Güneş Gözlüğü Takmamanın Yol Açtığı 9 Durum

Zararlı ışınları bloke etmeyen bir güneş gözlüğü takarsanız uzun vadede zararlarına maruz kalabilirsiniz. Bu yüzden, doğru güneş gözlüğünü seçmek ve sadece yazın değil yıl içinde de gözlük takmak çok önemlidir.
Güneş Gözlüğü Takmamanın Yol Açtığı 9 Durum

Son Güncelleme: 24 Şubat, 2022

Bazen bulutların ardındaki güneşi fark etmez ve kışın güneş gözlüğü takmamız gerektiğini düşünmeyebiliriz. Ancak UV ışınlarının gözümüze etkisi zamanla artar ve görüşümüze ciddi zararlar verebilir.

Güneş gözlüğü takmamanın zararlı sonuçları hakkında daha fazla bilginiz olsun istiyorsanız okumaya devam edin.

Güneş gözlüğü takmamanın yan etkileri

Güneş gözlüğü sadece kıyafetlerimizle uyumlu olması için taktığımız bir aksesuar değildir. Aslında gözlerimizi ultraviyole ışınlarından korumak için her mevsim güneş gözlüğü takmamız gerekir. 

Güneş gözlüğü takmamanın birçok yan etkisi olduğunu gösteren kanıtlara ulaşıldı. Bunlardan bazıları şu şekilde:

UV ışınlarının doğrudan yarattığı etkiler

Bu radyasyon görme yetiniz için çok zararlı olabilir çünkü kataraktlarda ya da korneada kalıcı hasara ve daha birçok probleme yol açar.

Baş ağrısı ve göz yorgunluğu

güneş gözlüğü ve baş ağrısı

Bunun yanı sıra, güneş ışığı gözlerinizi tahriş eder ve migrene kadar gidebilecek baş ağrıları çekmenize sebep olabilir.

Gözlerde kuruluk

Gözlerin düzgün çalışabilmesi, odaklanabilmesi ve bulanık görme, tahriş ya da kaşıntı gibi problemler yaşamaması için nemli kalması gerekir. Güneş gözlüğü takmadığınız zaman gözleriniz kuruyabilir.

Işığa karşı hassasiyet

Işığa karşı hassas olmak, özellikle de doğal ışıklı ortamlarda, çok aydınlık ya da fazla ışıklı bölgeleri görmekte zorluk çekmek demektir. Eğer zaten bir ilaç ya da tedavi yüzünden bu yan etkiyi yaşıyorsanız, güneş gözlüğü takmamak bu durumu daha kötü hale getirecektir. 

Fotofobi

fotofobi

Fotofobi gözlerin  normal ışıklı koşullarda bile fazla hassas olmasıdır. Özellikle gün ışığında oldukça rahatsızlık veren bir durumdur.

Sarı nokta hastalığı

Sarı nokta hastalığı retinanın merkezinde oluşan bir sorundur. Karşılaşabileceğiniz en ciddi göz problemlerinden biridir. 

Göz nezlesi

Göz nezlesi konjunktivadaki enflamasyondur. Bu virüsün belirtileri sabahları mukus salgılanması, şişkin göz kapakları ve oldukça rahatsız edici bir “kumluluk” hissi şeklinde sıralanabilir.

Yanıklar

Güneş aynı zamanda göz kapaklarında yanıklar oluşturabilir, ki aslında gözlerimizi yanmaktan koruyan kısım da burasıdır.

Neden kışın da güneş gözlüğü takmalısınız?

kışon güneş gözlüğü takmak

“Kışın güneş gözlüğü takmana gerek yok” sözüne kanmayın. Bunu düşünmemizin tek sebebi, güneşin parlaklığı daha az olduğu için takma ihtiyacımızın da olmayacağına inanmamız. Fakat bu doğru değil.

Güneş bulutların arkasında saklanıyor olsa da kendimizi ışınlarının etkilerinden korumamız gerekir. Hatta kışın, yazın olduğundan daha da çok korunmaya ihtiyacımız var. Aksini düşünmeyin bile.

