Hücresel İltihaplanma ve Obezite

Hücresel iltihaplanma, bir savunma amacı ile ortaya çıkmasına rağmen kronikleştiğinde algılanamayan ve zararlı olan bir iltihaplanma durumu oluşturur. Bu durumlarda fizyolojik olmayan obeziteye neden olur.
Hücresel İltihaplanma ve Obezite
Daniel Baldó Vela

Yazan ve doğrulayan Hemşire Daniel Baldó Vela.

Son Güncelleme: 16 Eylül, 2022

Obeziteden mustarip kişilerin düşük dereceli iltihaplanma durumu olarak bilinen hücresel iltihaplanmaya sahip olduğunu biliyor muydunuz? Hücresel inflamasyon ile obezite arasındaki açık bir ilişki olsa da, bu durumun kilo alımından önce mi yoksa sonra mı olduğu henüz bilinmemektedir. Yazımızın devamında bu durumun nasıl oluştuğunu ve nasıl çözüleceğini açıklıyoruz.

Obezite hastalarında görülen iltihaplanma durumu gıda ile ilişkimizin, yeme davranışımızın, yemekle ilgili düşüncelerimizin, kararlarımızın ve eylemlerimizin, istemenin ya da istememenin ötesine geçtiğini, hatta çok daha karmaşık olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Hücresel iltihaplanma nedir?

Bir tehdidin tespit edilmesine yanıt olacak, enflamasyon mekanizmalarının aktive hale gelmesiyle ortaya çıkan bir organ veya dokunun algılanamayan iltihaplanmasını açıklamak için içimizdeki düşük dereceli gizli yangın olan hücresel iltihaplanmadan bahsetmekteyiz.

Önemli bir savunma mekanizması olmasına rağmen, aktivasyonu sorundan kurtulmak için sağlıklı dokuya saldırarak enzimleri salınmaya teşvik eder. Bu nedenle, kronik enflamasyon haline geldiğinde, zararlı etkenlere sürekli maruz bırakılma nedeniyle, etkileşimde olduğu organ veya dokuya zarar verir.

Kronik hücresel yangı, vücudu farklı şekillerde hasta eder. Obezite bu sağlık sorunlarından biridir.

Hücresel iltihaplanma ve obezite

Günümüzde obezite, aşağıdakiler etkenlerin ortaya çıkmasıyla düşük dereceli kronik inflamatuar bir durum olarak tanımlanabilir:

  • Bağırsak mikrobiyotasındaki değişiklikler
  • Oksidatif stres
  • Proinflamatuar faktörlerin aşırı salınımı
  • Periferik makrofajın aşırı çalışması.

Bu açıdan baktığımızda hücresel inflamasyon ile obezite arasındaki ilişkinin yağ dokusunda başladığı görülmektedir. Obez bir kişinin hipertrofiye uğramış adipositlerinden proinflamatuar sitokinleri salgılanır ve bunlar da proinflamatuar makrofajları çeker. Bu maddeler de tüm vücuda yayılmaya devam eder.

Stres, abur cubur tüketimi, yeterince iyi uyku alamama, hareketsiz bir yaşam tarzı başlı başına inflamasyon yükselten sebeplerdendir. İnflamasyon yükselten maddeler obezite sorunu yaşayan hastaların vücudunun genel durumunu etkileyen bir enflamasyondur.

Bu sayede adipoz dokunun ürettiği iltihap, onu oluşturan faktörlerin neden olduğu iltihapla şiddetlenir. Başka bir şekilde ifade etmemiz gerekirse, obezitenin iltihaplanma durumundan sorumlu temel iki kaynak vardır: adipoz doku ve arkasındaki zararlı alışkanlıklar.

hücresel adipoz doku
Adipoz doku, hücresel iltihaplanmanın temel sebeplerinden biridir.

Hücresel iltihaplanma ve hormon direnci

Nihai sonuç, yağ depolamaktan sorumlu hormon olan insüline ve tokluktan sorumlu hormon olan leptine karşı direncin ortaya çıkmasıdır. Bu da iştahın, vücut yağının artması ve bunların varlığıyla ortaya çıkan hücresel iltihaplanmanın meydana gelmesi olarak tercüme edilir.

Böylece hücresel iltihaplanma ve obezitenin, aşırı vücut yağının, pozitif bir geri bildirim döngüsü oluşturduğunu görmüş oluruz. Obezite olan kişide yap miktarı ne kadar fazla olursa hücresel iltihaplanma da o kadar büyük olur. Tam tersinde durumda da aynı döngü geçerlidir.

Hücresel iltihaplanma nasıl çözülür?

Yukarıdaki döngüden hücresel inflamasyonu çözmek için ilk olarak obeziteye neden olan sorunun çözülmesinin gerekli olduğunu anlayabiliriz. Yazımızın devamında size bu iltihaplanma sorunuyla yüzleşmek için neler yapabileceğinizi anlatıyoruz:

Omega 3 (EPA)

Yürütülen güncel araştırmalar, eikosapentaenoik asidin (EPA) güçlü bir anti-inflamatuar güce sahip olduğunu ve uygun dozlarda takviye edildiğinde hücresel inflamasyona karşı etkili olduğunu göstermektedir.

Maksimum emilim garantisi veren ve cıva gibi ağır metaller içermeyen omega 3 takviyeleri seçmeliyiz.

