Addison Hastalığı: Semptomları ve Tedavisi

Addison hastalığı her yaşta ortaya çıkabilir. Ancak 40 yaşında ortaya çıkması daha sık rastlanan bir şeydir. Bu yazıda size addison hastalığının ne olduğundan ve tanısının nasıl konduğundan bahsedeceğiz. 
Addison Hastalığı: Semptomları ve Tedavisi

Son Güncelleme: 23 Şubat, 2022

Tipik olarak Addison hastalığı ile ilgili konuşabilmek için böbrek üstü bezi yetmezliğinden bahsetmemiz gerekiyor.

Öncelikle bu hastalığın oldukça az rastlanan bir hastalık olduğunu bilmek önemli. Ne de olsa, hastalığın görülüş sıklığı veya yeni vakaların çıkma oranı, yalnızca yüzbin kişide 0,83’tür. Bu da yaygınlığının veya genel nüfustaki vaka sayısının yalnızca yüz bin kişide 4’te 6 olduğu anlamına gelir.

Bir süre önce hastalığın en yaygın sebebi tüberkülozdu. Bunun sebebi bu hastalığın böbrek üstü bezlerini etkilemesidir. Bugünlerde, tüberküloz daha iyi kontrol edilebildiği için en yaygın sebep idyopatik. Yani vücudun kendi organlarına saldırdığı otoimmün kaynaklı bir durum.

Kapsamlı olarak bakılacak olursa, semptomlar herhangi bir yaşta ortaya çıkabilirler. Ancak yaklaşık 38 yaşında görülmeleri daha yaygındır. Sıklıkla hastalığı başladığı yaş ise 40’tır. Diğer pek çok endokrin bozukluğu gibi kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülür.

Addison hastalığının nedenleri

Biraz önce Addison hastalığından bahsedebilmek için böbrek üstü bezi yetmezliğinden bahsetmemiz gerektiğini söylemiştik. Bu yüzden öncelikle böbrek üstü bezlerinin ne olduğunu ve vücutta ne işe yaradıklarını anlamalısınız.

İnsanlarda iki adet böbrek üstü bezi vardır. Karın boşluğundaki böbreklerin her birinin üstünde yer alırlar. Her birinin içsel yapısı iki parçadan oluşur:

  • Adrenal medulla. Bu, bezin adrenalin benzeri hormonlar üretmekten sorumlu iç kısmıdır.
  • Adrenal korteks. Bu, her bir bezin dış katmanıdır. Şunlar gibi kortikosteroid hormonları üretmekten sorumludur:
    • Glükokortikoidler. En bilinenleri kortizoldür. Metabolik, enflamatuvar ve stres tepkisi fonksiyonları vardır.
    • Mineralokortikoidler. En bilinenleri aldosterondur. Vücudun sodyum ve potasyum seviyelerini düzenler.
    • Androjenler. Bunlar erkek cinsiyet hormonlarıdır.

Temelde, Addison hastalığı böbrek üstü bezlerinin korteksini bozar. Korteks olmadığında vücutta kortizol ve aldosteron eksikliği ortaya çıkar. Kapsamlı olarak bakılacak olursa, bu hastalığın semptomları tam olarak bu hormonların eksikliği nedeni ile oluşur.

Aşağıdakiler böbrek üstü bezlerindeki korteksin bozulmasının sebepleridir:

  • Otoimmün durumlar. Bu vakalarda vücut antikorlarla böbrek üstü bezlerine saldırır.
  • Otoimmün poliendokrin sendromu. Bu, vücudun çeşitli bezlere aynı anda saldırdığı bir otoimmün hastalıktır.
  • Enfeksiyonlar. Bunların arasında mantar enfeksiyonları ve tüberküloz da vardır.
  • Bezin kendisinde oluşan tümörler veya başka organlardan gelen metastatik kanserler de bu duruma yol açabilir.