Aynı şekilde, kar yağışı olan bir şehirde yaşıyorsanız ya da bir kayak gezisine çıktıysanız, sadece göz bölgesini değil yüzün bir kısmını da koruyan özel güneş gözlüklerini kullanmalısınız.

Kar güneş ışınlarını yansıtabilen bir yüzeye sahiptir. Bu ışınlar da yüzünüze doğrudan çarptığı için yanmalara sebep olarak görüşünüze zarar verecektir.

Çocukların güneş gözlüğü takması gerekir mi?

Kesinlikle evet! Ultraviyole ışınlarının gözlerimizdeki etkisi yaza göre kışın azalmadığı için aynı şey çocuklarda da geçerlidir.

Yani çocuklar güneş gözlüğü takmadan evden çıkmamayı bir alışkanlık haline getirmeye başlamalıdırlar.

İyi haber ise büyük güneş gözlüğü markalarının çocuklara özel koleksiyonlar da çıkarıyor olması. Bu koleksiyonlarda eğlenceli renkleri, en sevdiği film ve televizyon karakterlerini görüyoruz. En iyi kısmı da çocukların ihtiyaçlarına yönelik boyutlarda ve rahatlıkta olmaları.

Peki ya kalitesiz güneş gözlükleri?

güneş gözlüğü kalitesi

Şimdi, oldukça tabu olan fakat konuşulması gereken bir konuya giriyoruz. Tıbbi kurumlar veya şehir ya da devlet tarafından onaylı olmayan ve hatta uluslararası standartları karşılamayan bir güneş gözlüğü almak, göz merceğimiz için olumsuz sonuçlara yol açabilir.

Bu güneş gözlüklerinin çoğu görüşümüzü korumak yerine tam tersi etkiyi yaratır. Yani gözünüze daha çok zarar verebilir.

Keratit (kornea iltihaplanması), göz kuruluğu ve baş dönmesi sorunu yaşayan ve kataraktın erken evrelerinde olan hastaların çoğu genellikle bit pazarından, tezgahtan ya da internetten aldığı güneş gözlerini kullandığı için bu problemleri yaşıyor olur. Yani optik dışındaki yerlerden alınan gözlüklerin hepsi için bu geçerli.

Uzmanların da yardımıyla doğru bir değerlendirmeyle size uygun gözlüğü bulabileceğiniz bir optiğe gitmek önemlidir.

Güneşin verdiği zararların etkisi zamanla ilerlediği için bir şeylerin doğru gitmediğini fark edemeyebilirsiniz. Bazen kişi göz muayenesi yaptırana kadar çok geç kalmış bile olabilir.

Kalitesiz güneş gözlükleri esasen gözleri “kandırır” ki bu organımız değerli olduğu kadar hassastır da. Güneşin gözlerimiz için neden zararlı olduğunu biraz daha iyi anlayabilmek adına güneş radyasyonlarının üç farklı türü olduğunu öğrenmeniz gerekir:

  • Morötesi ışınlar (Ultraviyole): Bunlar bulutlu günlerde bile her an maruz kaldığımız en zararlı ışınlardır. Korneayı zedeler, erken yaşlanmaya neden olur ve konjunktivaya zarar verir.
  • Kızılötesi ışınlar: Kızılötesi ışınları sıcaklık hissini veren ve yakabilen ışınlardır. Gözlerimiz bu ışınları absorbe eder ve bunun sonucunda da korneada yanıklar oluşabilir.
  • Görünür ışık: Bu, güneşten gelen doğal ışık dediğimiz ışındır. Ancak yeteri kadar korunmadığınızda gözünüze, özellikle de retinaya zarar verebilir.

Resmi olarak belirlenmiş standartlara uymayan güneş gözlükleri sadece güneşin görünür ışığını süzebilir, ultraviyole ışınlarını kesmez. Bunun sonucunda da gözbebeği daha çok büyüyerek daha fazla ışığın girmesine neden olur. 

UV ve kızılötesi ışınlarının esas problemi gözün içinden geçebilmeleridir. Bu da göz rahatsızlıklarına yakalanma riskini artırır. Bu radyasyonlar göz merceğinde kalır ve biriktikçe de güneşin zararlı etkileri gittikçe artar.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.