Huntington Hastalığı Nedir?

Huntington Hastalığı halen tedavisi olmayan şiddetli bir nörolojik bozukluktur. 
Huntington Hastalığı Nedir?
José Gerardo Rosciano Paganelli

Yazan ve doğrulayan doktor José Gerardo Rosciano Paganelli.

Son Güncelleme: 24 Şubat, 2022

Huntington Hastalığı sinir dokularının bozulmasıyla oluşan kalıtsal bir hastalıktır. Motor, bilişsel ve psikiyatrik semptomları vardır. Genellikle 30’lu veya 40’lı yaşlardaki insanlarda görülür ve ölene kadar ilerler.

Huntington Hastalığı aynı zamanda “Huntington Kore Hastalığı” olarak da bilinir. Motor işlevlerdeki benzer değişimler ve Kore Hastalığında meydana gelen istemsiz kas hareketleri hastalığın bu isimle de bilinmesine yol açmıştır.

Huntington Hastalığı nasıl aktarılır?

Huntington Hastalığı otozomal bölünmeyle kalıtsal olarak aktarılan bir hastalıktır. Bir başka deyişle, bozuk gen normal olandan daha “güçlüdür”. Sonuç olarak, mirasçılarda hastalığın gelişmesi için, kişinin iki atasından birinde bozuk gen kopyası olması yeterlidir.

Ayrıca, otozom terimi bozukluğun cinsi kromozomlarda olmadığı anlamına gelir. Tersine, hastalıktan sorumlu genetik değişim kromozom 4’tedir. Daha iyi anlamak için aşağıdaki örneği göz önünde bulundurun:

Huntington Hastalığı olan bir adamla, Huntington Hastalığı olmayan bir kadından oluşan çifti düşünelim. Kadın iki normal gen kopyasına sahipken, adam en az bir bozuk gen kopyasına sahiptir.

Bu durumda bu çiftin çocukları olursa ne olur?

Çocuğun bir sağlıklı genini babasından ve diğerini de annesinden alma şansı yüzde 50’dir. Ancak çocuğun bozuk gene sahip olma oranı da yüzde 50’dir. İkinci durumda çocukta hastalığın geliştiği görülecektir.

Huntington Hastalığında penetrans oranı yüzde 95’e yakındır. Bu da bozuk gene sahip olan neredeyse herkeste hastalığın gelişeceğini anlamına gelir.

Huntington Hastalığının sebebi nedir?

kadın uzman genetik bilgisayar

Hastalık, kromozom 4’teki Huntington geninde, CAG trinükleotit’in tekrarlayarak yayılması sonucu meydana gelir.

Çoğu vakada 39 veya daha fazla kopya yeniden üretilir. Bu durum hastalığın göstergesidir.

Anormallik Huntington proteinini değiştirir. Bu protein hem de doğrudan hem de dolaylı yoldan nörolojik hasara sebep olur.

Huntington Hastalığının ilerleme süreci

Normalde hastalık 30 – 40 yaşındaki insanlarda ortaya çıkar. Ancak hastalığın bir kişinin çocukluğunda veya gençliğinde ortaya çıktığı vakalar da mevcuttur. Öte yandan hastalığın 55 yaşın üstündeki insanlarda ortaya çıktığına da rastlanmıştır.

Kısacası ilk belirtilerin başladığı yaş değişkenlik göstermeye başlamıştır.

Huntington Hastalığı yavaş ilerler ancak ölüme götürmesi kaçınılmazdır. İlerleme sürecinde hastaya göre belli belirtiler diğerlerinden daha yoğun bir şekilde görülebilir.

İlk klinik belirtiler

yatakta yan dönmüş yatan mutsuz kadın

İlk klinik semptomlar belirgin olmayabilir. Uykusuzluk, huzursuzluk, anksiyete ve hatta küçük davranış değişimleri başlangıçta görülen belirtiler arasındadır. Tutarsız el ve ayak hareketleri yapmak (sürekli eşyalara çarpmak) ve titremek de hastalığın başlangıcında yaygın olarak rastlanan semptomlardandır.

Hastalığın ilerleme dönemi

Huntington ilerledikçe, kontrolün zorlaşmasının yanı sıra motor işlevlerde bozulmalar daha fazla göze çarpmaya başlar.

  • Koreik hareketler. Bunlar istemsizce yapılan eklem hareketleridir. Ritmik veya düzenli değillerdir ancak çok az da olsa “dans etmeyi” andırabilirler. Zamanla kötüleşir, kişiyi günlük aktivitelerini yapamaz hale getirirler.
  • Bradikinezi. Bir başka deyişle hastaların yaptıkları istemsiz hareketlerde yavaşlama başlar.
  • Dizartri. Kelimeleri söylemekte ve sesleri çıkarmakta zorlanma durumuna dizartri adı verilir.

