Diyabetin Göz Ardı Edemeyeceğiniz İlk 10 Belirtisi
· 5 Nisan, 2018
Diyabet, vücudunuza tamamen yerleşmeden erken teşhis ile zamanında tedavi edilebilmesi için tespit edebilmeniz gereken bazı belirtilerle kendini göstermeye başlar.
Diyabet yıllar boyunca sessizce kendini göstermeden ilerleyebilen bir hastalıktır. Vücudun glukozu işlemesi için yeteri kadar insülin üretmemesine bağlı olarak ya da vücudun bu maddeye karşı direnç göstermesi sonucunda kandaki glukoz artışıyla ortaya çıkar.
Yavaş yavaş kendini gösterir ve genellikle başka sık rastlanan hastalıklarla karıştırılır.
Buradaki asıl sorun, hastalığın ilerlemesine izin verirsek böbrek, kalp ve beyin gibi hayati organlarımızın işlevini kesintiye uğratabilmesidir.
Bu yüzden, diyabetin belirtileri normal gibi görünse de şüphe yaratacak herhangi bir işarete karşı dikkatli olmak çok önemlidir.
Bu yazımızda sizinle, bundan sonra aklınızda bulundurmanız gereken diyabetin ilk 10 belirtisini paylaşmak istiyoruz.
1. Yorgunluk hissi
İnsülin eksikliği ya da direnci, hücrelerin yeterli miktarda glukoz emilimi yapmasını önleyerek vücudun işlev göstermesi için ihtiyacı olan enerjiyi sağlamasına engel olur.
Bunun sonucunda da kişinin dinlenmeye çekilene kadar yoğun birfiziksel ve zihinsel yogunluk hissi yaşamasına neden olur.
Fazla kilolar, obezite, sıvı kaybı ve tansiyonda dengesizlikler gibi faktörler de bu belirtinin altında gizlidir.
Kandaki şeker seviyesinin kontrol edilememesi belli başlı uyku bozukluklarına ve sıkça yorgunluk yaşanmasına sebep olur.
Tip 2 diyabeti olan kişiler uykuya dalmakta sorun yaşar ya da dinlenme süreçlerinin sekteye uğramasından şikayetçidir.
Aynı şekilde, geceleri 6 saatten az uyuyorsanız bu hastalıktan muzdarip olma şansınız daha yüksek demektir.
3. Ağız kuruluğu ve susuzluk hissi
Glukoz vücudun ana “yakıt”larından biridir. Ancak, düzgün işlenmediğinde susuzluğun sebeplerinden biri haline gelir.
Bu rahatsızlık vücudun tüm hücresel aktivitelerini etkilediği için tükürük üretimini de etkileyerek dilde kuruluk ve susuzluk hissine yol açar.
4. Sıkça idrara çıkma
Kandaki fazla glukoz, böbreklerin bu glukozu süzebilmesi için iki kat daha fazla çalışmasına sebep olur ve bu fazladan yüklenmenin sonucunda da tuvalete daha sık gitme ihtiyacı hissettirir.
Bu madde toksinlerin düzgün bir şekilde süzülmesini önler ve boşaltım sisteminin işleyişine müdahale eder.
5. İdrar yolu enfeksiyonları
Diyabetin bir diğer yaygın rastlanan belirtisi ise geçmeyen ve sıkça yaşanan idrar yolu enfeksiyonlarıdır. Bunun yaşanmasının sebebi, kandaki glukoz değerindeki artışın bağışıklık sistemini zayıflatmasıdır.
Bunun sonucunda da antikor üretimi azalır ve vücudumuz virüslerin, bakterilerin ve mantarların saldırısına karşı savunmasız kalır.
6. Yaraların yavaş iyileşmesi
Ciltteki yaraların ya da deri ülserlerinin çok uzun sürede iyileşmesi ya da hiç iyileşmemesi kandaki glukoz birikiminin bariz bir göstergesidir.
Diyabet hastaları cilt yaralarına karşı dikkatli olmalıdır çünkü gereken kontrol yapılmadığı takdirde tıbbi tedavi gerektiren komplikasyonlara yol açabilir.
