Gül Hastalığınız Varsa Kaçınmanız Gereken 6 Şey

Kozmetik ürünlerindeki tahriş edici maddelere temas edilmesi sonucu gül hastalığı (rosacea) patlak verebilir. Bu hastalık stres nedeniyle bile ortaya çıkabilir. Gül hastalığınız varsa bu yazıda nelerden kaçınmanız gerektiğini öğrenin. 
Gül Hastalığınız Varsa Kaçınmanız Gereken 6 Şey
Eliana Delgado Villanueva

Yazan ve doğrulayan beslenme uzmanı Eliana Delgado Villanueva.

Son Güncelleme: 25 Ağustos, 2022

Gül hastalığı, yüzde kızarıklığa ve kan damarlarının görünür hale gelmesine neden olan yaygın bir cilt hastalığıdır. Ayrıca bazı durumlarda içleri irinle dolu küçük, kırmızı yumruların ortaya çıkmasına neden olabilir. Peki, gül hastalığınız varsa bir anda patlak vermesinden nasıl kaçınabilirsiniz? Yaşam tarzınızda bazı değişiklikler yapmanız size yardımcı olabilir.

Gül hastalığı herhangi bir insanda görülebilir. Ancak daha çok açık tenli orta yaşlı kadınları etkiler. Semptomlar haftalar ve hatta aylar boyunca alevlenip sonra bir süreliğine azalabilir.

Bu hastalığın belirtileri bazen akne, alerjik reaksiyon ya da diğer cilt sorunlarıyla karıştırılır.

Gül hastalığınız varsa kaçınmanız gereken şeyler

Gül hastalığınız varsa, bazı ürünlerin cildinizi tahriş ettiğini ve kötüleştirdiğini fark etmiş olabilirsiniz. Hassas ciltler için üretildiği iddia edilen ürünler bile yan etkilere yol açabilir.

Her insanın cildi farklı reaksiyon verir ve her maddenin etkisi eşit değildir. Yine de bu sorunun daha kötüye gitmemesi için kaçınmanız gereken altı şeyi sizinle paylaşacağız. Aşağıda onları keşfedebilirsiniz!

gül hastalığı yüz kadın
Gül hastalığı, cildin yüzeyinde görünür haldeki kılcal kan damarları ile kendini gösterir. Bunun yanında bazı durumlarda ısı ve tahriş gibi belirtiler de vardır.

1. Alkol

Ulusal Gül Hastalığı Derneği tarafından yayınlanan bir yayına göre, 1.066 katılımcının katıldığı bir ankette, incelenen vakaların yüzde 66’sında alkolün tahriş edici bir faktör olduğu görüldü.

Bu bakımdan koruyucu cilt bariyerlerini susuz bıraktıkları ve onlara zarar verdikleri için alkolden kaçınmak önemlidir. Hatta doğal olarak yenilenmeleri önleyebilir ve böylece daha fazla tahrişe neden olabilirler.

Yağlı veya akneye yatkın ciltler için üretilen losyonlarda alkol bulunabilir. İçindekiler kısmında genellikle denatüre alkol, SD alkol veya propanol olarak listelenir. Bu nedenle her zaman etiketleri okumanız tavsiye edilir.

2. Peeling etkili belli malzemeler

Bir fırça, havlu veya cilde şeker gibi bir ürünün uygulanmasını gerektiren peeling işlemleri bu cilt durumu için tavsiye edilmez.

Kimyasal düzeyde etki eden bazı peeling özellikli maddeler, cilde zarar vermeden, hassas bir şekilde ölü deri hücrelerinin yok edilmesine yardımcı olabilir.

Aşağıdaki ürünlerin hassas ciltler için uygun olmadığını ve gül hastalığı olan kişiler için neredeyse hiç uygun olmadığını unutmayın.