Bu sorunların yanı sıra göz önünde bulundurulması gereken bilişsel ve psikiyatrik değişimler de vardır. Bilişsel değişimler farklı fonksiyonların bozulmasıyla sonuçlanabilir. Diğer sorunlar ise şöyle sıralanabilir:

  • Konuşma problemleri. Hastalar eksiksiz cümleler kurmakta, onları tekrar etmekte zorlanırlar. Bu sorunlar motor sorunlara benzer, ilk etapta fark edilmeleri kolay değildir. Zamanla kötüleşirler.
  • Organizasyonel becerilerde ve günlük işleri yerine getirmede zorluk ortaya çıkar. Bunun yanında hasta kendi duygularını ve başka insanların duygularını tanımada ve işlemede zorluk çekmeye başlar.
  • Mekansal uyumda zorluk. Huntington hastalığından muzdarip kişiler sıklıkla etraftaki objelere (duvar köşelerine, masalara v.b.) çarparlar.

Son olarak şunu söyleyelim; neredeyse her zaman psikiyatrik bozukluklar görülür. Bu bozukluklar hastalığın ilk semptomlarından önce bile ortaya çıkabilir. Bu sorunlardan anksiyete ve depresyon genellikle hastalığın ilerlemesiyle ilişkilidir. Hastalarda psikozun ortaya çıktığı dönemler olabilir ve apati görülebilir.

Hastalığın son dönemi

tekerlekli sandalye yaşlı mutlu kadın genç bakıcı

Huntington Hastalığının son döneminde hastalar tüm fonksiyonelliklerini kaybederler. Son aşamalarda hastaların 24 saat boyunca bakıma ihtiyacı olur. Hastalar, akıllarının başlarında olduğu çok kısa anlar hariç iletişim kuramazlar veya düşünemezler.

Huntington hastalığı gelişme sürecini tamamladığında kore hastalığı da ona eşlik etme eğilimi gösterir. Hastalarda tutukluk ve bradikinezi görülür. Yemek yemek için yardıma ihtiyaç duyarlar. Tuvaletlerini yapabilmeleri için idrar sondası gerekir.

Ayrıca bu aşamada pulmoner aspirasyon riski yüksektir. Normalde hastalık nedeniyle ortaya çıkan komplikasyonlar veya intiharın tercih edilmesi ölüme götürür.

Tanı

Huntington Hastalığı’nın tanısı, diğer hastalıklarda da olduğu gibi hastayla doğrudan iletişim kurarak, fiziksel bir muayene yaparak (detaylı bir nörolojik incelemenin yanı sıra) konmalıdır. Aynı zamanda doktor hastanın aile geçmişi başta olmak üzere tıbbi geçmişini incelemelidir.

Bunun yanında psikiyatrik bir muayene de yapılmalıdır. Bu sayede doktor hastanın psiko-duygusal durumunu daha derin bir şekilde kavrar ve olası sorunların neler olabileceğine karar verir.

Yaygın rastlanan motor semptomların görülmesi gibi belli bazı durumlarda hastaya genetik bir test yapılması gerekebilir. Doktor hastaya ve ailesine sonuçları gerektiği gibi açıklamalıdır.

Tedavi

Halihazırda hastalığın herhangi bir tedavisi yoktur. Tedavide amaç belirtileri iyileştirmek ve hastanın, ailesinin ve hastaya bakan kişilerin hayat kalitesini artırmaktır. Bu amaçla hastanın ailesinin ve ona bakan kişilerin de mutlaka psikolojik destek alması gerekir.

Hareketle ilgili sorunları çözmek için tedavide tetrabenazine gibi farmasotik ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar koreik hareketleri azaltırlar ancak psikiyatrik bozuklukların kötüleşmesine neden olabilirler. Hastanın psiko-duygusal durumunu iyileştirmek için şu tür ilaçlara başvurulabilir:

  • Antidepresanlar,
  • Anksiyolitik ilaçlar,
  • Sakinleştiriciler,
  • Diğer ilaçlar.

Ayrıca hareketle ilgili sorunları çözmek için haloperidol gibi farmosotik ilaçların kullanılması da düşünülebilir.

Devam eden çalışmalar

Son 20 yılda, tedavideki 49 farklı aktif malzemeyi kullanarak 100’e yakın klinik test yapılmıştır. Ancak bu testlerin yüzde 4’ünden de azında umut veren sonuçlar ortaya çıkmıştır.

Şu anda gelecek vaadeden en parlak sonuçlar, hastalığa yol açan mutasyona uğramış DNA veya RNA proteinini hedef alan terapilerle ortaya çıkıyor.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.