Bu nedenle, ekstra takviyesinin gereksiz olduğu düşünülebilir. EPA’nın bazı yiyeceklerde bulunduğu doğru olsa da, beslenme şeklimiz bunu yeterli miktarda destekleyemez. Asıl Omega 3 kaynağı, genellikle pişmiş olarak tüketilen ve ısı omega 3’ü oksitleyen mavi balıklardır.

Omega 3 yönünden zengin, herhangi bir ısıl işleme tabi tutulmadan tüketilebilen bitkisel besinlere başvurarak bu termal etkiden kaçınmak mümkündür. Aynı şey ceviz için de geçerlidir. Cevizde Omega 3 (ALA) bulunmasına rağmen, bu yağ asidini vücudumuzun kullanması uygun değildir.

hücresel omega 3

Bütirik asidin hücresel iltihaplanmadaki rolü

Hücresel iltihaplanmaya karşı bütirik asidin de kullanımının etkili olduğu görülmüştür. Butirik asidin bozulmadan bağırsağa ulaşmasını sağlamak için, satın alma aşamasında ürünün enterik kaplama olduğundan emin olmalıyız.

Butirik asit kullanımı Omega 3’ten farklı olarak takviye şeklinde alınmasına gerek yoktur. Doğal yoldan bütirik asit elde etmek için sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotasına sahip olmak ve çözünürlüğü yeterli lif tüketmek gerekir.

İltihaplanmayı artıran alışkanlıklardan kaçının

Kaçınmanız gereken hücresel iltihaplanma seviyesini artıran davranışlar arasında şunlar bulunmaktadır:

  • Uyku bozukluğu,
  • Hareketsiz olma,
  • Stres,
  • Zararlı yağların tüketimi: kuzu eti, domuz eti ve dana etinin yağlı kısımları, sakatatlar, endüstriyel hamur işleri gibi,
  • Şeker tüketimi: sofra şekeri, işlenmiş gıdalar,
  • Yüksek glisemik indeksi olan yiyeceklerin tüketimi: beyaz pirinç, beyaz makarna, un, beyaz ekmek,
  • Aşırı çevre kirliliğine maruz kalma,
  • Toksinlerin tüketimi: alkol, tütün,
  • Aşırı kimyasal kullanımı: parfümler, deodorantlar.

Hücresel iltihaplanmaya karşı antioksidanlar

İltihaplanma ile mücadele etmek istiyorsak, antioksidan tüketimini artırmak çok önemlidir. Meyve, sebze, kuruyemiş ve sızma zeytinyağının tüketimini artırarak ya da örneğin E vitamini, selenyum veya astaksantin bazlı takviyeler yoluyla bunu başarabiliriz.

Obeziteden bahsederken, bunun sadece bir irade meselesi olduğu yanılgısına kapılırız. İsteyerek ya da istemeyerek de olsa obezojenik durumu değiştirmek için çözülmesi gereken temel bir sorun vardır. Hücresel iltihap da bu sorunun bir parçasıdır.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Aguilar Cordero, M.J., González Jiménez, E., Sánchez Perona, J., Padilla López, C.A., Álvarez Ferre, J., Ocete Hita, E., Rizo Baeza, M., Guisado Barrilao, R. & García Rivas, F. (2012). Nutrición Hospitalaria, 27(1): 161-164. Consultado el 08/01/2020. Recuperado de: http://scielo.isciii.es/scielo.php?script=sci_arttext&pid=S0212-16112012000100019
  • Castellanos, L. & Rodríguez, M. (2015). El efecto de omega 3 en la salud humana y consideraciones en la ingesta. Revista Chilena de Nutrición, 42(1): 90-95. Consultado el 08/01/2019. Recuperado de: https://scielo.conicyt.cl/scielo.php?script=sci_arttext&pid=S0717-75182015000100012
  • Izaola, O., De Luis, D., Sajoux, I., Domingo, J.C. & Vidal, M. (2015). Inflamación y obesidad (lipoinflamación). Nutrición Hospitalaria, 31(6): 2352-2358. Consultado el 08/01/2020. Recuperado de: http://scielo.isciii.es/scielo.php?script=sci_arttext&pid=S0212-16112015000600003
  • Nishimura S., et al (2009). CD8+ effector T cells contribute to macrophage recruitment and adipose tissue inflammation in obesity. Nature Medicine, 15(8):914-921. Consultado el 08/01/2020. Recuperado de: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19633658
  • Miranda-Garduño, L.M. & Reza-Albarrán, A. (2007). Obesidad, inflamación y diabetes. Gaceta Médica de México, 144(1): 39-46. Consultado el 08/01/2019. Recuperado de: https://www.medigraphic.com/cgi-bin/new/resumen.cgi?IDARTICULO=15844
  • Moteiro, R. & Azevedo, I. (2010). Chronic inflammation in obesity and the metabolic syndrome. Mediators of inflammation: 1-10. Consultado el 08/01/2010. Recuperado de: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/20706689 
  • Peñailillo Escarate, L., Mackay Phillips, K., Serrano Duarte, N., Canales Espinoza, P., Miranda Herrera, P. & Zbinden-Foncea, H. (2016). Efectos de la suplementación de omega-3 y entrenamiento de intervalos de alta intensidad en el rendimiento físico, presión arterial y composición corporal en individuos sedentarios con sobrepeso. Nutrición Hospitalaria, 33(4): 848-855. Consultado el 08/01/2019. Recuperado de: http://scielo.isciii.es/scielo.php?script=sci_abstract&pid=S0212-16112016000400014

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.