Soyulma Yaralanmaları: Nelerdir ve Nasıl Sınıflandırılır?

Soyulma yaralanmalarının, dokuların yumuşak kısımlarının şiddetli hasar görmesi ve kemiğin göründüğü travmatik bir doğaları vardır. Hakkında daha fazlasını öğrenmek için okumaya devam edin!
Soyulma Yaralanmaları: Nelerdir ve Nasıl Sınıflandırılır?
Alejandro Duarte

tarafından incelendi ve onaylandı. biyoteknoloji uzmanı Alejandro Duarte.

Tarafından yazılmıştır Equipo Editorial

Son Güncelleme: 04 Ocak, 2023

Tıbbi alanda, soyulma yaralanmaları, derideki yumuşak dokunun geniş bölümünün soyulduğu ve kemiğin göründüğü travmatik yaralanmalardır.

Bu yaralanmaların sonuçları için bir çok durumda hiç bir çözüm yolu yoktur. Bu tür bir yaralanma baş veya beden bölgesinde meydana geldiğinde, genellikle ölümcüldür.

Soyulma Yaralanmalarının Sınıflandırılması

bilek-çatlak-kadın
Şiddete ve yaralanmanın boyutuna bağlı olarak, çeşitli sınıflandırmalar bulunmaktadır.

Yumuşak doku yaralanmalarının sınıflandırması, gerçek boyutunu ve  sonuçlarını anlamanıza yardımcı olabilir. Tıbbi profesyoneller Yumuşak Doku Yaralanmaları için Tscherne Sınıflandırmasını kullanırlar. Bu sınıflandırma, diğer çalışmaların yanı sıra Colombia Médica dergisinde 2014 yılında yayınlanan bir çalışmada tanımlanmıştır. Ek olarak, örneğin Tibia (Kaval Ekmiği) çatlakları ve bunların yaralanmalarını da yumuşak doku ile bağlantılı olarak incelemişlerdir.

Tscherne’nin sınıflandırmasına göre, yumuşak doku yaralanmaları aşağıdaki derecelere göre gruplandırılmıştır: 

0. Derece

0 Derece, düşük enerji kırıkları olarak meydana gelir, örneğin, kayak yapanların kaval kemiğinde görülen çatlaklar. Bu yaralanmanın belirgin bir klinik işareti bulunmamaktadır.

I. Derece

Bu yaralanma grubu kırık orta seviye bir enerji ile meydana geldiği görülmektedir. 1. Derece yaralanmalara örnek olarak, bilek yerinden çıkarak oluşan kırıklar verilebilir. Maruz kalınan enerji sebebiyle , hafif ile orta seviyede yumuşak doku ezilmeleri oluşabilir.

Yumuşak doku yaralanmaları ayrıca kırık parçanın yumuşak dokuya uyguladığı baskı nedeniyle meydana gelebilir. 

II. Derece

II. derece yaralanmalar, yüksek enerji mekanizmalarından kaynaklanmaktadır. Bu tür yumuşak doku yaralanmalarına örnek olarak, trafik kazaları sebebiyle oluşan kaval kemiği kırıkları  verilebilir.

Bu durumlarda, yumuşak bölümler darbe sırasında bir çok enerjiyi aborbe eder, ve bunun bir sonucu olarak, derin ezikler oluşur. Bu sınıf ayrıca yaklaşan kompartıman sendromunu içerir.

III. Derece

Son olarak, III. derece yaralanmaları. Bu yaralanmalar, aşağıdaki örneklerde olduğu gibi ciddi deri ve kas hasarları ile ilişkilidir.

  • Vasküler yaralanmalar
  • Akut kompartıman sendromları. Bu ciddi bir durumdur ve kas kompartımanında yüksek baskı içerir. Bu durum sinir ve kas hasarı gibi, kan akışı problemlerine de yol açabilir.
  • Çarpışma yaralanmaları
  • Soyulma yaralanmaları

Gördüğünüz gibi, soyulma yaralanmaları yumuşak doku yaralanmalarının en ciddi grubunda yer almaktadır.

