Gözlerinizin Şişmesinin 7 Muhtemel Sebebi
Yüzümüz, vücudumuzun kişisel ve dış faktörlerden en çok görsel olarak etkilenen alanlarından biridir. Yoğun güneş, sürekli esen rüzgarlar, yağmur ve diğer iklim faktörleri bu bölgeyi yavaş yavaş aşındırır. Gözleriniz aslında en çok etkilenen bölgemizdir. Ve bu özelliği nedeniyle gözlerinizin kolayca şişmesine engel olacak çözümler denememiş gerekir.
Göz çevresini kaplayan ve çevreleyen cilt özellikle hassastır ve çeşitli sorunlara karşı daha savunmasız bir haldedir.
Bununla birlikte, en çok da iç nedenler göz bölgemizde oluşan sorunlara neden olmaktadır. Uyandığımız andan itibaren, gözlerimiz onlara ilgi göstermemiz için bize yalvarır, bu yüzden onlara yarar sağlayan alışkanlıklar edinmeliyiz.
Göz problemlerine ne sebep olur?
Çok fazla tuz tüketmekten depresyona kadar gözlerimizi etkileyebilecek sonsuz bir sebep listesi var. Gözlerimizde iltihaplanmaya yol açan bir işaret bırakarak, bu bölgede şişmeye neden olabilecek birçok faktör vardır ve bunların farkında olmamız gerekir.
En bilinen nedenlerden bazıları:
1. Yorgunluk
Bu hepimiz için yaygın bir problemdir. Uykusuzluk çeşitli biçimlerde kendini gösterir – gözlerimiz ilk kurbanlarından birisidir. Yaşamımızın ritmine bağlı olarak, stres büyüyebilir ve bazen feda ettiğimiz unsurlardan biri dinlenmektir.
2. Gözlerinizin sıkıntısı Blefarit
Bu durum başka bir yaygın durumdur. Uyandığınızda, muhtemelen kirpiklerinizin tabanında bazı parçacıklar görmüşsünüz; onlar aslında bakteridir. Onları temizlemezsek gözlerimizde tahrişe ve yanmaya neden olabilirler. Göz bölgesindeki birkaç hastalıkla da bağlantılıdırlar.
3. Böbrek hastalıkları
Düşündüğünüzün aksine, onlardan uzak olmasına rağmen gözlerimizi olumsuz yönde etkileyen diğer bazı sorunlar da mevcuttur. Glomerülonefrit ve nefrotik sendrom, sorunun iki olası nedenidir çünkü bunlar sıvı tutulmasına neden olurlar.
4. Alerjiler ve gözlerinizin şişmesi
Gözleriniz şişmişse, bu belki de başka bir sorunun işareti olabilir. Yüzünüzü yıkadıktan sonra veya zaman geçtikten sonra şişlik kaybolmazsa, alerji belirtisi olacağı düşünülebilir. Konjonktivit en sık görülen tiplerden biridir. Gözleriniz birkaç gün kırmızı görünüyorsa, konjonktivit vakası söz konusu olabilir.
Ayrıca bakınız: Alerji Testleri: Tipleri ve Prosedürleri
5. Genetik
Genlerin etkisi her zaman kendisini fiziksel yönümüz ve eğilimlerimizde gösterir. Bu özelliklere sahip aile üyeleriniz varsa, bir sağlık kaygısı söz konusu olmadan da buna sahip olmanız çok olasıdır. Kalıtımdan gelen bazı şeyler kaçınılmazdır.
6. Yaş
Zaman her zaman vücudumuzda iz bırakacaktır. Kendimize bakmaya çalıştığımız kadar, kaçınamayacağımız şeyler var ve cildimiz en büyük değişiklikleri gösterecek. Bu değişikliklerin arasında gözlerimiz doku ve kaslarımızın zamanla aşınmasının etkisini hissedecek.
7. Ağlamak
Bu kaçınılmazdır. Hayatımızın bir noktasında, duygularımızı salıvermenin bir yolu olarak bizi ağlatan sancılı zamanlar yaşarız. Bu anlarda, gözyaşı bezlerimiz normalden daha hızlı çalışmalıdır, bu da iltihaplanmaya neden olur.
Ne yapmalıyız
Evde, bu vakaların çoğunu bazı ev yapımı ilaçlarla ya da güne başlarken ve biterken daha iyi yüz temizleme alışkanlıkları geliştirerek çözebiliriz.
En popüler çarenin hijyen ile ilgisi bulunmamaktadır. Yüzünüzü daima etkilenen bölgelerdeki şişliği azaltmak için en iyi seçenek olan soğuk suyla temizleyin. Sadece sorunlu bölgeyi durulamamalısınız. Zaman ayıracağınız bir cilt bakım rutininizin bulunması çok daha faydalı olacaktır.
Bir bezi ikiye katlayın ve soğuk suyla ıslatın. Tamamen nemli olduğunda, gözlerinizi kapatın ve bezi gözlerinizin üstüne yerleştirin. Uyumadan önce bu işlemi evde yapabilirsiniz. Uyandığınızda gözler sadece şişmez, aynı zamanda gün boyu günlük yaşamdan da etkilenirler. Bu nedenle bezi 10 dakika bekletmenizde fayda var.
Şişliğin dolaşım sorunlarından kaynaklandığını düşünüyorsanız, göz kapaklarınıza hafifçe işaret parmağınızla ve orta parmaklarınızla dokunabilirsiniz. Bu biriken kanı tekrar harekete geçirir.
Dinlenme. Kulağa basit geliyor, ama 8 saat uyumak bile uygun şekilde dinlenmek için yeterli değil. Uyumadan önce aklınızı boşaltın, ışıklardan kaçının ve endişelerinizi bir kenara itin. Bilgisayarınıza veya telefonunuza bakmakta vazgeçin. Uyku saatinde uyanık kalmanızın hiçbir nedeni yok.
