Hamilelik Döneminde Bebeği Mutlu Etmek İçin Dört İpucu

İster inanın ister inanmayın, bebeğinizi o doğmadan önce de mutlu edebilirsiniz. Onunla konuşmak, oynamak, müzik dinlemek ve hatta yemek yemek, bebek annesinin karnında olsa bile, anne ve bebek arasındaki sevgiyi ve bağı güçlendiren faaliyetlerdir.

Yazan ve doğrulayan doktor Gilberto Adaulfo Sánchez Abreu.

Son Güncelleme: 16 Eylül, 2022

Hamileyseniz, ya da partneriniz hamileyse, bebeğinizi mutlu etmek için doğmasını beklemeniz gerektiğini düşünebilirsiniz. Bununla birlikte, sizin için bir sürprizimiz var. Aslında 9 ay beklemek zorunda değilsiniz! Hamilelik döneminde bebeğinizi nasıl mutlu edebileceğinizi öğrenmek için bu makaleyi okumaya devam edin.

Hamilelik döneminde bebeğinizi nasıl mutlu edersiniz

Elbette bebeğinizi kucağınıza almak ve onunla tanışmak için istek ve heyecan duyuyorsunuz. Bununla birlikte, bebeğiniz doğmadan önce de onunla vakit geçirebilirsiniz.

Aslında, anne karnında olsa bile onunla zaman harcamanız, bebeğin gelişimi ve refahı için son derece önemlidir. Bu süreçten yararlanmak gerçekten çok önemli olduğu için, hamilelik döneminde bebeğinizi mutlu etmek için faydalanabileceğiniz dört ipucu paylaşacağız.

1. Bebeğinizle konuşun

Hamileliğin dördüncü ayında çocuğunuz artık sesleri duyabilir. Hatta, bu süreden itibaren, bebeğiniz sizi her zaman dinleyecektir: kalp atışınızı, nefes alıp verme sesinizi ve hatta organlarınızın titreşimlerini…

İnanılmaz bir durum, değil mi?

Bebeğin deneyimlediği ilk ilişkinin anneyle kurduğu ilişki olduğuna dikkat etmek gerekir. Sonuçta, sizi tanımanın yanı sıra bebeğiniz sizden bir şeyler öğrenir. Bu ilişki, özellikle ebeveynlerin sesleri aracılığıyla, çok güçlü bağların kurulmasını sağlar.

Bir anne veya baba doğmamış bebeğiyle konuştuğu zaman, ana dillerini bebeğe tanıtırlar. Sonuç olarak, bebeğin sözel kapasitesi gelişir ve aynı zamanda daha sağlıklı, daha sevecen ve daha hassas bir ortamda büyür. Aynı şey, şarkı söylemek için de geçerlidir.

“Mutlu Bir Annelik Dönemi” makalesinde yazar, şarkı söylemenin, çocuğun beyin gelişimini tetiklemesinden ötürü, “annelerin çocuklarına verebileceği en iyi gıdalardan biri” olduğunu söyler.

Bu nedenle, hamilelik döneminde bebeğinizi mutlu etmek istiyorsanız, her fırsatta bebeğinizle konuşun veya ona şarkı söyleyin. Belki de bebeğiniz minik bir kaç sevimli tekmeyle size cevap verir.

2. Birlikte müzik dinleyin

Birlikte müzik dinlemek bebeğiniz ve sizin için özel anlar yaratabilir. Müzik, kelimeler olmadan bile iletişim kurmamızı sağlayan bir ifade biçimi veya aracıdır. Bu nedenle, müzik terapisinin bireylere duygusal destek ve rahatlama sunması için tedavisel amaçlı kullanılması bir rastlantı eseri değildir.

Müzik sayesinde, kişinin gerçek duygularını yansıtması mümkündür. Yani, çocuğunuzla müziği paylaşmak, gerçek duygularınızı ona aktarmak anlamına gelebilir.

Müzikal Gebelik: Stimülasyon, İletişim ve Müzik Yoluyla Parental Bağlanma kitabının yazarı, müzikte bulunan bazı seslerin, rahmin işitsel atmosferinde hareket edebilen spesifik frekanslara sahip olduğunu söyler.

