Egzotik Ejder Meyvesi: Özelliklerini Keşfedin
Ejder meyvesi, ‘hylocereus’ kaktüsünün meyvesidir. Meksika ve Orta Amerika’nın güneyinden gelir ve bu tropik meyvenin farklı çeşitleri vardır. Bunların arasında pembe kabuklu, içindeki et kısmı kabukla aynı renk veya beyaz olan ve küçük siyah tohumlar barındıran bir tür bulunur.
Egzotik bir görünüme sahip olmasına rağmen diğer birçok meyveye benzer bir tadı vardır. Bazı insanlar tadını kivi ve armut arasında bir tat olarak tarif ederler.
Aşağıdaki yazıda size bu meyvenin bileşiminden ve özelliklerinden bahsedeceğiz.
Okuyun: Lucuma Meyvesinin Özellikleri
Ejder meyvesinin özellikleri ve sağlık açısından faydaları
Ejder meyvesi önemli besin içeriği nedeniyle son yıllarda bilimin ilgisini çekti. Bu nedenle bilim adamları hem bir yiyecek olarak hem de kozmetik endüstride kullanılan bir malzeme olarak en önemli etkilerini keşfetmekle meşguller. Bu meyvenin başlıca faydaları arasında öne çıkanlar şöyle:
Antioksidan özellikleri
Ejder meyvesinin başlıca pozitif etkilerinden biri budur. Uzun zamandır bilindiği üzere antioksidan olarak hizmet veren – vücuttaki hücreleri serbest radikallerin eylemlerinden koruyan moleküller- farklı bileşenler içerir.
Serbest radikalleri, artrit, kanser, diyabet ve kalp hastalığı gibi bazı kronik hastalıklarla ilişkilendiren yeterli miktarda bilimsel kanıt mevcuttur. Serbest radikaller tek neden olmasa da, antioksidanlar açısından zengin bir diyet önleyici olabilir.
Prebiyotik etkiyle oligosakkaritler
Ejder meyvesinin besin içeriğinin bir kısmı karbonhidratlardan oluşur. Glikoz ve fruktoz dışında, önemli miktarda oligosakkarit içerir. Bunlar küçük ya da büyük uzunluktaki şeker zincirleridir.
Uzmanlar, mide sularının ve enzimlerinin bu lif türünü yıkamadığını gözlemlediler. Bu nedenle kolona sindirilmemiş şekilde ulaşır ve bağırsak bakterileri için yiyecek görevi görür.
Bu nedenle ejder meyvesi tüketiminin bifido bakterisi ve lactobacillus gibi bazı sağlıklı probiyotik türlerin gelişimini uyarma becerisine sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Sağlıklı bir mikrobiyota ile sağlık durumunun iyi olması arasındaki ilişkiyle ilgili keşfedilecek daha pek çok şey var. Günümüzde enflamatuvar bağırsak hastalıkları, irritabl bağırsak sendromu, obezite, metabolik sendrom ve alkolsüz yağlı karaciğer gibi bazı durumları etkilediğini biliyoruz.
Ejder meyvesi bağışıklık sistemini güçlendirir
Vücudun patojenlerle başa çıkabilme becerisi beslenmeyle ilgili belli faktörlere bağlıdır. Böylece hücreler, savunma sistemindekiler de dahil olmak üzere, en iyi şekilde çalışmak için gereken tüm besinlere sahip olurlar.
Uzmanların belirttiği gibi, her ikisi de ejder meyvesinin meyve kısmında bulunan C vitamini ve çinkonun rolü göze çarpıyor. Ayrıca A vitamininin (bu durumda beta-karoten, onun öncülerinden biri) rolünü hatırlamak da önemlidir.
Bu besin enfeksiyonları önleme becerisine sahiptir. Askorbik asit ise bağışıklık sisteminin doğuştan gelen ve sonradan edinilen çeşitli hücresel fonksiyonlarını destekler. Ayrıca bu hücrelerin önemli bir kısmı bağırsak ile ilişkili olan lenfoid dokuda bulunur.
Bağırsak mikrobiyotası, bu hücrelerle etkileşime girer. Bu yüzden prebiyotik etkisi olan tüm gıdalar mikrobiyotayı iyi durumda tutar ve bağışıklık sistemi üzerindeki bu olumlu etkiyi kolaylaştırır.
Bunu da okuyun: En Sağlıklı 9 Tropik Meyve
Ejder meyvesinde demir bulunur
Ejder meyvesi, önemli miktarda demir sağlayan birkaç taze meyveden biridir. Daha sonra göreceğimiz gibi, bu meyvenin 100 gramında 1.9 mg demir bulunur. Bu miktar günlük demir ihtiyacının yaklaşık % 10’unu oluşturur.
Üstelik C vitamininin varlığı emilimini kolaylaştırır.