  • Kömür tozu. Ölü hücrelerle sağlıklı cilt dokusu arasında ayrım yapmaz. Bu da onu özellikle gül hastalığı olan kişiler için çok agresif bir peeling malzemesi yapar.
  • Greyfurt çekirdeği ekstresi. Kan damarlarının yüzeye yakınlaşmasını sağlar. Bu şekilde kızarıklığın ve irritant kontakt dermatit vakalarının artmasına neden olur.
  • Alfa hidroksi asitler veya AHA’lar. Yaygın olarak kullanılan kimyasal peeling malzemeleri olmalarına rağmen hassas ciltler veya gül hastalığı olan ciltler için aşındırıcıdırlar. Bu asitlerden bazıları sitrik asit, laktik asit veya glikolik asit olarak sıralanabilir.

3. Parfüm ve kokular

Aromalı ürünleri seven insanlardan biriyseniz size hoş olmayan bir sürprizimiz var. Çünkü ister sentetik ister doğal kökenli olsun, ürünlere eklenen kokular, cildi sıklıkla tahriş eder.

Yukarıda bahsettiğimiz yayına göre, alerjik kontakt dermatitin başlıca nedenlerinden biri kokulardır. Kokular, başka bir maddeyle temasa kıyasla daha fazla cilt sorununa neden olurlar. Bunun yanı sıra kokuları düzeltmek ve aromalarını korumak için kullanılan bazı ürünler alkol içerir ki alkol de bir başka tahriş edici unsurdur.

parfüm bilek
Kokular, gül hastalığı olan insanlar için tahriş edici olabilir.

4. Stres

Gül hastalığında, stres de yaygın bir aktifleştiricidir. Gevşeme, yoga, derin nefes alma ya da tai chi gibi stres yönetimi tekniklerini takip etmek önemlidir. Bu aktiviteler stres seviyesini düşürmeye ve belirtileri control etmeye yardımcı olabilir.

5. Güneş ışığı

Güneş ışığı, gül hastalığının tetikleyicilerinden biridir. Gül hastalığınız varsa hava bulutluyken bile en az 30 faktörlü güneş kremi kullanmanız önemlidir.

6. Diyet

Bağırsak ve cilt sağlığı el ele gider. Bu bağlamda, ‘British Journal of Dermatology’de yayınlanan bir çalışmada, bazı mide-bağırsak hastalıklarıyla gül hastalığının ortaya çıkışı arasında bir bağlantı olabileceğinden bahsedilmektedir.

Bu nedenle, alkol, baharatlı yiyecekler, büyük öğünler, trans yağlar ve rafine ürünler gibi bazı şeylerinin tüketimini sınırlamanız gerekir.

Gül hastalığınız olup olmadığını nasıl bilebilirsiniz?

Bu durum, bir dermatolog tarafından değerlendirilmelidir. Uzman, cildinizi inceleyerek sorunun gül hastalığı veya başka bir cilt hastalığı olup olmadığını belirlemekten sorumlu olacaktır. Bunun yanında duruma uygun tedaviyi verecektir. Gül hastalığının tedavisi olmamasına rağmen, bu ipuçları, belirtilerinizi azaltmaya yardımcı olabilir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Bodom RD, James WG, Berger T. Andrew’s Diseases of the Skin. Dermatology. 9th ed. Philadelphia, Pennsylvania: WB Saunders Company; 2004. p. 300-3.
  • Vin-Christian K. Acne rosácea as a cutáneos manifestation of VIH infection. J Am Acad Dermatol. 1994;(30):139.
  • Plewig G, Jansen T. Rosácea. En: Fitzpatrick. Dermatología en Medicina General. 6ta ed. Santa Fe de Bogotá: Editorial Médica Panamericana; 2005.
  • Egeberg, A., Weinstock, L. B., Thyssen, E. P., Gislason, G. H., & Thyssen, J. P. (2017). Rosacea and gastrointestinal disorders: a population-based cohort study. British Journal of Dermatology. https://doi.org/10.1111/bjd.14930

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.