Addison hastalığı: Semptomlar

Çoğu vakada, Addison hastalığının semptomları yavaş yavaş kendini belli eder. Bunun nedeni bu durumun tanısının konmasının çok zor olmasıdır. Bazı insanlar semptomları fark etmezler. Aynı şekilde diğer semptomlar da başka hastalıkların semptomlarını taklit eder.

Geç tanı konabilmesiyle ilgili sorun, bu hastalığı yaşayan kişinin hayatının ciddi anlamda tehlikede olabilmesidir. Bu nedenle semptomları bilmek ve onlarla karşı karşıya olduğunuzu düşünüyorsanız bir doktora gitmek önemlidir.

En yaygın semptomlar şöyledir:

  • İştahsızlık.
  • Ciltte hiperpigmentasyon veya cildin belli bölgelerinde kararma.
  • Düşük kan basıncı.
  • Hipoglisemi (düşük kan şekeri seviyesi).
  • Asteni (yorgunluk, güçsüzlük).
  • Kas ağrıları.
  • Depresyon.

Addison hastalığı olan bazı hastalarda akut kriz gelişebilir. Sonrasında yukarıda listelediğimiz semptomların çoğu birden ortaya çıkar. Doktorlar bu duruma ‘akut böbrek üstü bezi yetmezliği’ adını verirler. Maalesef hemen düzgün bir şekilde tedavi edilmezse ölümcül bir şoka yol açabilir.

Kapsamlı olarak bakıldığında bu, hayati açıdan tehlike yaratan bir durumdur. 

doktorlar acil sedyede hasta

Tanı ve tedavi

Addison hastalığı tanısı koyabilmek için doktorlar hormon seviyelerini ölçmeliler. Tipik olarak en basit test, hastanın sabahın erken saatlerinde kanındaki kortizol ve ACTH hormonlarının seviyesini ölçmekten oluşur. Genel olarak Addison hastalığı olan bir kişide kandaki ACTH seviyesi yüksek, kortizol seviyesi ise düşük olacaktır.

Ayrıca daha spesifik sonuçlar elde etmek için tıp uzmanı doğal kortizolü uyarabilir. Bunu yapay ACTH kullanarak yaparlar ve uyarı öncesi ve sonrası hastanın kanını ölçerler. Addison hastalığı olan kişilerde, ACTH uyarımından sonra kandaki kortizol seviyesi artmaz.

Sizde de bu hastalığın olabileceğinden şüphe ediyorsanız, olabildiğince hızlı bir şekilde doktora görünmeniz sizin için önemlidir. Kortizol seviyesi taraması yapmayı tavsiye edebilirler. Sonuçlar netice vermezse, tanıyı onaylamak veya elemek için ACTH uyarım testini gerçekleştirmeleri gerekir.

Son olarak tıp uzmanları kan taraması da isteyebilirler.

suya hap atan adam

Doktorlar hastalığın tanısını koyduklarında tedavi temelde eksik olan hormonların yerlerine yapay olarak konmalarından oluşur.

Son olarak kortizolün yerine geçmesi için doktorlar sentetik glükokortikoid yazarlar. Bu sırada aldosteronun yerini fludrokortizon gibi benzer steroidlerle doldururlar. Doktorlar ayrıca androjenlerin yerine geçmesi için dehidroepiandrosteron gibi hormonlar da yazabilirler.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Candel González FJ, Matesanz David M, Candel Monserrate I. Insuficiencia corticosuprarrenal primaria. Enfermedad de Addison. An Med Interna 2001;18:492-498.
  • Napier C, Pearce SH. Current and emerging therapies for Addison’s disease. Curr Opin Endocrinol Diabetes Obes. 2014;21(3):147-153. PMID: 2475599
  • Quinkler M, Hahner S. What is the best long term management strategy for patients with primary adrenal insufficiency? Clin Endocrinol (Oxf). 2012 Jan;76(1):21-5.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.