasında anlamlı ve uzun süreli ilişki arar. Tabii ki her zaman negatif örnekler olacaktır, fakat bu, bütün cinsin böyle olduğu anlamına gelmemektedir.

İlişkiler hakkında böyle düşünceleriniz olduğunda, yalnızlık korkusu ile savaşmak pek de kolay değildir çünkü sizin için kimsenin kalmadığını düşünürsünüz. Gerçek ise; dünyanın muhteşem insanlarla dolu olduğudur, sadece kendinize onları tanımak için izin vermelisiniz.

Bu yazımızı da keşfedin: Kalıcı İlişkilerde Ortak Olan 8 Şey

5. Kendi Yalnızlık Korkunuza Bakışınızı Değiştirin

bankta tek başına oturan biri

Bütün her şeyi birlikte yapan arkadaş gruplarını kıskanıyor musunuz? Çocuklu, mutlu bir çift gördüğünüz her zaman mutsuz mu oluyorsunuz? Kendinize bunun sadece yalnızlık duygusundan mı, yoksa aynı şeylerin hayatınızda olması gerektiğini düşünmenize sebep olan sosyal baskıdan mı kaynaklandığını sorun.

Eğer diğer insanların beklentileri tarafından sürükleniyorsanız, bir sevgiliniz olmaması veya çok arkadaşınız olmaması kocaman bir başarısızlık gibi görünebilir. Fakat aslında öyle değildir.

Eğer böyle hissediyorsanız, bir partneriniz olsun olmasın, kendi değerinizin her zaman aynı olduğunu aklınızda tutun. Farkında olunması gereken en önemli şey şudur ki; başka birinin veya toplumun beklentilerine karşılık verebilmek için herhangi bir ilişkiye girmemelisiniz.

6. Sahip Olduğunuz Şeylere Odaklanın

Yalnızlık korkunuzun üstesinden gelmek için, bir sevgiliniz olsun diye umutsuzca aramayı bırakmalısınız. Size değer veren, sizi önemseyen ailenize, arkadaşlarınıza bir bakın ve mükemmel olmasalar bile onlar var olduğu için minnet duyun ve şükredin.

Bunun hakkında bir düşünün. İnsanlar elindekinin değerini bilmeyen kişilere pek de yakın olmak istemez. Ayrıca, yeni arkadaşlıklar kurduğunuzda, bu kişileri ne kadar sevdiğinizi ve onlara ne kadar değer verdiğinizi göstermeniz gerektiğini unutmayın. Şunu kendinize hatırlatın; yeni ilişkiler kurmak için çok çaba sarf edip, onları güçlendirmek için uğraşmazsanız, bütün çabalarınız boşa gider.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.