Varikosel Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Varikosel erkek kısırlığının ana sebebidir ve gerçekleşme sıklığı neredeyse %40 oranındadır. Ancak, pek çok durumda bu hastalık semptomlara neden olmaz ve zorluklar ya da komplikasyonlara yol açmaz. Bu yazımızda size varikosel hakkında bilmeniz gereken şeyleri anlatacağız.
Varikosel Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Son Güncelleme: 04 Aralık, 2020

Varikosel, hem erkeklerde hem de kadınlarda görülen bir hastalıktır, ancak oranları erkek nüfusunda çok daha yüksektir. Testisleri boşaltan sperm damarının ya da kadınlarda yumurtalık damarının şişmesini içerir. Varikosel hakkında bilmeniz gerekenleri size sonraki  paragraflarda anlatacağız.

Bu patoloji, erkeklerde kısırlığın ana nedenidir. Meksika Üroloji Koleji Bültenindeki bir yayına göre, erkek kısırlığının yaklaşık %40 oranındaki kısmı varikoselin sonucudur.

MSD Kılavuzu gibi uzman tıbbi web sitelerine göre, bu hastalık çok yaygındır. Hatta, mevcut veriler bu hastalığın erkeklerin %15 ila %20’sinde meydana geldiğini göstermektedir. Bununla birlikte, kadınlarda görülme sıklığına ilişkin konsolide bir istatistik bulunmamaktadır.

Genelde varikosel teşhisi 15-25 yaşları arasında gerçekleşir. 45 yaşın üzerindeki erkeklerde ortaya çıkması çok nadirdir. Bu olduğunda, tıpkı durumun tedavi edilmediği durumlarda olduğu gibi, komplikasyonlar ortaya çıkabilir.

Varikosel Hakkında Bilmeniz Gerekenler: Nedenleri

damarlar
Varikosel, esas olarak vasküler sorunlara bağlı olmak üzere, erkek kısırlığının başlıca nedenlerinden bir tanesidir.

Varikosel, testisi drene eden spermatik kord damarlarının genişlemesidir. Kadınlar söz konusu olduğunda, yumurtalık damarının genişlemesini içerir. Legal Medicin of Costa Rica’da yayınlanan bir makalenin işaret ettiği gibi bu durum pelvik bölgede varisli damarların görülmesine yol açar ve pelvik tıkanıklık sendromuna neden olur.

Varikosel birincil ya da ikincil olabilir. Birincil varikosel, seminal kanaldaki kanın geri akışını engelleyen anatomik bir eksiklik nedeniyle oluşur. İkincil varikosel ise diğer nedenlerin yanı sıra retroperitoneal tümör, böbrek hücrelerinin karsinomu, portal hipertansiyonlu karaciğer sirozu ya da retroperitoneal fibroz gibi diğer faktörlerden kaynaklanır.

Çoğu vakada varikosel testis dışında gerçekleşir; vakaların sadece küçük bir yüzdesi testis içi varikoseller içerir. Ayrıca, durumun sol testisi etkilemesi daha yaygındır. Bununla birlikte, sağ testiste ya da her ikisinde de görünebilir.

Daha fazlasını keşfedin: Böbreklerdeki Ağrı Neden Olur?

Olası Komplikasyonlar

Varikosel vakalarının çoğu semptomlara yol açmaz. Bununla birlikte, ortaya çıktıklarında rahatsız edici olabilirler ve özellikle ayakta dururken ya da fiziksel efor sarf ederken hafif bir ağrıya neden olabilirler.

