İdrar Yolu Enfeksiyonları İçin Antibiyotikler

Bilim, idrar yolu enfeksiyonlarını tedavi etmek için ideal antibiyotikleri keşfetmemiştir. Mevcut olanların hepsinin kısa, orta ve uzun vadede yan etkileri vardır. Ayrıca, bakteriler antibiyotiklerin etkilerine karşı dirençli olma eğilimindedir. Bununla birlikte, enfeksiyona bağlı olarak faydalanabileceğiniz birçok seçenek vardır.

İdrar yolu enfeksiyonları nispeten yaygındır. Kadınlar ürogenital yollarının daha kısa olması nedeniyle bu enfeksiyonlardan daha çok etkilenirler. Aslında, her beş kadından en az birinin yaşamı boyunca bir çeşit idrar yolu enfeksiyonu geçireceği tahmin edilmektedir. İYE’ler üriner sistemin herhangi bir yerinde görülebilir. Bu, mesanede, böbreklerde, üreterlerde veya üretrada yer alabilecekleri anlamına gelir. Bununla birlikte, vakaların% 80’inin alt idrar yolunda veya mesane ve üretradaki enfeksiyonlardan oluştuğu tahmin edilmektedir.

İdrar yolu enfeksiyonunun en yaygın türü kadınlarda sistit ve erkeklerde prostatittir. Daha yaşlı yetişkinlerde, durumun insidansı her iki cinsiyette  de benzerdir. Mevsimsel veya coğrafi faktörlerin bu vakalar üzerinde herhangi bir etkisi yokmuş gibi görünmektedir. Bu yazımızda, bu enfeksiyonlara nelerin sebep olduğunu ve antibiyotiklerin bunları nasıl tedavi ettiğini daha yakından inceleyeceğiz.

İdrar yolu enfeksiyonları

Bazı insanlar, esas olarak diyabet hastaları, bağışıklık baskılama ilaçları kullananlar veya ileri yaşta olanlarda idrar yolu enfeksiyonlarının gelişme olasılığı daha yüksektir. Nörojenik mesanesi olanlarda, idrar kateteri olanlarda veya idrarını tutan kişilerde enfeksiyon riski artar.

Antibiyotik kullanımı

Tıp uzmanları genellikle idrar yolu enfeksiyonlarıyla savaşmak için ilk tedavi hattı olarak antibiyotiklere başvururlar. İdrar yolu enfeksiyonları için en çok kullanılan antibiyotikler, aşağıdaki gruplardan birine ait olanlardır:

• Kinolon antibiyotikleri. Tıp uzmanları bunları alt idrar yolu enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanırlar. Genellikle, ilk olarak damardan ve sonra oral yoldan verilirler çünkü iyi sindirim emilimine sahiptirler. 27. haftadan sonra hamile kadınlar tarafından da kullanılabilirler.
• Aminoglikozitler. Bunlar, özellikle enfeksiyonun nedeni gram negatif bakteriler olduğunda kullanılan bakterisidal antibiyotiklerdir. Hastalar toksik etkileri olduğu için bunları sadece kısa süreli kullanabilirler.
• Sefalosporinler. Uzmanlar birinci kuşak sefalosporinleri kullanmanızı tavsiye etmemekte, onların yerine hafif enfeksiyonlar için ikinci kuşak sefalosporinleri ve daha ciddi enfeksiyonlar için üçüncü kuşak sefalosporinleri kullanmanızı önermektedirler.
• Aminopenisilin / beta-laktamaz inhibitörleri. Bu antibiyotikler,  hafif enfeksiyon durumlarında ve fetüsü etkilemediklerinden hamile kadınlar için en iyisidir. Bununla birlikte, birçok bakteri onlara karşı dayanıklıdır. Trimetoprim / sülfametoksazol (TMP / SMX). Tıp uzmanları bu antibiyotikleri sadece enfeksiyona neden olan bakterileri spesifik olarak tanımladılarsa ve bu bakteriler bu ilaca duyarlıysa kullanırlar. Aksi takdirde tavsiye edilmez.
• Nitrofurantoin. Tıp uzmanları bunları çoğunlukla enfeksiyonun tekrarını önlemek için kullanırlar. Bununla birlikte, gebeliğin ilk üç ayındaki kadınlar için önermezler.
• Fosfomisin trometamin. Bu antibiyotik gram-pozitif ve gram-negatif bakterilere karşı etkilidir. Hastalar tek bir dozda almalıdır ve en çok kullanılan ve en etkili antibiyotiklerden biridir.

Dikkate alınacak veriler

Çoğu ilaç gibi antibiyotiklerin de yan etkileri vardır. Bazıları hemen oluşurlar ve bu nedenle antibiyotik alımından kısa bir süre sonra ortaya çıkarlar. Bu yan etkiler ateş, bulantı, ishal, kusma, baş ağrısı, döküntü, tendon problemleri ve sinir hasarını içerir. Ayrıca, diğer yan etkiler orta ve uzun vadede ortaya çıkabilir. Bunun nedeni çoğunlukla antibiyotiklerin vajina ve bağırsak florasını etkilemesidir. Bundan dolayı, jinekolojik ve sindirim sisteminde bakteriyel veya fungal proliferasyona duyarlılığı arttırırlar. Bu nedenle birçok doktor antibiyotik tedavisi sırasında sıklıkla probiyotik almanızı önermektedir.

Bilim adamları, önümüzdeki yıllarda bakterilerin birçok antibiyotiğe direnç geliştirmesini bekliyorlar. Bunlar arasında norfloksasin, siprofloksasin, amoksisilin ve ampisilin de bulunuyor. Şimdiye kadar, sadece fosfomisin trometamol bu etkiyle savaşacak kadar güçlüymüş gibi görünüyor. Bununla birlikte, bilim adamları hala tedavi seçeneklerimiz olduğundan emin olmak için çok çalışıyorlar.