Bipolar Bozukluk Hakkındaki En Büyük Efsaneler

İnsanlar, bipolar bozukluk hakkındaki bu zararlı efsaneler gibi gerçekle hiçbir ilgisi olmayan birçok yanlış bilgiye inanırlar. Bu bozukluk hakkındaki doğruları ve vücudu ve zihni nasıl etkilediğini öğrenin.
Bipolar Bozukluk Hakkındaki En Büyük Efsaneler

Tarafından yazılmıştır Raquel Lemos Rodríguez

Son Güncelleme: 25 Ağustos, 2022

Bipolar bozukluk, belirli bir sebep olmaksızın aniden gelen ruh halindeki tutarsız değişimler olarak tanımlanır. Ancak bu tam anlamıyla doğru bir tanım değildir. Bipolar bozukluk ile ilgili üzerinde tartışılıp geçersizliği anlaşılması gereken birçok yaygın efsane bulunmaktadır.

Bazen “bipolar” kelimesini yanlış ve düşüncesiz bir şekilde kullanıyoruz. Belki de bu gibi ifadeler size tanıdık gelecektir: “Arkadaşın bipolar gibi görünüyor,” “Neden böylesin? Ne kadar da bipolarsın.”

Bunlar, yalnızca bu rahatsızlıktan muzdarip olan insanlara zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda da tümüyle gerçeği yansıtmayan efsanelerdir.Bugün, bu efsanelerden bazılarını yok etmek istiyoruz.

Bipolar bozukluk hakkındaki en büyük efsaneler

Yalnızca ruh halinizi etkiler

üzgün sigara içen adam

Yukarıda yazılana benzer bir şey söylediğimizde duygulardan bahsediyor oluruz çünkü bu bozukluğun yalnızca duygu durumlar hakkında olduğunu düşünüyoruz. Fakat bu büyük bir yanlıştır ve bipolar hakkındaki başlıca efsanelerden biridir. 

  • Bu bozukluğa sahip bir kişi aynı zamanda mantıklı yargılara varmakta ve odaklanmakta güçlük çeker, hafıza problemleri gibi sorunlar yaşar.
  • Aynı şekilde cinsel istekte sorunlar ve enerji seviyelerinde değişimler de yaşayabilir. Bu da depresyonu ve özsaygıda azalmayı tetikleyebilir.

Normal bir yaşam sürdüremezler

Bu tamamen yanlıştır. Bipolar bozukluğa sahip kişiler tam anlamıyla normal bir yaşam sürdürebilirler. Şarkıcı Demi Lovato size tanıdık geliyor mu? Ünlü yıldıza, birçok diğer ünlüler ve sanatçılar gibi bu bozukluk teşhisi koyuldu.

Bu bozukluğun yarattığı asıl problem, bazen belli zamanlarda açıklanamayan bir patlama olarak çıkmaması ya da başkalarından aniden kopmak gibi bir durum olmamasıdır. Bipolar bozukluğu olan kişiler için en zor şey orta yolu bularak bir denge kurmaktır. Onlar için hayat ya siyah ya da beyazdır, nadir olarak griye döner.

bipolar bozukluk

Bu bozukluğa sahip birinin yardıma ihtiyacı yoktur dersek yalan söylemiş oluruz. Kendi kendine bir denge kurmak oldukça karmaşık olmasına rağmen imkansız değildir. Her halükarda bir uzmandan yardım almak en iyisi olacaktır.

Ancak bu sorunun farkında olarak, yoga ya da diğer bilinçli farkındalık egzersizlerini yaparak ve başka aktivitelerde de bulunarak zihninizi daha uyum sağlamaya ve kontrol altına almaya yatkın hale getirmenin büyük yardımı olacaktır.

Bipolar bozukluk sadece normal ruh hali değişimleridir

Birçok kişi bipolar bozukluğu, sevdiği biri öldüğünde, sınavı kötü geçtiği için üzüldüğünde ya da herhangi başka günlük bir sorun yaşadığında insanlarda ortaya çıkan ruhsal değişimlerle bir tutar.

Fakat bunlar çok farklı şeylerdir. Bipolar bozukluğu olan kişilerin ruh halindeki değişimler hayatlarını sekteye uğratır ve kabiliyetlerini kısıtlar, ayrıca uzun süreli bir durumdur. Bunun yanı sıra görünürde hiçbir sebep olmaksızın ortaya çıkabilir.

Örneğin, belki de yağmurlu günler ruh halinizi kötü yönde etkiliyordur. Fakat bu bozukluğa sahip biri yağmur yağdığını gördüğünde, hatta güneşli bir gün bile olsa depresyona girebilir.