Yumuşak Doku yaralanmalarının Tscherne sınıflandırması avantajları

kırık-röntgen
Sınıflandırma sistemi, tıbbi profesyonellerin değerlendirmeye ihtiyaç duyduğu daha fazla faktör ve beklentiyi de içererek değişmiştir.

Tscherne’nin sınıflandırması son zamanlarda genişletildi. Bu genişletmede, derinin ciddiyetinin, kas tendon ve nörovasküler yaralanmalarının ölçümünden bağımsız olarak, beş nokta hesabı kullanılmaktadır.

Bu sınıflandırma, soyulma yaralanmalarını tanımlamak için bir öncekinden daha isabetlidir. Ancak, bir çok uzman hala Tscherne’nin sınıflandırmasını kullanmaktadır.

Yumuşak doku yaralanmalarının sınıflandırması gerçekten çok faydalı olmasına rağmen, şiddetleri devamlı bir hesapta artmaktadır. Bu sebeple, her bir yaralanmada  güvenilir sınıflandırma yapmak sıklıkla çok zordur.

Soyulma Yaralanmalarının Tedavisi

Yumuşak dokulara tanı koyma ve yönetme, tedavinin e önemli beklentilerinden ikisidir. Tabi ki, sağlık profesyonelinin desteği, bu gibi durumlarda  çok gerekli ve acildir.

II ve III. derece yaralanmalar, bir önceki bölümde açıklanan sınıflandırmaya dayanarak, genellikle geçici dışarıdan yapılan sabitleme ile daha iyi iyileşir ve ameliyatı erteler.

Buna dayanarak, soyulma yaralanmaları neredeyse her zaman majör cerrahi müdahaleler gerektirir. Ek olarak, Journal of Emergencies, Trauma, and Shock dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre, disiplinler arası bir yaklaşımın öneminin altını çizmektedir. Bazı tedavi seçenekleri aşağıdakileri içermektedir:

  • Reimplantasyon. Ampute olmuş (kopmuş) vücut parçalarını tekrar bir araya getirilmesidir. Örneğin elin kopan parmaklarının yeninden takılması gibi.
  • Revaskülerizasyon. Kan kaynağının restorasyonu, yüksek oranda kan kaynağından yoksun olan bölgelere uygulanır.

Bu durum mümkün olmadığında, tıbbi profesyoneller deri nakli veya parça eklenmesi işlemi yapabilir. Ancak, bazen uzuvun korunması mümkün değildir. Bu sebeple, tıbbi profesyoneller amputasyon yapmak zorundadır

Bu yazımızı da okumalısınız: Yumuşak Doku Zedelenmelerinin Tedavisi

Soyulma Yaralanmaları: Son İyileşme

Sonuç olarak, prosedür seçimi her olayda ve tıbbi takımın değerlendirmesinde vakaya bağlıdır.

Son adım olarak, cerrahi operasyon sonrası, hasta operasyon sonrası fizik tedavi (fizyoterapi) seanslarına devam etmelidir. kaynaklar detaylı olarak belirtildiği üzere, olası sonuçlar yaralanmanın şiddetine ve ayrıca uygulanan tedavinin tipine bağlı olacaktır


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Arnez, Z. M., Khan, U., & Tyler, M. P. H. (2010). Classification of soft-tissue degloving in limb trauma. Journal of Plastic, Reconstructive and Aesthetic Surgery. https://doi.org/10.1016/j.bjps.2009.11.029
  • Latifi, R., El-Hennawy, H., El-Menyar, A., Peralta, R., Asim, M., Consunji, R., & Al-Thani, H. (2014). The therapeutic challenges of degloving soft-tissue injuries. Journal of emergencies, trauma, and shock, 7(3), 228–232. https://doi.org/10.4103/0974-2700.136870
  • Carlos Oliver Valderrama-Molina; Mauricio Estrada-Castrillón; Jorge Andrés Hincapie; Luz Helena Lugo-Agudelo. 2014. Concordancia intra e interobservador de la clasificación de Oestern y Tscherne para lesiones de tejidos blandos en fracturas cerradas periarticulares del miembro inferior. Colombia Médica. http://www.scielo.org.co/pdf/cm/v45n4/es_v45n4a06.pdf

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.