Genelde hastalar tedaviye yalnızca semptomlar ortaya çıktığında başlar. Mayo Clinic tarafından yayınlanan bilgilere göre bu tedavi çeşitli terapötik ya da cerrahi teknikleri içerebilir. Aynı kaynak, tedavi edilmemiş varikoselin ana komplikasyonlarının şu olduğunu da belirtmektedir:

  • Testis atrofisi: Bu, testislerin boyutunda önemli bir azalmaya neden olur. Gonadların normal işleyişi kesintiye uğrar ve sonuç olarak erken kısırlığa ya da erektil disfonksiyona neden olabilir.
  • Kısmi ya da tam kısırlık: Varikoselin testisteki sıcaklıkta bir artışa neden olması mümkündür. Bu, normal sperm üretimini engeller ve total kısırlığa ya da hamile kalmakta zorluklara yol açar.

Tedavi edilmeyen varikoselin bir başka komplikasyonu da kronik ağrıdır. Bu ağrı, bazı kalça hareketlerini sınırlama hatta engelleme potansiyeline dahi sahiptir. Genel olarak ağrı, yaygın ağrı kesicilere iyi yanıt verir.

Tedavi İle İlgili Komplikasyonlar

Bir hastaya varikosel ameliyatı yapan doktorlar.

Normalde, skrotum desteği ve vazokonstriktör ilaçlar varikoseli başarılı bir biçimde tedavi edebilir. Bununla birlikte, eğer herhangi bir komplikasyon ortaya çıkarsa, bir sonraki adım cerrahi ligasyon yapılmasıdır. Aynı zamanda, doktorlar testis embolizasyonu adı verilen bir prosedür de uygulayabilirler.

Her iki durumda da komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Aşağıda, Coimbra Üniversite Hastanesi Merkezinde (Portekiz) uzmanlar tarafından incelenen iki tedaviyi açıklayacağız:

  • Varikoselektomi ya da cerrahi ligasyon, çoğu durumda komplikasyon içermeyen ambulatuvar bir müdahaledir. Ana risk, testise kan veren atardamarın hasar görmesidir, ancak bu nadiren meydana gelir. Prosedür ayrıca çevredeki dokuda bir enfeksiyona, çürüğe ya da hasara da yol açabilir.
  • Testisin embolizasyonu aynı zamanda minimal derecede invazif ve bu nedenle varikoselektomiden daha güvenli bir prosedürdür. Komplikasyon riski çok daha düşüktür ve iyileşme süresi çok daha hızlıdır.

Her iki prosedür de – embolizasyon ve varikoselektomi – %90’lık bir başarı oranına sahiptir. Aradaki fark, ilkinin cerrahi bir kesik gerektirmemesi ve bunun da riskleri önemli ölçüde düşürmesidir.

Bu yazımızı da okumak isteyebilirsiniz: Gecikmeli Boşalma Nedir?

Diğer Olası Riskler

Daha önce de bahsettiğimiz gibi, bu prosedürler genellikle büyük komplikasyonlar içermez. Ancak, Translasyonel Androloji ve Üroloji tarafından yayınlanan bir çalışma, aşağıdaki olası komplikasyonları göz ardı edemeyeceğimizi göstermektedir:

  • Vakaların küçük bir yüzdesinde, tedavi – varikoselektomi ya da testisin embolizasyonu – bireyin doğurganlığını iyileştirmez.
  • Bazen işlem, skrotumdaki varis genişlemeleri devam ettiği için varikoselin ürettiği ağrıyı azaltmada başarısız olur.
  • Nadir durumlarda, skrotumda hidrosel, ya da sıvı oluşumu, meydana gelebilir.
  • Çok az vakada, hastalar başka bir ameliyat gerektirebilecek değişken yoğunlukta bir kanamadan muzdarip olabilirler.

Bir Doktora Görünmek Esastır

Sonuç olarak, yukarıda bahsettiğimiz semptomlardan herhangi birine sahipseniz ve varikoseliniz olabileceğine inanıyorsanız, en iyisinin bir uzmana görünmek olduğunu vurgulamak çok önemlidir. Tedaviye ihtiyacınız olsun ya da olmasın, bir uzman uygun bir teşhis koyabilir ve sahip olabileceğiniz tüm şüpheleri ortadan kaldırabilir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.