7. Ayak problemleri
Vücudun diyabet belirtilerini bariz bir şekilde gösterdiği bölgelerden biri de ayaklardır. Bu belirtiler kan dolaşımıyla ilgili problemlerin ve ödem oluşmasının sonucunda yaşanır.
Diyabet kontrolümüzün dışına çıktığında bazen ayaklardaki sinir uçlarına zarar vererek ayaklarda hissizlik ve geçmeyen bir karıncalanma hissi olarak kendini gösterir.
8. Bulanık görüş
Glukoz birikimi sonucunda oluşan sıvı kaybı görmeyle ilgili birtakım zorlukları da beraberinde getirebilir.
Sıvı kaybındaki artış göz merceğini etkileyerek odaklanmasını zorlaştırır, bu da görüşünüzün bulanıklaşmasına sebep olur.
Glukoz hücrelere yeteri kadar nüfuz etmezse vücudun tüm organlarının çalışmasını sağlayan “yakıt” düzeyinde azalma olur.
Bu durum vücutta bazı karışıklıklara sebep olarak vücudun daha fazla enerji kaynağı elde etmek için sıkça yemek yeme sinyalleri göndermesiyle sonuçlanır.
Bu demek oluyor ki şeker birikimi kontrol altına alınana kadar sık sık yemek yeme anksiyetesi hissetmek kaçınılmazdır.
10. Kuru bir cilt
Diyabeti aynı zamanda cildimizin durumunu gözlemleyerek de anlayabiliriz. Diyabet hastalarının cildinde kuruluk baş gösterebilir ve bunun sebebi de kan dolaşımındaki problemlerin oluşturduğu sıvı kaybıdır.
Elbette bununla birlikte diyabetin diğer belirtilerini de göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Çünkü bu belirti birçok farklı rahatsızlığın sonucunda da ortaya çıkmış olabilir.
Yukarıda bahsettiğimiz belirtilerden bazılarını yaşadınız mı? Diyabet riski taşıyor musunuz? Bu hastalık yüzünden sağlığınızdan olmamak için hastalığınıza teşhis koyması ve zamanında tedavi edebilmesi için bir uzmana danışın.
Tüm besinler ve içecekler, ayarına tüketilmelidir. Yine de, bazı ürünlerde ayarı biraz kaçırsak bile ölümcül olabilirler. Bu yüzden dikkatli olun. Aşağıda, belirli bir miktarı geçtikten sonra ölümcül olabilen 15 bilinen ürünü sizleri için açıkladık. Su Günde iki litre su içmelisiniz.…
Günlük olarak kullandığımız pek çok eşyanın da bir kullanma süresi olduğunu çoğu zaman unutuyoruz. Zamanında değiştirilmeyen bu eşyalar sağlığımızı tehlikeye atıyor. Daha fazla bilgi edinmek için bu yazımızı mutlaka okuyun. Yiyeceklerin son kullanma tarihine çoğu zaman dikkat ederiz ve bazen…
Öncelikle, uyuşturucuların ne olduğunu ve bunları kullanan kişiler tarafından nasıl anlaşıldığını tanımlamak önemlidir. Bu yazıda en tehlikeli uyuşturucular hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Birçok kez, özellikle etrafınızda insanlar varsa, gaz çıkarmak çok utanç verici bir durum yaratabilir. Bu tür durumlarda, büyük bir utanç kaynağı olmamak adına, büyük ihtimalle kendinizi tutmaya çalışacaksınız. Bu makalede, vücutta gaz oluşumunun nasıl engelleneceğine ve bu gazdan kurtulmazsanız ne…
Domates, tüm dünyada çok popüler bir besindir. Soslarda, makarnalarda ve elbette ketçapta olsun, domates binlerce tarif içerisinde temel bir bileşen haline gelmiştir. Bugün domateslerin cam kavanozlara nasıl ve neden konulması gerektiğini sizlere açıklayacağız. Domatesleri cam kavanozlara koyarsak ne olur? Domates…
Portatif bir yalan detektörüne sahip olmak ve istediğimiz kişiye karşı kullanmak harika olmaz mıydı? Ne yazık ki, böyle bir teknoloji henüz yok. Yine de, sahip olduğumuz şey, birileri yalan söylediğinde bu durumu anlayabileceğimiz ve “içgüdüsel duygularımız” var. Ve elbette, dikkatimiz…