Sosyal Kaygı ile Başa Çıkmanın 5 Yolu

Sosyal kaygı, modern zamanlarda ortaya çıkan en yaygın durumlardan biridir. İşyerinde stres ve endişe, yeni teknolojilerin getirdiği mesafelilik vb. Peki, sosyal kaygıyı nasıl önleyebilir ve tedavi edebiliriz?
Sosyal Kaygı ile Başa Çıkmanın 5 Yolu

Tarafından yazılmıştır Francisco María García

Son Güncelleme: 09 Ağustos, 2022

İnsanlar, doğdukları andan ölünceye kadar sosyal varlıklardır. Bununla birlikte, insanların tüm kapasitelerini geliştirmeleri için çevrelerindeki insanlarla sağlıklı bir şekilde etkileşime girmeleri gerekir. Bu anlamda sosyal kaygı, insanları dopdolu bir yaşam sürmekten alıkoyabilir.

Bugün, toplum içinde düzgün işleyişi engelleyen çok yaygın bir değişiklik türü vardır. Bu bozukluk sosyal anksiyete bozukluğu veya sosyal fobi olarak da bilinir. Bu durum, onu deneyimleyenlerin normal yaşamlarını ciddi şekilde etkiler.

Peki, sosyal kaygı nedir ve nasıl tedavi edilebilir?

Sosyal kaygı nedir?

sosyal kaygı yaşayan kadın
Bu bozukluğu olan insanlar, çok sayıda insanın bulunduğu ortamlarda aşırı panik yaşarlar.

Sınıfınızın önünde ayağa kalkmak gibi bazı günlük durumlar hakkında gergin veya utangaç hissetmek… Bir yabancıdan yol tarifi istemek, buluşmaya gitmek… Satış görevlisine soru sormak… Bunların hepsi küçük konular olma eğilimindedir. Ancak sosyal kaygıdan muzdarip olanlar için, bu gerginlik paniğe dönüşebilir.

Semptomlar arasında terli eller, aşırı kızarma ve artmış kalp ve solunum hızından bahsedebiliriz. Daha ciddi vakalarda, sosyal kaygı, bulantı, baş dönmesi ve bulanık görmeyi de içerebilir. Güvensizlik ve korku, bireylerin felç olmasına neden olur, bu da çevreleriyle normal bir şekilde etkileşime girmelerini imkansız hale getirir.

Bu semptomlar nedeniyle, bu bireyler kendilerini rahatsız hissetmelerine neden olan durumlardan veya yerlerden kaçınırlar. Tabii ki, bu aynı zamanda okul performanslarını, iş performanslarını ve kişisel ilişkilerini de etkiler.

Sosyal kaygı bozukluğu genellikle çocukluk döneminde fark edilir olmaya başlar. Daha sonra, sorun erken teşhis edilmez ve tedavi edilmezse, ergenlik döneminde artacak ve yetişkinlikte de devam edecektir.

Sosyal kaygı belirtileri

Bu bozukluğu teşhis etmek zordur çünkü sosyal kaygıdan muzdarip olanlar hislerini gizleme eğilimindedir. Çocuklara gelince, endişelerini saldırganlık veya kayıtsızlık şeklinde ifade edebilirler. Bununla birlikte, yaşadıkları belirtiler şunları içerir:

  • İnsan içinde küçük düşürüldüğünde sıkıntı.
  • Yargılanma korkusu.
  • Başkalarıyla veya başkalarının önünde konuşma konusunda panik.
  • Başkalarının neler olup bittiğini anlayacağı korkusu.
  • Aşırı terleme, kekemelik veya ses titremesi, yoğun kızarma, bulantı ve kusma.
  • Taşikardi ve taşipne.
  • Baş dönmesi ve kas gerginliği.
  • Başkalarıyla veya toplum içinde etkileşimi içeren herhangi bir etkinlik veya durumdan kaçınmak.
  • Bir kaygı olayından sonra kişinin kendi performansına dair abartılı eleştirisi.
  • Olumsuz ve kötümser duygular.
  • Küçük çocuklarda, bu kaygı kendini öfke nöbetleri şeklinde gösterir.
  • İntihar düşünceleri

Tüm bu semptomatoloji ciddi vakalarda kendini tam anlamıyla gösterebilir. Bu nedenle bireyler her türlü sosyal olaydan kaçınır. Ergenler söz konusu olduğunda, partilere gitmekten, randevulardan, sınıf arkadaşlarıyla konuşmaktan veya yemek yemekten kaçınabilirler. Kısacası, hoşuna gidebilecek şeyleri yapmayı bırakırlar.

Yetişkinler durumunda, birçok günlük aktivite acı verici gelir. Örneğin, bir mağazada eşya alışverişi yapmak, bir restoranda tek başına yemek yemek, umumi bir tuvaleti kullanmak, göz temasını sürdürmek…

Bununla birlikte, sosyal kaygı ile baş etmenin ve sakin ve tatmin edici bir yaşam elde etmenin yolları vardır.

Sosyal Kaygıyla Başa Çıkmanın 5 Yolu

çocuklukta sosyal kaygı
Çocuklarda, yetişkinlikte komplikasyonları önlemek için bir uzmandan yardım almak önemlidir.

Bu soruyu cevaplamak için sosyal fobisi olan kişiler semptomları kontrol altında tutmak için aşağıdakileri yapabilir:

  1. Derhal yardım alın: Yukarıda belirtilen semptomların varlığında, bir profesyonelin yardımını almak çok önemlidir. Çocuklarında olağandışı davranışlar gözlemleyen ebeveynler danışmanlık almalıdır.
  2. Önceliklendirin: Sosyal kaygıdan muzdarip olanlar, korkudan ötürü hoşlandıkları faaliyetleri terk etme eğilimindedir. Bu durumda, en doyurucu buldukları hobiler, boş zaman etkinlikleri, sporlar vb. için zaman ayırmak ve enerji tasarrufu yapmak önemlidir. Bu faaliyetler mutluluk sağlar ve kişinin sağlığını ve zihnini güçlendirir.
  3. Günlük tutun: Günlük olarak meydana gelen olayların kaydedilmesi, hastaların ve uzmanların kaygı nedenini belirlemelerine ve durumu doğru tedaviyle karşılamalarına yardımcı olur.
  4. Zararlı maddelerden kaçının: Bazen, sosyal kaygıdan muzdarip olanlar, başkalarıyla etkileşim kurma korkusundan kurtulmak için uyuşturucu ve alkole başvururlar. Bu, daha da kötü olan bağımlılık ve sağlık sorunları yaratır.
  5. Tedaviyle birlikte ilacı düşünün: Bozukluk bunu gerektiriyorsa, doktor belirli ilaçları ve bilişsel terapiyi reçete edecektir.

Sonuç olarak, sosyal kaygıyla başa çıkmayı öğrenme alışkanlığı, bundan muzdarip olanların hayatlarının tadını çıkarmasını sağlar. Bu nedenle, sosyal kaygı bozukluğunuz olabileceğinden şüpheleniyorsanız, güvendiğiniz biriyle konuşmak ve tıbbi yardım istemek iyidir. Dolayısıyla, yukarıdaki tavsiyeyi ne kadar erken uygulamaya koyarsanız, gelecekte olumlu sonuçları o kadar çabuk görürsünüz.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.