Aynı şekilde bipolar bozukluğu olan biri, ne kadar uğraşsa da yataktan kalkamadığı için işe geç kalabilir ve bu yüzden de işini kaybedebilir. Bunun tek sebebi fazlasıyla üzgün ya da morali bozuk bir şekilde uyanmanın fiziksel etkileridir.

Bunu da okumak isteyebilirsiniz: Partneriniz Bipolar ise Ne Yapmalısınız?

İntihar büyük bir problem değildir

bipolar bozukluk

Bu efsane hakkında dikkatli olmak gerekir. Bipolar bozukluğu olan kişilerin çoğu zaman intihara teşebbüs etmediği doğrudur, ancak başka şekillerde kendilerine zarar vererek duygularını kontrol etmeye çalışırlar. Buna karşın büyük bir çoğunluğu bunun da ötesine geçerek, yaşadıkları duygusal devinimlere bir son verebilmek adına fiziksel acıdan medet umar.

Kendine zarar vermek, genellikle dikkatlerini dağıtmak ve ihtiyaç duydukları kontrolü kazanmak için bir yoldur. Ancak bazen bu durum çığırından çıkabilir. Sonuç olarak bu, bipolar bozukluk hakkındaki en büyük efsanelerden biridir ve özellikle dikkat edilmesi gereken bir konudur.

Bipolar bozukluğu olan kişiler zayıftır

Bipolar olan birçok kişi, duygularını kontrol edememenin bir zayıflık göstergesi olduğu efsanesi yüzünden yardım almaktan çekinebilir. Ancak depresyonda olmak, anksiyete yaşamak ya da başka herhangi bir hastalığa sahip olmak sizi diğerlerinden daha zayıf kılmaz.

Hatta doğru olan bunun tam tersidir; ruhsal hastalıklardan muzdarip kişiler hayatlarının her günüyle yüzleşmek ve başarılı olabilmek için daha fazla efor sarf etmek zorunda kalır. Bu da onları, dengeyi bulabilmek için sadece biraz daha fazla yardıma ihtiyacı olan inanılmaz güçlü kişiler yapar.

Bipolar bozukluk tedavi edilmesi mümkün bir rahatsızlıktır, böylece kişi ihtiyaç duyduğu dengeye kavuşabilir.

yoga yapan kadın

Bipolar bozukluk hakkındaki bu efsaneleri tamamen aklımızdan çıkarmalıyız. Bu yanlışlar, hastalığı gerçekten anlamamıza ve bundan muzdarip olan sevdiklerimize yardım edebilmemize engel olacaktır.

Bu bozukluğa sahip birini kimse onu anlamıyor diye deli ya da delirecek gibi görmek, bu bozuklukla mücadele ederek yıpranan birçok kişi varken hiç de olgun olmayan bir tutum olur. Bunun yerine, onları anlamak ve onlara yardım etmek için hazırlıklı olmalıyız. 


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • de Souza, C., Vedana, K. G. G., do Carmo Mercedes, B. P., & Miasso, A. I. (2013). Trastorno bipolar y medicamentos: adhesión, conocimiento de los pacientes y monitorización sérica del carbonato de litio1.
  • López-Jaramillo, Carlos. (2011). Una visión integral de los trastornos bipolares: condición necesaria para la clínica y la investigación. Revista Colombiana de Psiquiatría40(Suppl. 1), 7-9. Retrieved February 18, 2019, from http://www.scielo.org.co/scielo.php?script=sci_arttext&pid=S0034-74502011000500002&lng=en&tlng=es.
  • Pérez Fernández, L., Leache, A., & Ojer, L.. (2010). Trastorno bipolar infantil: a propósito de un caso. Anales del Sistema Sanitario de Navarra33(1), 103-106. Recuperado en 18 de febrero de 2019, de http://scielo.isciii.es/scielo.php?script=sci_arttext&pid=S1137-66272010000100012&lng=es&tlng=es.
  • Vargas-Soberanis, Alejandro, Zavaleta-Ramírez, Patricia, Peña Olvera, Francisco de la, Mayer Villa, Pablo, Gutiérrez-Soriano, Joaquín, & Palacios Cruz, Lino. (2011). Manifestaciones clínicas y tratamiento del trastorno bipolar en niños y adolescentes, una actualización basada en la evidencia. Salud mental34(5), 409-414. Recuperado en 18 de febrero de 2019, de http://www.scielo.org.mx/scielo.php?script=sci_arttext&pid=S0185-33252011000500003&lng=es&tlng=es.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.