Posterior Kortikal Atrofi: Teşhisi ve Tedavisi

Posterior kortikal atrofi, kişinin görüşünü etkileyen nörodejeneratif bir hastalıktır. Bu yazıda, bu hastalığın hangi belirtilerine daha çok dikkat etmeniz gerektiğinden bahsedeceğiz. Bu hastalığın tedavisi için hangi seçeneklere sahip olduğunuzu da bu yazıda öğreneceksiniz.

Posterior kortikal atrofi, kişinin görme yeteneğini etkileyen nörodejeneratif bir hastalıktır. İnsanlar bu hastalık yüzünden ya tamamen ya da sadece kısmen görme duyularını kaybeder. Buna ek olarak, hafıza kaybı da sıkça görülen bir belirtidir. Bu yazıda, kısaca bu hastalıktan bahsedeceğiz ve erken teşhis için neler yapabileceğinizi anlatacağız.

Bazı araştırmalar, bu hastalığın erken teşhis edilememesinin üzerinde duruyor. Aslında erken teşhisin zor olmadığı bir sağlık sorundan bahsediyoruz. Ancak insanlar görsel anlamda sorunlar yaşadığı için öncelikle göz doktoruna gidiyor; a slında doğrudan bir nöroloğa danışmaları gerekir.

Bu nedenle, posterior kortikal atrofinin uyarıcı semptomlarını doğru bir şekilde tanımlayabilmeniz sağlığınız için oldukça önemli. Hadi şimdi göz ardı etmemeniz gereken bazı belirtilerden bahsedelim.

Posterior kortikal atrofi hastalığının farklı aşamaları

Tıbbi çalışmalar, posterior kortikal atrofinin bilinen bazı evrelerini tespit etti. Bu belirtilerden herhangi birini gözlemlerseniz en kısa sürede tedaviye başlamak için bir nörologla görüşmelisiniz. 

• Görmede yavaş ve aşama aşama gerçekleşen bozukluklar: Bu hastalığa sahip olan kişinin görme duyusu bazen tamamen gidebilir veya gölgeler gördüğünü sanabilir. Bu sorun, iyice kötü bir hale gelmeden önce çok yavaş bir şekilde ilerler. Bu nedenle başlarda sıkıntı yaşadığınızı fark etmeyebilirsiniz.
• Eğer bir göz doktoruna giderseniz, muhtemelen görmeyle ilgili yaşadığınız sorununun nedenini tespit edemeyecektir. Bu yüzden bu tür bir hastalığınız varsa, belirtiler iyice kötüleşmeden önce normal bir hayat yaşamaya devam edeceksiniz. 
• Ufak hafıza kayıpları: Hastalık kötüleştikçe, insanların normal kabul edebileceği küçük hafıza kayıpları yaşanmaya başlar. Ancak hastalık ilerledikçe, bu ufak hafıza problemleri gittikçe artacaktır.
• Bunama başlangıcı: Bu hastalığa sahip olan bir kişi hipometabolizm ve hipoperfüzyon (kan dolaşımındaki yetersizlik sonucunda kan basıncının düşmesi) sorunu yaşayabilir. Neyse ki bu problemler nörogörüntüleme tekniği ile tespit edilebiliyor. Ancak unutmayın, bunama bu hastalık ileri bir seviyeye geldiği zaman görülür.

Teşhis

Görebileceğiniz gibi, posterior kortikal atrofi sendromunun belirtileri yavaş yavaş ortaya çıkar ancak durmadan ilerler. Bu yüzden nöroloğa gitmeye karar verdiğinizde her şey için çok geç olabilir.

Eğer görme duyunuzda değişiklikler gözlemliyorsanız ve bunun yanında ufak da olsa hafıza kaybı yaşıyorsanız, acilen bir profesyonele kendinizi teslim edin.

Posterior kortikal atrofiyi teşhis etmek için öncelikle kan testi uygulanır. Doktorunuz kanınızdaki eksik vitaminlerden ve diğer bilgilerden yola çıkarak teşhis koyabilir. Sonrasında ise tam olarak emin olmak için hasta daha detaylı bir göz muayenesinden geçirilir.

Ancak testler burada bitmiyor; herhangi bir şüpheyi ortadan kaldırmak adına, doktorunuz MRI ve tomografi gibi bazı başka nörolojik testler de yapmak isteyebilir. Eğer posterior kortikal atrofiye dair bir belirti tespit edilirse, bu hastalıkla savaşmanıza yardımcı olacak tedavilerden birine başlamanız gerekecek.

Posterior Kortikal Atrofi: Tedavi Yöntemleri

1. İlk tedavi yöntemi ilaçlarla gerçekleştirilir; doktorunuzun yazacağı ilaçlar bu hastalığın neden olduğu belirtileri azaltacaktır. Bu tür ilaçlar anksiyeteyi azaltacak, eğer varsa depresyona da iyi gelecektir.
2. Bu hastalığa sahip olan bir kişi hala zarar görmeyen becerilerini koruyabilmek ve hastalığın semptomlarını erteleyebilmek amacıyla bilişsel terapiye başvurabilir. Buna ek olarak, fizyoterapiye de başlayabilir.

Bu iki tedavi şekli, yaşam kalitesinin bu hastalıktan mümkün olduğunca az etkilenmesine odaklanır ve sadece belirtileri yatıştırmayı amaçlar. Buradaki asıl amaç, kişinin sahip olduğu hayati becerilerin ciddi bir şekilde zarar görmesini ertelemektir. Bu yüzden tedavi süresince bu hastalıkla beraber gelen depresyon ve anksiyete gibi bozukluklarla da mücadele edilir.

Eğer şüpheniz varsa mutlaka doktorunuzla konuşun

Bu yazıdaki bilgiler ışığında sizi bu hastalık konusunda iyice bilinçlendirmek istiyoruz. Özellikle bu hastalığın erken ortaya çıkan belirtilerine dikkat etmeniz gerekiyor. Eğer belirtileri zamanında fark edebilirseniz en kısa sürede doktorunuza danışabilirsiniz. Daha önce de belirttiğimiz gibi, erken teşhis büyük bir fark yaratabilir. Endişelenmemeye çalışın, bu konuda size yardımcı olabilecek uzmanlar var.