Sonuç olarak, bebeğiniz, onunla paylaştığınız sesleri algılayabilir. Hatta, müzik sayesinde, bebek, korunma, güvenlik, güven ve sevgi gibi bir dizi olumlu duyguyu hissedecektir…. Hepsi bu kadar da değil.

Müzik ayrıca interaktif bir nörotransmiter olarak çalışır. Yani, nöronlar, bezler, hücreler veya kas lifleri arasında bilgi akışını tetikler. Buna ek olarak, bu nörotransmiterler bebekte geriye bir tür kayıt bırakır.

Bu şekilde, bebeğin gebelik esnasında deneyimlediği tüm zevkli duyumlar hücresel ve hipofiz sistemlerine kaydedilecektir. Sonuç olarak, bebeğiniz benzer müzikleri dinlediğinde bu hoş duygulara referans verebilir ve annesinin varlığına benzeyen sıcak bir hisse kavuşabilir.

3. Oyun oynayın

Hala anne karnında olan bebeğinizle oyun oynamak da mümkün. Başlangıçta bu fikir size biraz garip gelse de, doğmamış bebeğinizle çeşitli fetal stimülasyon teknikleri aracılığıyla etkileşimde bulunabilirsiniz.

Bu yöntemlerden biri, bebeğin görsel duyularını uyarmak için, annenin, karnına bir el feneriyle ışık tutmasıdır. İçeride, bebek ışık uyaranlarını algıladıktan sonra gözlerini kapatır ve davranışlarına bir miktar hareket veya değişiklik katarak tepki verir. Bebeğin görsel gelişim için ışığa ihtiyacı olmasa da, bu dinamik günlük ritmini oluşturmasında çok etkilidir.

Bu nedenle, bu tekniği uygulayarak, hem bebeğinizle oyun oynadığınız hem de onun gelişimine katkıda bulunduğunuz söylenebilir.

Neden denemiyorsunuz?

4. Sağlıklı tatlı yiyecekler yiyin

Dördüncü aydan sonra bebeğiniz ekşi, tatlı, acı ve tuzlu lezzetleri algılayabilir. Nasıl mı?

Cevap, annesinin tükettiği gıdaların amniyotik sıvıdan geçmesi ve bebeğin bu sıvıyı tüketiyor olmasıdır.

Aslında, bebekler, gün içerisinde yüksek miktarda (günde 201 ila 760 santimetre küp arası) amniyotik sıvı tüketir. Bu nedenle, bebeğiniz yukarıda belirtilen lezzetleri algılayabilir.

Peki, bu tatlar aracılığıyla gebelik döneminde bebeğinizi nasıl mutlu edebilirsiniz?

Bir bebeğin davranışıyla ilgili özel bir makale, doğmamış bebeklerin şekerli/tatlı lezzetlerden etkilendiği belirtmektedir. Yine aynı makalede, amniyotik sıvıya tatlı bir madde dahil olduğunda, bebeğin genellikle tükettiği miktardan daha fazlasını tükettiği açıklanmaktadır. Öte yandan, acı bir madde eklendiğinde, bebek daha az amniyotik sıvı tüketir.

Yani, hamilelik döneminizde çocuğunuzu mutlu etmek istiyorsanız, meyve ve sebzelerde bulunan doğal şekeri (fruktoz) içeren, tatlı ve sağlıklı gıdaları kontrollü bir şekilde tüketin.

Bununla birlikte, hamilelik döneminde rafine şeker tüketiminin sağlığınıza ve küçük bebeğinize zararlı olabileceğini unutmayın.

Hamilelik döneminde bir bebeği mutlu etmek için faydalanabileceğiniz bu ipuçları hakkında ne düşünüyorsunuz? Gördüğünüz gibi, çok zaman ya da çaba gerektiren aktiviteler değiller. Hatta, farkında olmadan bunları zaten yapıyor olabilirsiniz bile. Eğer yapmıyorsanız, denemenizi şiddetle öneriyoruz.