Meyvenin önemi
Ejder meyvesinin meyve grubunun bir parçası olarak değerini vurgulamak önemlidir. Pek çok meyve olumlu besinsel özellikler barındırır. Bu nedenle onları günlük beslenme programına dahil etmenin genellikle sağlık ve iyilik üzerinde olumlu etkileri vardır.
Günde 3-5 porsiyon meyve ve sebze yemek, obezitenin ve bazı kanser türlerinin oluş sıklığının daha düşük olmasına katkıda bulunur. Aynı zamanda kan basıncı gibi kardiyovasküler sorunlarla ilişkili risk faktörlerini de azaltır. Dahası bağırsak mikrobiyotasının durumunu da iyileştirir.
Besinsel bileşim
Ejder meyvesinin sağlıkla ilgili özellikleri bazı bileşenlerinden kaynaklanır. Besin değeri yüksek miktarda su, lif ve vitamin içeren çoğu meyveye benzer. Ejder meyvesinin her 100 gramında bulunan bileşen miktarı aşağıdaki gibidir:
- Su: 87 gram.
- Protein: 1.1 gram.
- Yağlar: 0.4 gram.
- Karbonhidratlar: 11 gram.
- Lif: 3 gram.
Ayrıca bileşiminin içinde, B grubunun B1, B2 ve B3 gibi bazı vitaminleri öne çıkar. Ayrıca içerisinde dikkate değer miktarda C vitamini ve kalsiyum, demir, fosfor ve çinko gibi mineraller barındırır. Son olarak likopen (kırmızı et kısmının çeşitleri içinde), karoten ve fenol gibi fitobesinlerin varlığından bahsetmeye de değer.
Ejder meyvesi nasıl seçilir ve yenir
Ejder meyvesi seçerken renginin parlak kırmızı olmasına dikkat etmelisiniz. Eğer renkleri yeşilse, henüz doğru olgunluk noktasına gelmemişler demektir. Kabuklarında bazı lekeler olması normaldir. Ancak lekeler çok fazlaysa bu halihazırda çok olgun olduğunun bir işaretidir.
Yemek için keskin bir bıçakla boylamasına ikiye bölün. Tıpkı avokado hazırlarken olduğu gibi et kısmını bir kaşıkla ayırabilirsiniz. Meyvenin bu kısmı yenilebilir olmadığından herhangi bir kabuk parçasına dikkat etmek önemlidir. Soyup orayı kestikten sonra keyifle tüketmenin pek çok yolu vardır.
Örneğin aşağıdakileri yapabilirsiniz:
- Küpler halinde kesin ve tek başına veya diğer meyvelerle birlikte yiyin.
- Salatalara malzeme olarak dahil edin.
- Meyve sularında veya smoothielerin içinde diğer meyvelerle için.
- Ayrıca yoğurda veya süte ekleyebilirsiniz.
Ejder meyvesi, büyük besinsel önemi olan egzotik bir meyvedir
Vücudunuza sunduğu pek çok fayda göz önüne alındığında günlük beslenme programınıza meyveyi dahil etmeniz önemlidir. Ejder meyvesi, harika seçeneklerden biridir. Hiç şüphesiz, piyasadaki en cazip egzotik seçeneklerden biridir.
Ejder meyvesi hem hafif bir seçenektir hem de bol miktarda lif, vitamin ve mineral içerir. Üstelik onu yemek, kronik hastalıkların önlenmesine katkıda bulunur. Son olarak bağırsak mikrobiyotasının durumunu iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Ames BN, et al. Oxidants, antioxidants, and the degenerative diseases of aging. Procedings of the National Academy of Sciences of the U S A. Septiembre 1993.90(17):7915-7922.
- Carr A.C, Maggini S. Vitamine C and Inmune Function. Nutrients. Noviembre 2017. 3;9(11):1211.
- Chew B.P, Park J. S. Carotenoid action on the immune response. Nutrients. enero 2004. 134(1):257S-261S.
- Childs CE, et al. Diet and Immune Function. Nutrients. Agosto 2019.11(8):1933.
- Ghezzi P, et al. The oxidative stress theory of disease: levels of evidence and epistemological aspects. British Journal of Pharmacology. Junio 2017.174(12):1784-1796.
- Quigley EM. Gut bacteria in health and disease. Gastroenterology and Hepatology (N Y). Septiembre 2013.9(9):560-569.
- Slavin JL, Lloyd B. Health benefits of fruits and vegetables. Advances in Nutrition. Julio 2012.3(4):506-516.
- Sonawane M.S. Nutritive and medicinal value of dragon fruit. The Asian Journal of Horticulture. Diciembre 2017. 12(2):267-271.
- Wichienchot S., et al. Oligosaccharides of pitaya (dragon fruit) flesh and their prebiotic properties. Food Chemistry. Junio 2010. 120(3):850-857.
