Deri Hafızası: Hakkında Neler Bilmelisiniz

Deri hafızasının varlığı zaman içinde oluşan deri yaralanmalarını tespit eder. Hücrenin DNA’sının zaman içinde zarar görmesi, yenilenmesi durdurulması zor bir olaydır.
Deri Hafızası: Hakkında Neler Bilmelisiniz

Son Güncelleme: 10 Ekim, 2020

Deri hafızası gerçektir ve sıradan bir kelime veya bir roman ismi değildir. Dermatologların her geçen gün daha da ciddiye aldığı bir fenomendir. Deri hafızası özellikle güneşe maruz kalma sırasında ve sonrasından meydana gelen hasarlarda oluşur.

Deri, insan vücudundaki en çok uzun organdır. Aslında hepsi bir araya geldiğinde 8 feet uzunluğunda ve 9 pound ağırlığındadır. Dahası, 3 katmandan oluşmaktadır.

  • Hipodermis
  • Dermis
  • Epidermis

Bu organ dış ortama karşı bariyer görevi görür, bizi agresif etkilerden ve çevre değişikliklerinden korur. Dahası, görünüşümüz konusunda hatta kendimizi beğenmemizde büyük rol oynar. Aynaya baktığımız zaman, dermis tabakasının büyük bir kısmını aynada görürüz.

Birçok insan derimizin özel bir bakım gerektiğini umursamamaktadır. Aynı zamanda, derimizi bazı önemli tehlikelere karşı korumamız gerekmektedir, örneğin güneşe maruziyet. Bu yazıda, deri hafızasını açıklayacağız, böylece önemini hakkında bilgi sahibi olacaksınız.

Bu yazıdan da hoşlanabilirsiniz: Cilt kanseri ABCDE Testi

Deri hafızası neleri içerir?

Deri hafızası çok ilginç bir fenomenondur. Tabi ki, beynimiz gibi bir hafızaya sahip değildir. Kıyasla, çok yoğun güneşe maruz kalan deri gelecekte ciddi deri rahatsızlıkları oluşma riski gerçeğini konuşuyoruz.

Diğer bir deyişle, sıklıkla koruyucu kullanmadan güneşe maruz kalan kişilerin derilerinde yıllar sonra lezyonlar oluşmaya başlama riski yüksek olasılık taşımaktadır. En büyük problem, bazı durumlar iyi huylu olurken, bazı durumlar kanser öncesi ve hatta kanserojen olabilir.

Maruz kalınan saatlerde, farkında bile olmadan güneş yanıkları oluşabilir, ama bu lezyonlar görünmeyebilirler. Bu, sık sık güneş koruyucu uygulamanın ne kadar önemli olduğunu gösteren en temel sebeptir.  Dahası, Güneş koruma faktörü (Sun protection factor – SPF) her zaman en az 30 ve üstü olmalı ve açıkta olan vücudun tüm kısımlarına uygulanmalıdır.

güneşlenen bir kadın
Güneşe maruziyet deri için zararlıdır ve kötü huylu ve kanserojen deri lezyonlarının oluşma kaynağıdır.

Deri hafızası nasıl çalışır?

Güneş ışınlarından geçen ultraviyole radyasyon kalın deriden geçer. Burada iki farklı türde radyasyondan UVA ve UVB’den bahsedilmektedir. UVA ışınları bulutlardan hatta camdan geçebilme ve derinin orta tabakasına erişme yeteneğine sahiptir.

Bu tür ışınlar, çok derinden etkiler ve ışığa bağlı yaşlanma ve güneş lekeleri prosesleri ilişkilidir. Aynı şekilde, hücrelerdeki DNA’nın hasar görmesine ve mutasyona uğrayarak deri kanseri oluşumuna neden olur.

UVB ışınları güneş yanıklarından sorumlu ışınlardır. Deri altına geçme yetenekleri yoktur, sadece epidermise erişebilirler, yine de deri kanseri ile ilişkilidirler. Bu sebeple, her iki tür radyasyon ışınından da kendimizi korumalıyız.

Deri hafızası konsepti, hücrelerimizdeki DNA’nın değişimine neden olan radyasyon faktörüne dayanmaktadır. İlk önce, DNA verilen bu hasar kendini onarır. Ancak, zamanla, hasar tekrar onarılamaz hale gelene kadar sürekli olarak hasar oluştukça kendini onarır. Hücresel yenilenme prosesi sona erdiğinde, kanser görülür.

Bu yazımızı da okumak isteyebilirsiniz: Cildinizi Kanserden Koruyan Altı Alışkanlık 

Cildinizi daima koruyun

cilt yenilenmesi
Belli bir noktaya kadar derimiz kendini onarması mümkündür. Ama mutasyonlar durdurulamaz hale geldiğinde, deri kanserine neden olur.

Deri hafızası, doğduğumuz günden beri bizimle olan bir parçamızdır. Çocuklar korunmasız olarak güneşe maruz kaldıklarında, zarar görme riski çok daha büyüktür. Konu çocuklara geldiğinde özellikle radyasyonun daha yoğun olduğu saatlerde daha özel bakım uygulanması bu sebeple çok önemlidir.

Aynı zamanda, deri hafızası ile deri kanserinin birbiri ile çok yakından ilişkili olduğunun farkında olmamız gerekmektedir. Çok açık renk tene ve açık renkli gözlere sahip olanlar ayrıca daha risklidir. Koyu renklere sahip olan kişiler bu hasardan muaf değildir. Deri kanseri en yaygın kanser türlerinden biri olması sebebiyle problem çok büyüktür.

Bu sebeple, derimizi korumayı asla unutmamalıyız. Dahası, ultraviyole ışın saçan bronzlaşma yatakları (solaryum vb.) uzak durmalıyız. Unutmayın ki, verilen hasar o anda görülememektedir, ancak zamanla ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple, bugün derinizi ne kadar sağlıklı tutarsanız uzun vadede faydalı olacaktır.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.